Gazze İlk Değil

Mehmet Görmez Hocamızın Gırnata hatırlatması…

Aykut Gül
2 min readDec 10, 2023

Hayatımızda dönüm noktaları vardır. 7 Ekim de bunlardan biri… Hayat 7 Ekim’den sonra daha da hızlandı gibi…

Sanki bir sona doğru çekiliyoruz. Bunu hissediyoruz ancak çoğumuz ne yapmamız gerektiğinin farkında değil.

Testiyi akarken doldurmak lazım. Safların netleşmesi, safların sıklaşması, araya şeytanın ya da insan görünümündeki yaratıkların girmesine izin verilmemesi gerekiyor.

Gri tonlar giderek azalıyor. Seçim yapmanız gereken durumlar her gün çoğalıyor. Seçimi Hak’tan yana olanlar kesinlikle kurtuluşa ereceklerdir.

Endülüs Emevileri Döneminde inşa edilen El Hamra Sarayı, Granada, İspanya / Foto: Isak Gundrosen / Unsplash

Gırnata’da neler yaşandı?

Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızın bir konuşmasında, Gazze’nin ilk olmadığını, Gırnata’da da benzer bir sürecin yaşandığını söylemesi üzerine, TDV’nin İslam Ansiklopedisi başta olmak üzere bir kaç kaynaktan o döneme dair okumalar yaptım.

İslam egemenliğindeki Granada, Gırnata olarak bilinmekteydi ve bugün yaklaşık olarak yarım milyon nüfusa sahip.

711'de Tarık bin Ziyad komutasındaki 7000 kişilik İslam ordusunun ilk defa İspanya’ya çıkması ve ünlü komutanın, askerlerinin geri dönüş ümidini kırmak için, geldikleri gemileri yaktırması ile Avrupa’da başlayan Endülüs İslam hakimiyeti…

Endülüs Emevi Devleti, 781 yıl İspanya’da hükümranlık sürmüş ve hala gıptayla anılan müthiş bir uygarlık.

Endülüs Müslümanlarının son kalesi olan Gırnata’nın da işgal edilmesiyle maalesef büyük trajediler yaşanmış.

1492'de Gırnata’nın işgalinden beş yıl kadar önce Gırnata Emiri, Osmanlı Devleti’nden yardım istemiş ancak Cem Sultan meselesinden dolayı yardım ulaştırılamamıştır.

Gırnata düştükten sonra Müslümanlar, Gazze’dekilere benzer baskılara maruz kalmışlar. Hanelerde İslami bir hayat sürdürüp sürdürmediklerini görmek için Müslüman evlerinin kapılarının asla kapalı tutulmaması emredilmiş. Doğu Türkistan’da her eve bir Çinli erkeğin yerleştirilmesine ne kadar benziyor, değil mi?

1502'de, Gırnatalılar yaşadıkları zulüm nedeniyle II. Bayezid’den yardım istemişler. Bunun üzerine Kemal Reis komutasında bir donanma yardıma gönderilmiş ve İspanya kıyıları vurulmuş. Ancak sınırlı sayıda Müslüman kurtarılabilmiş ve İstanbul’a götürülmüş.

Bundan 500 sene önce Gırnata’da, işgal öncesi ve sonrasında yaşananlar, Gazze’dekilere o kadar çok benziyor ki! Tarih gerçekten ders alınmamış ve tekerrür etmişti.

Hayat hep bir denge üzerine… Gazze’deki bir bebeğin ve annesinin dramını hissederken, zaman zaman geriye çekilerek, insanlık tarihine, yaşanan olaylara bakarak çıkarımlarda bulunacağız. Sadece ağaca bakmak değil aynı zamanda ormanı da görebilmek önemli…

İnsanlık tarihinde olanları anlamak, dersler çıkartabilmek, bugünün çoğu meselesini daha kolay çözebilmemize imkan sağlayacaktır.

Gırnata Emiri yardım istediğinde, Cem Sultan’ın Avrupa’daki tutsaklığının buna engel olması gibi bugün de İslam ülkelerinin yöneticileri benzer bir tutsaklık halinde değiller mi?

Aykut GÜL

Dünya Gazetesi Köşe Yazılarım | Tüm Medium Yazılarım | Yazılarıma Ücretsiz Abone Olun | Medium’a Ücretsiz Katılın | Yazılarım Hakkında

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim