Foto: Dino Reichmuth / Unsplash

Yürümek: Hepimizin İhtiyacı Olan Muhteşem İlaç

Yürümek, görünür olmaktır. Konfor alanın dışına çıkmaktır. Bu ise bir çok fırsatın sana doğru gelmesidir.

Aykut Gül
7 min readJul 28, 2020

--

İnsanın, doğumundan yaklaşık olarak bir yıl sonra yapabildiği en önemli becerisi ve belki de en büyük başarısı yürümek. Ergenliğe kadar hep yürürüz ama sonra bize unutturulur bu eylem.

Günümüz insanı, çok öncesi değil, belki 20–30 yıl öncesine bakarak bugün ne kadar şanslı olduğunu düşünür. Gelişen teknoloji, artan gelirler ve refah düzeyi, azalan çalışma saatleri, hız ve haz bugünün insanı için geçmişe acıyarak bakma nedenleridir. Tarla-bahçe işleri azaldı, işler daha çok makineleşti. Evlerde, elektrikli ev aletleri ev işlerini azalttı. Tüm bunların neticesinde giderek hareketsiz ve depresif bir toplum olduk. Artık kısa mesafelerde bile yürümek zor geliyor. İnsanlar ekranlar karşısında oturdukça oturuyor, sıkıldıkça yiyor ve her geçen gün daha fazla obez hale geliyor.

Aslında taş devri insanı, bizim fabrika ayarlarımıza sahipti. Acıktığında yiyecek toplamak veya av yapmak için gün boyu yürümek, hatta koşmak zorundaydı taş devri insanı. Yürümek, adım sayarak spor için değil, mecburiyetten yapılan bir faaliyetti. Günde bir seansta on bin adım atıp, sonra ekranların karşısına geçmezlerdi. Yürüyüşleri, koşu bandı üzerinde veya şehrin egzoz dumanları altında değil, açık havada, yaz-kış, düz veya engebeli her topoğrafik şartta yapılırdı. Taş devri insanı, yürümek için plan yapmazdı.

Bugünkü yürüme, mümkün olabildiğince bahsettiğimiz taş devri insanının tarzına benzemelidir. Bir defa on bin adım gibi bir sayıya ulaşmak zorunda olmamalı… Tamamen gün içine dağılmış, her ortamda, sadece görevi yerine getirmek için istemeden yapılan yürüyüş yerine, iş veya ziyaret için gidilmesi gereken yerlere yürümektir esas olan. Bu bazen yedi bin adım, bazen de on beş bin adım olabilir.

Günümüz insanı, her şeyi sayma hastalığından kurtulmalı, hayatı daha çok doğaçlama yaşamalıdır. Saymak stres yapar, saymamak ise rahatlatır.

“Hareketsiz olanlar endişe ve korku duyarlar; hareketli olanlarsa cesaret ve özgüven. Eğer korkuyu yenmek istiyorsanız evde oturup düşüncelere dalmayın. Dışarı çıkın ve meşgul olun.” -Dale Carnegie

“Kim olduğumuz ve gerçekten ne istediğimiz konusunda, sadece hareketlerimiz konuşacaktır.” -Brendon Burchard

Yürümek, ilerlemektir. Oturmak ise durmaktır. Yerinde saymaktır. Dahası geriye gitmektir.

“Başarının yüzde sekseni kendini göstermektir.” -Woody Allen

Yürümek, görünür olmaktır. Konfor alanın dışına çıkmaktır. Bu ise bir çok fırsatın sana doğru gelmesidir.

“Gezen tavşan yatan aslandan kısmetlidir.” -Atasözü

Yürümek, sağ adımı sol adımın önüne koymakla başlar. Bu ilk adım çok önemlidir. Önemli bir başlangıçtır. Besmeledir aslında. Bundan sonrası kendiliğinden gelir.

Yürümek, adım atmaktır. Adım atmak, yol almaktır. Sonuna kadar gidebilmektir.

Yürümek, aramaktır. Ancak arayanlar aradıklarını bulurlar.

“Bulanlar, ancak arayanlardır.” -Hz.Mevlana

Yürümemek, yarın yaparım demektir. Ertelemek, tembellik yapmak, miskinleşmek ve hantallaşmaktır.

Doğal yürüme çok çeşitlidir, eğlencelidir, sıkmaz. Kapalı alanda, koşu bandında, spor salonlarında yapılanlar ise monotonluğa neden olur. İnsan doğasına aykırıdır.

Yavaş yürümek, hayatı ve doğayı hissetmektir.

Hızlı yürümek, tempolu yürümek… Ter atmak ve rahatlamaktır.

Foto: Connor McSheffrey / Unsplash

Sabah, gün doğmadan başlanan yürüyüşün ayrı bir keyfi vardır. Güneşin doğuşunu izlemek, güne sağlam bir psikoloji ile başlamak demektir.

Akşam üzeri, gün batarken yapılan yürüyüşün de ayrı bir hazzı vardır. Gün doğumunda ve batımında insan psikolojisi değişir, tamamen farklı duygular yaşanır.

Gecenin sessizliğinde, soğuk bir kış gününde, öğle vakti güneşin ılıklığında yürümek. Aslında yürümek yaşamaktır. Sanal alemden uzaklaşmaktır.

Kumsalda, ormanda, dağ ve tepede, şehrin göbeğindeki bir yemyeşil parkın yürüme parkurunda ya da üniversite yerleşkesinde… Her farklı ortam, farklı yürüme deneyimi demek…

Yürümenin, mevsimi, zamanı, yeri ve ortamı olmaz. En masrafsız egzersiz şeklidir. Tüm ihtiyacınız bir çift kaliteli spor ayakkabısı.

Birlikte yürümenin ayrı bir keyfi vardır. Sosyalleşmek, içini dökmek, paylaşmak, fikir üretmek hep bu anlarda yaşanır.

Akıllı telefonların asıl fonksiyonu olan telefon görüşmelerini yürürken yapmak. Sabah saat 10:00'a kadar önemli işleri bitirdikten sonra telefon görüşmeleri için açık alana çıkmak ve yürümek; hem mola vermek, dinlenmek ve hem de dönüşte işlerin devamını daha verimli yapabilmektir.

Yalnız yürümek… Düşünmek, ibret almak, hayatın detaylarını görebilmek. Yalnız yürürken, sesli kitap/podcast dinleyerek verimli bir zaman geçirebilirsiniz.

Bir çok düşünür, yazar, şair, işadamı vb en iyi eserlerini yürürken ortaya koymuşlar; problemlerini yürürken çözmüşlerdir.

Yürümek sakinleştirir. Öfkelendiğimiz anlarda hemen karar vermek yerine mutlaka açık havada kısa da bir yürüyüş yapın, yatışın, sonra kararınızı verin.

Yol ve yürümek insanı her bakımdan terbiye eder.

Yürümek, zaman kısıtı olanlar için iletişim, düşünme ve tartışma yoludur. Steve Jobs, toplantılarının bir kısmını yürüyerek yapardı.

Simon Ash’in yazısında çok güzel ifade ettiği üzere, yürümek, sohbet için ilham verir, ilişkileri geliştirir, özgünlüğü açığa çıkarır, anda kalmaya yardımcı olur, stresi azaltır ve verimliliği artırır.

Yürümenin en büyük faydası akıl ve beden sağlığı üzerinedir. Vücuda oksijen ve D vitamini sağlaması, kötü kolesterolü azaltması ve iyi kolesterolü artırması; bağışıklık sistemi, kalp, diyabet, sindirim, kilo, depresyon ve ortopedik açılardan sayısız faydalarının olduğu gerçeği, yürümeyi en doğal ilaç haline getiriyor.

Bir araştırmaya göre, günde 30 ila 45 dakika yürümek, Alzheimer riskini azaltmada, kasları geliştirmede, kan basıncını düşürmede, kolon sağlığını korumada, havanızı düzeltmede, hastalıklarla savaşmada, kilonuzu kontrol altına almada, kemikleri güçlendirmede, diyabeti önlemede ve stresi azaltmada yardımcı olur.

“Yürümek En İyi İlaçtır.” — Hippocrates

İnsanın hayatını etkileyen bazı kitaplar vardır. Frederic Gros tarafından yazılan Yürümenin Felsefesi adlı kitap bu anlamda ortaya konulmuş en önemli eserlerdendir. Kitabın sesli sürümünü de yürürken dinlemek ayrı bir kolaylık. Kitapta; Nietzsche, Rousseau, Thoreau ve Kant gibi meşhur filozoflar ile Nerval ve Rimbaud gibi şair ve yazarların yürüme deneyimleri yer alıyor. Sivil itaatsizliğin ilk örneği Gandi’nin yaşamından örnekler geniş olarak yer buluyor kitapta.

Gros, yürümek spor değildir, der. Çünkü sporda, yarışma, puanlar ve kurallar vardır. Spor, para ile bağlantılıdır, kapitalizmin pompalamasıyla reklam ve finansın öne çıktığı tüketim kültürüdür.

Yürümek ise çok basittir, maliyetsizdir, sadece iki ayağa sahip olmanız yeterlidir, der Gros.

Henry David Thoreau’nun Walking adlı kitabı bu alandaki ilk eserlerdendir sanırım ve Frederic Gros da kitabında önemli ölçüde bu eserden yararlanmıştır.

David Le Breton’ın Yürümeye Övgü kitabı da yürüme konusunda öne çıkan eserlerdendir.

Marlo Morgan’ın Avusturalya’nın yerli halkı olan Aborjinlerin hayatına dokunduğu Bir Çift Yürek adlı eserindeki çölde yürüme deneyimi okumaya değer. Özellikle susuzluktan ağız tamamen kuruduğunda, dilin damağa yapışıp kalmasını engellemek için nohut tanesi büyüklüğündeki taşı ağzına alma ve böylece tükrük bezlerini çalıştırabilme gayreti müthiş.

İnanç dünyamızda da yürümenin önemli bir yeri var. Müslümanların, hristiyanların ve budistlerin hac yürüyüşleri, çekilen sıkıntılar ve insanın inkişafı bir çok eserde övgüyle anlatılır. Veysel Karani hazretlerinin Yemen’den Medine’ye Peygamber Efendimizi (sav) görmek için yürümesi, Eyüp el-Ensari hazretlerinin iki defa İstanbul’un fethi için yaptığı yolculuk, ilim öğrenmek için İslam alimlerinin aylarca süren ve çoğunlukla yürüyerek gerçekleşen seyahatleri kayda değer örneklerdir.

Yürüme ile özdeşleşmiş, bunu yaşam tarzı haline getirmiş insanlar var çevremizde… Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer, yoğun iş temposuna rağmen, yürüme konusundaki azim ve kararlılığına hayran olduğum örnek bir şahsiyet.

Tek başına değil, kendisi gibi azimli takım arkadaşları ile birlikte yürümenin en güzel örneğini veren ve bu yazının yazılmaya başlandığı gün, güzel bir tevafuk olarak, 1071'inci günü tamamlayan sıkı bir yürüyüşçü.

Foto ve Kaynak: Mehmet Sezer

Yüksel Korkmaz… Bahçe İlim Yayma Cemiyeti Başkanı. O da yoğun iş ve STK çalışmalarına rağmen, abartı denebilecek ölçüde kendini yürümeye vermiş, yürürken sosyalleşmiş, genç-yaşlı herkesle temas kurmuş, çay davetlerini kabul etmiş, derdini dinlemiş, hasta ve kabir ziyaretleri yapmış bir başka örnek şahsiyet.

Foto ve Kaynak: Yüksel Korkmaz

Yürümenin bu örnek kişilerde dıştan fark edilebilen en önemli etkileri, canlı ve enerjik, atletik, sosyal, çevreye duyarlı ve her şeyden haberdar olmaları. Dıştan fark edilemeyen olumlu etkileri çok daha fazla mutlaka.

İstanbul’da, Belgrad Ormanı’nda bulunan altı km’lik yürüme parkuru da aile ve dostlarla birlikte mutlaka deneyimlenmesi gereken muhteşem bir alan.

Bu makaleden çok önce, yürüme konusunda hazırladığım zihin haritasını aşağıda bulabilirsiniz. Aslında bu zihin haritası, konu ile ilgili her şeyi özetliyor. Bilgisayar veya büyük bir tablet ekranında daha rahat inceleyebilirsiniz.

Kaynak: Yazar (Büyütmek için resme tıklayınız)

Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir. -Henry David Thoreau

Not: Sağlıkla ilgili olarak yazılanlar kişisel deneyimlerdir. Mutlaka doktor tavsiyesi alınmalıdır.

Aykut GÜL

Diğer yazılarım için tıklayınız.

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim