Dolmak, Taşmak ve Paylaşmak

Bir şeyi fark ettim. Yapay zekanın yazarlığı artık endişelendirmiyor beni. Çünkü onun yazıları gerçekten “yapay!” Kuru, tatsız, ruhsuz…

Aykut Gül
2 min readJan 30, 2023

--

Geçen yılın son günleriydi. “Sizin de bir köşeniz var mı?” diye sormuş ve kendi küçük ve sade köşemden bahsetmiştim. Dinlenme, okuma, tefekkür, analiz ve nihayet yazma mekanım...

Kalbin hafiflemesi” başlıklı yazımla, uzaklaşmaktan, kalbin yüklerden kurtulmasından, yakından fark edilemeyenleri uzaktan görebilmekten bahsetmiştim.

Hayatın içine girmeden yazmak ne mümkün?! Henry David Thoreau bunu ne güzel ifade eder: “Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.”

Yine uzaklardayken fark edebildiğim “Hayatınızı rehin bırakmak” ile hayatta ne çok şeyin bedelini kısa ömrümüzle ödediğimizi anlatmaya çalışmıştım.

Ardından “İnsanın farkı ne?” sorusu ile hayatta hep ertelediklerimizden ve bir türlü öz disiplinimimizi sağlayamamaktan dem vurmuş...

…ve son olarak “Yol nereye?” sorusu ile hayatta anlam arayışına, gençlik ve eğitim konularına bir kez daha dikkat çekmeye çalışmıştım.

Nihayet döndüm köşeme epeyce yorulmuş ve birikmiş olarak. Yoğun görüşmeler, toplantılar, sosyal etkinlikler ve memleket meselelerinden sonra… Şimdi bunları kaleme alma ve paylaşma zamanı.

Daha önceleri yapay zeka ve yazarlık konularında yazmış ve endişelerimi dile getirmiştim. Şimdi ChatGPT her yerde… İnsanlara eğlence çıktı. Herkes ChatGPT’yi ters köşe yapmaya çalışıyor. Komik mi desem, yoksa trajikomik mi?

Ama bir şeyi fark ettim. Yapay zekanın yazarlığı artık endişelendirmiyor beni. Çünkü onun yazıları gerçekten “yapay!” Kuru, tatsız, ruhsuz…

Ayrıca biz yazmak, paylaşmak, kendimizi keşfetmek için yazıyoruz. Aradığımız, altına isminizi koyduğunuz hazır bir “yapay” yazı değil… Sosyal medya paylaşımları ise hiç değil.

Üç yıllık Medium yazı deneyiminden sonra şunu fark ettim: Yazarken; içinizi ne kadar açabiliyorsanız, karşınızdakilerle — olduğu varsayılan — ne derinlikte sohbet edebiliyorsanız ve beşeri zaaflarınızı çekinmeden paylaşabiliyorsanız; bundan öncelikle kendiniz faydalanıyorsunuz. Sonrasında ise “yan ürün” olarak, okuyucunun olumlu geri beslemelerine ve yüksek okuma oranlarına ulaşıyorsunuz.

Joan Didion’un dediği gibi, “Yazıncaya kadar ne düşündüğümü bilmiyorum.” Çok doğru, düşüncelerimi fark etmek ve kendimi anlamak için yazıyorum.

Herkes “yazar” olmak istiyor ancak kimse “yazmak” istemiyor. Emeksiz yapay zeka yazıları sizi “yazar” yapmaz. Sadece sosyal medya gösteri araçlarından biri olur sizin için.

Bırakın ChatGPT ile tembeller, hazırcılar, ruhsuzlar ve dostsuzlar uğraşsınlar!..

Mutlaka bir köşeniz olsun evinizde. Köşenizden maksat, yazmak; yazmaktan maksat ise kendinizi okumak, dinginleşmek ve olgunlaşmak…

Ne dersiniz?

Aykut GÜL

Dünya Gazetesi Köşe Yazılarım | Youtube | Twitter | Medium | Tüm Medium Yazılarım | Yazılarıma Ücretsiz Abone Olun | Medium’a Ücretsiz Katılın | Yazılarım Hakkında

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim