“Hızlı ve Öfkeli”

Aykut Gül
2 min readJun 18, 2023

Algıda seçicilik diyebilirsiniz…

Öfke yazısının üzerine, bir çok olayı onunla açıklar hale geldim.

“Hızlı ve Öfkeli” filmini hatırladım önce…

Sonra bugünkü öfke patlamasının kaynağı olarak hız ve hazzı buldum.

Daha sonra hızlanmanın daha fazla hızlanma arzusunu körüklediğini fark ettim. Hazzın da öyle…

Hız ve hazzın giderek artırılma talebi… Artırılamadığında ise öfkenin yükseldiği bir modern yaşam…

Peki ya bir de yavaşladığınızı düşünün…

Yaşlı anne-babanızı dinleyebilmek, anlayabilmek ve ihtiyarlıktan dolayı iyice yavaşlamış olan bu en değerlilerinize sabredebilmek. “Öff” bile dememek… Yoksa bir huzurevine yatırıp onlara iyi bir ortam sağladığınızı düşünerek huzura kavuşmak mı?

Belki de bu kadar öfkeli oluşumuzun nedeni, onların hayır duasını alamamak olmasın?!

Kendisinden gece su isteyen annesine su getirdiğinde uyuyakaldığını fark edip yatağının başında, elinde su bardağı ile uyanmasını bekleyen evlattan… nerelere geldik???

Peki ya kapitalist zihniyetimiz? Kazancımızdan çok kayıplarımıza odaklandığımız bu sistem bizi öfkelendirmiyor mu?

Kısa ömürde daha fazla “kâm alma” ihtiyacı, panik halinde koşturuyor bizi… Her dem mutluluk peşindeyiz. Yoksa haz mı demeliyiz?

Daha önce “Zaman Tuzaklarının Farkında mıyız?” başlıklı Medium makalemde yer vermiştim buna uyan bir hikayeye…

“Brad Aeon’un “Zaman Yönetiminin Felsefesi” adlı sunumunda şu anekdot yer alır: İki Amerikalı arkadaş bir kafede buluşup kahve içip sohbet etmeye başlar. Ancak birisi huzursuz ve aceleci görünür. Diğer arkadaş nedenini sorunca şu cevabı verir: “Düşünüyorum da aylık gelirimi çalışma saatime böldüğümde, saatte 160 dolar kazandığımı fark ettim. Şu an sana ayırdığım bir saatlik kahve içmenin bana maliyeti aslında 160 dolar ve bu beni rahatsız ediyor” der. Görüldüğü üzere bir Batılı için “Vakit nakittir”. Zaman algıları neredeyse tamamen maddi çıkar odaklıdır. Birlikte iş yemekleri, çoğu zaman dostluk için değil iş bağlantıları içindir. Bu bakımdan zamanı yönetebilmek onlar için her şeyden önce gelir. Bu da vahşi kapitalizmin cenderesine sıkışan insanların yaklaşımı maalesef…”

Akrep ile yelkovan arasında sıkışan modernist insan, hızını daha da artırmazsa hayatı kaçıracağını ve herkesten geride kalacağını düşünür oldu.

Artık modernist insan, daha hızlı okuyor, daha hızlı yiyor, daha hızlı çalışıyor, aynı anda bir çok işi yapıyor, daha hızlı konuşuyor — o kadar ki dinleyemeye sabrı yok — ve daha fazla mutlu olmak istiyor…

Oysa ki yavaşlıkta, huzur, sakinlik, sabır ve anlayışlılık vardı. Neredeyse hiç öfke göremezsiniz hayatını yavaşlatmış insanlarda…

“Her anı hızla ve etkinlikle doldurma takıntımız var.” Kemal Sayar

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim