İnsan Tepkilerinin Sonucudur

Bazı olaylar karşısında yapabileceğiniz hiç bir şey yoktur. Ancak olay gerçekleştikten sonraki tepkiniz, sizin bundan ne kadar ve nasıl etkileneceğinizi belirler.

Aykut Gül
3 min readNov 18, 2021

Lise yıllarımdı. Hastanede bir yakınımızı ziyarete gitmiştim. Aynı odayı paylaşan, trafik kazasında yaralanmış bir başka hasta daha vardı. Adana’nın Temmuz sıcağında bir vantilatör ona sabitlenmiş olduğu halde en yüksek hızda çalışıyordu. O ise sağlıkçıklara ve kendi yakınlarına ağza alınmayacak hakaretler yağdırıyordu. Allah’a karşı da daha önce hiç rastlamadığım bir isyan içindeydi. Ertesi gün tekrar geldiğimde o hastanın yatağı boştu. Sabaha karşı çığlıklar atarak, acılar içinde son nefesini vermiş. Hem dünyasını hem de ahiretini mahvetmiş bir insan. Bu olay beni uzun yıllar etkiledi.

Pandemide Covid-19 testi pozitif çıkanların ve karantinaya girmek durumunda kalanların önünde iki seçenek var. İlki, “Neden ben?” diyerek sürekli şikayet etmek ve belki de isyankar olmak -Allah korusun-. İkinci seçenek ise kabullenmek, dua etmek ve daha fazla iç alemine yönelmek…

Aslında hayatı boyunca insanın başına gelen her türlü hastalık ve sıkıntıda bu böyledir. Covid’de tek bir fark var. Kendinizi izole etmek mecburiyetinde kalmanız.

Yukarıda ifade ettiğim ilk seçenek, kendi psikolojimizi bozmaktan ve imtihanı kaybetmiş olmaktan başka işe yaramaz. Çünkü, “Hayatın yüzde onu bana olanlardan, yüzde doksanı ise ona karşı gösterdiğim tepkilerden ibarettir…” (Charles R. Swindoll)

Dmitry Ratushny / Unsplash

Daha önce yazdığım Neden Ben? başlıklı yazımdan kısa bir alıntı: “Neden ben?”… “Neden hep benim başıma geliyor bu dertler, sıkıntılar?” açılımıyla… En hafif şekliyle bir serzeniş, bezginlik… ama genellikle şikayet ve bazen de isyan… Daha ötesi Yaradan’ı -haşa- yargılama… Bir şeyleri başardığımızda ise “Neden ben?” demeyiz. “Ben başardım” deriz. İşlerimiz iyi gider, çok kazanırız, yine “Ben kazandım”, “Bunun için çok çalıştım” deriz. Ölümcül bir hastalığa yakalanırız, “Neden beni buldu? Çocuklarım daha çok küçük…” deriz. Hastalığın şifasını verir Allah, “Hastalığı yendi” deriz. Öğrencinin iyi notu kendine, kötü notu ise hocasına mal etmesi gibi…

Pozitif test sonucu karşısında ikinci seçenek ise manen güçlenmek, daha dayanıklı olmak ve önemli bir imtihanı geçmektir. Unutmayalım ki, “Biz hep imtihan olacağız. Cevher ‘har’da, insan ‘dar’da işlenir.” Bu seçeneğin başka ikincil faydaları da olacaktır:

  • Her şeyden önce hürriyetin ve sağlığın, nefes alabilmenin ne büyük bir nimet olduğunu fark edebilmek önemli bir kazanımdır.
  • Hayat yolculuğunda, kendi irademizle yavaşlayamadığımız, bunun için bir çok gerekçemizin olduğu bir koşuşturmada frene basabilme fırsatıdır.
  • Bir bakıma itikaf gibi değerlendirme, daha çok tefekkür etme, geçmiş hayatımızı sorgulama ve karantina sonrası için yepyeni bir insan olarak sırat-ı müstakimde devam etme kararlılığı.
  • Okunmayı bekleyen kitapları, aceleye getirmeden, notlar alarak okuma fırsatıdır.
  • Uzun zamandır el atamadığımız dijital yükleri ayıklama ve onların büyük çoğunluğundan kurtulma fırsatıdır.
  • Karantinadaki tecrübelerin yazılması ve paylaşılması da önemli. En azından bu süreçleri yaşamış isimlerin tecrübelerini okumak ve vites küçültebilmek de fayda sağlayacaktır.
  • Allah’a daha fazla yakınlaşabilmek, istiğfar ile geçmişimizden temizlenmek ve taze bir başlangıç yapabilme fırsatıdır.
  • Bu şekilde Yüce Yaratıcı’mıza (cc) bir kurbiyyet sağlamak, Şemsi Tebrizi’nin (ks) söylediği gibi, “Allah’ı zikrettiren dert, O’nu unutturan maldan ve sıhhatten daha hayırlıdır…” diyebilmektir.

“Eğer imtihan oluyorsanız; bu, Allah’ın sizi unutmadığının müjdesidir.” — Hz. Mevlana

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim