Eyasu Etsub / Unsplash

Zaman Öldürmek

Kırk milyon dakika nasıl öldürülür?

Aykut Gül
3 min readMay 9

--

İnsanoğlu için ölüm düşüncesi en dayanılmaz şey… Halbuki hayatın en yalın gerçeği ve kaçınılmaz son…

İnsanoğlu, tarih boyunca ölümsüzlüğü aramış, en azından ömrünü uzatmaya çalışmış ve sadece ölümsüzlük konusunda hiç ilerleme kaydedememişken ömrünü uzatabildiğini zannına kapılmıştır. Oysaki her birimizin nefesleri sayılıdır ve sadece Rabbimizin bilgisi dahilindedir.

İnsanın, Bezm-i Elest’de, “Evet, sen bizim Rabbimizsin” şehadetinin test edildiği bir alan olan dünya hayatının sona ermesi ve ebedi hayatta sınav sonucunu almak üzere biyolojik varlığının kaybolmasıdır ölüm.

Ruh ise ölümle uykusundan uyanır ve artık her şey o kadar açık ve nettir ki soracak hiçbir sorusu kalmamıştır.

Aslında ömür konusunu fazla önemser insan. Ancak çoğunlukla bir imtihan alanı olarak değil de eğlence mekanı olarak…

Oysaki ister 50 yıl, isterse 150 yıl olsun, sonuçta sonsuza bölündüğünde, matematiksel olarak çıkan değer sıfırdır. Yani 1000 yıl yaşamış da olsanız “bir hiçtir” ebedi alemin yanında… O yüzden Montaigne, “Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı ortadan kaldırır” demekle tam da bunu kastetmiştir.

Yapay zekayı ölümle test ettim. Etliye sütlüye pek karışmayan cevaplar verdi. İşi reenkarnasyona kadar vardırdı. Ölüm korkusunun en yaygın korku olduğunu, kişinin yaşam kalitesini düşürebileceğini ve anksiyete, depresyon, panik atak gibi psikolojik sorunlara yol açabileceğini söylüyor yapay zeka…

Sonra ölüm korkusunu yenmek için ölümü kabullenmek ve ölümden sonraki yaşama olan inancını güçlendirmek gerektiğini söyleyerek aslında ahiret inancına vurgu yapmak zorunda kalıyor.

Yapay zekanın önünde hala büyük bir potansiyel var ancak şu an bana çok yapay geliyor. Kabul edelim ki yapay zeka gerçekten zeki ancak öğretmenleri ve öğrendikleri sıkıntılı… Sonuçta zeki ama tehlikeli bir araç geliyor…

Neyse, ölüm gibi ciddi bir konuyu, yapay zekayı zorlayarak biraz yumuşattıktan sonra insanın içine düştüğü paradoksla devam edelim.

İnsanın, gün boyu en çok kullandığı ifadelerdendir “zaman öldürmek”… Ortalama bir insanın bir ömürde sahip olduğu kırk milyon dakikası var. İnsan, ömrünün her bir dakikasını keyifle, eğlenceyle geçirmek ister. Hiç bir anında acı ve keder olmamalıdır.

Ancak her şey zıddı ile kaimdir. Acı olmadan tatlı anlar anlaşılmaz. Acı geçecek olan anların hızlı, hatta hiç yaşanmadan geçmesini istemek, ömrün neredeyse hemen sona ermesini istemektir.

Dion Boucicault’un, “İnsan, ‘zaman öldürmekten’ bahsederken zaman sessizce onları öldürür” sözü, kaybedenin hep insanın kendisinin olduğunu ortaya koyar.

Modern insanın en değerli hazinesi olan zaman konusunda ciddi bir anlam sorunu vardır. Modern insan, teknolojiyle boşa çıkmış ve anlamlı bir şekilde doldurulamamış zamanı çoktur. Oysaki Tagore’nin, “Boş zaman yoktur, boşa geçen zaman vardır” tespiti zamanımızı nasıl heba ettiğimizi ortaya koyar.

“Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez” sözü ile Joe Louis, insanın paradoksal yönüne dikkat çeker.

Dijitalleşme ile ne çok zaman öldürür olduk. Yurdum insanı, uyanık kaldığı saatlerin yarısını ekrana bakarak geçiriyor (ElectronicsHub). Hep sığındığımız verimlilik gerekçesiyle ekran başında geçirdiğimiz zaman sizce ne kadar? Bilgisayar kullanımı ile sağladığımız zaman tasarrufunu yine bilgisayar ve türevlerine harcamıyor muyuz?

Ölüm, ömür ve zaman konularında insanın çelişkileri o kadar çok ki! Kazananlar, bu çelişkileri en aza indirebilenlerdir…

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

AgEcon | productivity | time management | simple life | digital declutter | mind mapping | education | values | aykutgul@gmail.com