Ataletten Kurtulmak İçin 5 Öneri

Binlerce kilometrelik bir yolculuk atılacak tek bir adımla başlar. — Lao Tzu

Aykut Gül
4 min readJan 17, 2021

Sonsuz hayatla kıyaslandığında kısa bile diyemeyeceğimiz bir ömrümüz var. Çoğu zaman üzerimize çöken ağırlıktan, ataletten ve bezginlikten dolayı parmağımızı bile kımıldatmak istemeyebiliyoruz. İç sıkıntısı, darlanma, şikayet etme ile geçiyor günlerimiz belki de… İşte böyle zamanlarda, bir sıçrama yapıp ayağa kalkmak, kendimize, ailemize, çevremize ve ülkemize yapabileceklerimiz konusunda yeni kararlar almamız gerekiyor.

Eğer yürüdüğünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaştırmaz. — Bernard Shaw

Bu makalede, bu tür başlangıç için önemli olduğunu düşündüğüm 5 öneride bulunmak istiyorum. Bu önerilerin her biri için daha önceden yazdığım Medium makalelerim yayında ve bunları ilgili bölümlerde bağlantı olarak verdim.

1. Hayatın anlamı üzerine kafa yorun

“Tanrı olmasaydı her şey mübah olurdu” der Dostoyevski. Her şeyin mübah olması ise kaos demektir. Nietzche de ateist olarak yaşadığı ve ateizmin propagandasını yaptığı dönemde, Allah inancı olmadan sadece ateizme dayalı bir toplumsal düzene ait bir sistem öneremediği için çıkmaza girmiş ve neticede hayatının son zamanlarını akıl hastanesinde geçirmiştir.

Hayatın anlamını kavramak en önemli adım. Hayatın anlamını anlayamayanlar veya anlamını kaybettiğini düşünenler, ancak dünyevi tatminleri ve koşuşturmacaları devam ettiği sürece ayakta kalabilirler. Dünyada her istediğini elde edenler ise sonunda uçurumun kenarına gelir ve hala “anlamı” fark edemezlerse hayatlarına son verirler. Bunu yapamayanlar ise sapkınlığa düşerek; rezil, sefil, sefih ve akıl yoksunu bir hayatın içine düşerler.

“Hayatın anlamı, hayatı anlamlandırmaktır” (Victor Frankl). Hayatın anlamı, yaratılıştaki gayeyi bilmektir. Hayatın anlamını bulmak için çaba göstermeli. Hz.İbrahim gibi sorgulamalı ayı, güneşi, yıldızları… Peygamberimizin, görevi almadan önce Hıra’da yaptığı gibi inzivaya çekilmeli.

Hayatın niçinine cevap bulan, nasılına da cevap bulur. — Immanuel Kant

Huzurun, inandığı yolda inandığı kişiyle beraber yürümek olduğunu söyler Muhyiddin Şekur. O halde esas olan, inancımızı netleştirmek, o yolu sonuna kadar terk etmemek ve aynı anlamı paylaştığımız dostlarımızla hep beraber olmak.

2. Öğrenmeyi öğrenin

Hayatın anlamı konusunda tatmin olan kişinin, sonrasında önce kendini ve sonra çevresini aydınlatması gerekir. Bu aydınlatma çabası olmuyorsa zaten hayatın anlamını idrak edememiş demektir. Büyük resmi görebilen kişiler; dert sahibidirler, kolay uyuyamazlar, sürekli arayış içinde olurlar ve her sabah kalktıklarında kafalarında bir proje vardır. Burada temel prensip; iki günün birbirine eşit olmamasıdır. Bu ise önce kendimizi beslemeyi (öğrenmeyi öğrenme) gerektirir. Bu beslenmede; doğru gıdaya ulaşmak (doğru ve gerekli bilgi ve beceri), dengeli beslenmek (çok yönlü bilgilenmek), zaman zaman oruç tutmak, diyet yapmak (tefekküre, analize zaman ayırmak), bunu hareketle desteklemek, sindirebilmek ve birlikte yemek (grup tartışmaları, sohbet meclisleri, yazmak, anlatmak, paylaşmak) ve en önemlisi de iyi yemek yapabilmek (öğrenmeyi öğrenme) en temel faaliyet ve prensiplerdir.

“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!” (Zümer, 9)

Önemli olan bilgilerin süzülerek, seçilerek ve işlenerek uzun belleğe aktarılabilmesi ve ihtiyaç duyulduğunda hızlı bir şekilde çağrılabilmesidir, ki bu da öğrenme olarak nitelendirilebilir. Bu konuda, aşağıdaki makalede ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.

3. Dikkat yönetiminde kendiniz geliştirin

Kişisel gelişim konularının başında gelen zaman yönetimi, yerini neredeyse dikkat yönetimine bırakmak üzere. Etkili bir dikkat yönetimi olmadığında; unutkanlık, verimsizlik, okuyamama, okuduğunu anlayamama, anladığını analiz edememe, zorlukla oluşturabildiği fikirleri başkalarına aktaramama, yazıya dökememe, sosyal ilişkilerde sorunlar, evlilikte anlaşmazlıklar, iş kaybından doğan maliyetler gibi bir dizi sosyal, ekonomik ve mesleki sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu konuda yapılması gerekenleri aşağıdaki makalede bulabilirsiniz.

4. Önceliklerinizi belirleyin

Önceliklendirme, planlama yaparken de karşımıza sıkça çıkar. Bir gün içinde yapılacak o kadar çok işimiz vardır ki, onları önceliklerine göre sıralar ve en üstte yer alan daha öncelikli olanları yapmak zorunda kalırız. Tüm mesele, Horace Walpole’in dediği gibi, “Hayatın tüm sırrı, bir tek şeyle adamakıllı, diğer binlercesiyle de gereği kadar meşgul olabilmektir.”

Sağlam bir hayat felsefesi, bununla uyumlu bir vizyon ve misyon ve nihayetinde doğru bir şekilde önceliklendirilmiş öncelikler… İşte o zaman biz değişiriz, çevremiz değişir ve dünya değişmeye başlar.

İnsanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. İnsanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez. — Paul Auster

5. Sadeleşin

Daha çok yol alabilmek için mutlaka fazlalıklardan kurtulmak gerekir. Hedefe ulaşabilmek ancak hayatımızdaki her türlü gereksiz unsurları (eşya, dijital araçlar, zihinsel fazlalıklar, sosyal olumsuzluklar vb) sıfırlamakla olur.

İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir. Fazla güç, fazla ihtiras, fazla korku, fazla sakinlik, fazla öfke, fazla neşe, fazla nefret ve hatta fazla iyi niyet. Yaşamın özü ve şifası dengede kalabilmektir. — Anonim

Sonuç

Bu 5 öneriye yüzlercesini eklemek elbette mümkün. Sıkıntılı geçen bu pandemi döneminde, olumlu bir değişim sağlama, bugünleri bir fırsata dönüştürebilme adına, tecrübelerime dayanarak, özellikle genç arkadaşlarım için gerekli gördüğüm önerilerdir bunlar.

Hepsini birden ve kısa zamanda gerçekleştirmek elbette ki mümkün değil. Bunu bir maraton olarak düşünün… Lao Tzu’nun dediği gibi, “Binlerce kilometrelik bir yolculuk atılacak tek bir adımla başlar.”

Aykut GÜL

Tüm Medium Yazılarım

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim