Algılar, Olgular ve Gazze
“Eğer dikkatli olmazsanız medya sizin iyi insanlardan nefret etmenizi, kötü insanları ise sevmenizi sağlar.” Malcolm X
Komünizm tehdidinin bertaraf edilmesinden sonra, Hollywood’da Vietnam filmlerinin yerini Afganistan, Irak, Ortadoğu ya da Batı’daki İslami (!) terör konulu filmler aldı.
Bomba düzeneği hazırlayan Müslüman (!) görünümlü bir barbar, masum siviller ve neşeyle oynayan çocuklar gösterilir filmin başlangıcında… Ardından patlayan bomba ve kanlar içindeki masum insanlar… Amerikan askerleri ise her zamanki gibi kurtarıcı rolünde…
İzleyicilerde İslam düşmanlığı kabarır, Batı’nın ne kadar medeni ve insancıl (!) olduğuna dair inanç kuvvetlenir.
Aslında bugünlerde çoğu zaman bu sahnelerin Gazze’de çekildiği düşüncesine kapılabilirsiniz.
Filmde değil ama gerçek hayatta katledilen 40 bine yakın sivil, bu filmdeki sahneler ve kurgu kadar etkileyemiyor dünya milletlerini.
“Dünyada aç olan tek bir çocuk bile var oldukça,” diyor Nakamura Fuminori, “her türlü servet çalıntıdır.” Gazze’de açlığın boyutunu tarif edemiyoruz artık. Ancak her dört saatte bir çocuğun öldüğünü biliyoruz.
Çalıntı servetler… Boğazımızda düğümlenmeyen lokmalar…
Kötülüğün ve zulmün boyutları artık istatistiklerle anlatılamıyor. Vahşeti gizleme gereği de duymuyor zalimler.
Yoksa özellikle gözdağı vermek için mi katliamı tüm dünyanın izlenmesine göz yumuyorlar?!
“Arap liderlere söylüyorum. Eğer çıkarlarınızı korumak istiyorsanız, tek bir şey yapmak zorundasınız: Sessiz kalın” diyen Netanyahu’nun pervasızlığı ve sonrasında Arap liderlerden hiçbir tepkinin gelmemesi… Sükut ikrardan gelirdi, değil mi?
Belki de en anlamlı tepkiler, Batı dünyasının sağduyulu vatandaşlarından geldi.
August Pullman’ın şu sözü sanki bugünleri anlatıyor:
“Kötülerin yaptığı şeylerle başa çıkmak için, iyilerin psikoloğa gitmesinin gerektiği tuhaf bir dünyada yaşıyoruz.”
3. Dünya Savaşı uyarıları artık yüksek sesle dillendiriliyor. Bazı ülkeler sığınaklar hazırlıyor, bazıları ise gıda stoklarını artırıyor…
Maddi ve manevi olarak güçlü olunması gereken bir döneme giriyoruz. Ülkemiz en zor coğrafyada… Mazlum milletlerin gözü üzerimizde…
Ülkemizin merkezde olduğu birkaç saatlik uçuş mesafesi, enerjinin, lojistiğin ve maalesef savaşların çoğunun devam ettiği en sıcak bölge.
Uyanık olmak, diğergâm olmak, şikayet etmekten öte ne yapılması gerekiyorsa ona kafa yormak, reaktif değil proaktif olmak ve en önemlisi de birlik ve beraberliği sağlamak gerekiyor.
Aykut GÜL
Gazze hakkında yayınlanan önceki yazılarım:
Bayram, Gazze ve Tedebbür — Aykut Gül
Gazze Sadece Sayılardan mı İbaret? | by Aykut Gül — Medium
Asıl Tehlike Şimdi Başlıyor — Aykut Gül
Yeni Yüzler, Yeni Kazanımlar — Aykut Gül — Medium
Filistin-İsrail savaşı gıda güvencesini tehdit ediyor | Dünya Gazetesi
Gazze’de yaşananlar gıda stratejimizi yeniden gözden … | Dünya Gazetesi