Yumuşak Gücümüz: Uluslararası Öğrenciler

Batı’nın sömürge düzenine karşı en büyük hareket, ülkemizdeki uluslararası öğrencilerin kaliteli eğitim alması ve ülkemiz insanı ile kardeşlik hukukunu oluşturulabilmesidir

Aykut Gül
3 min readOct 26, 2021
Lagos Techie / Unsplash

Ülkemiz yükseköğrenim kurumlarında her yıl artan yabancı öğrenci sayısı, bu ülkenin vatandaşlarına olduğu kadar gelen misafirlerimize de sorumluluklar yüklemekte. Özellikle Afrika’ya, Ortadoğu’ya ve Türk Cumhuriyetlerine açılımlar yapan bir ülke olarak, ülkemizde eğitim gören uluslarası öğrencilere en iyi şekilde sahip çıkmak ve mezuniyet sonrası ülkelerine dönen ve dönecek olan öğrencilerin, bizim birer kültür elçimiz olması ve geleceğin dünyasının birlikte inşasını sağlaması önemli bir misyondur. Batı’nın bunu sadece çıkar odaklı olarak uzun yıllardır yaptığını biliyor ve kaybedilen zamanı telafi etmek için hızlı adımlar atıyoruz.

Son 10 yılda, yükseköğretim kurumlarımızda okuyan uluslararası öğrenci sayısında yüzde 75 oranında bir artış kaydedildi ve güncel rakamlara göre ülkemiz, 25 bini burslu olmak üzere yaklaşık 148 bin uluslararası öğrencisiyle, bu alanda dünyanın en fazla uluslararası öğrenci ağırlayan ülkelerinden biri hâline geldi. Ülkemiz, 2023 yılında 200 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapmayı hedeflemektedir. (ytb.gov.tr)

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığınca (YTB) yürütülen “Türkiye Bursları” ve Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) uluslararası kapsamdaki “YÖK Bursları”, “Hükümet Bursları”, “Türkiye Diyanet Vakfı bursu” ya da kendi imkanlarıyla ülkeye gelen uluslararası öğrenciler için Türkiye’de 207 üniversitede 60 bine yakın programda öğrenim görme fırsatı sunuluyor. (aa.com.tr)

Türkiye Bursları 10. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni’nde konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren’in “Bizim ortak bir ülkemiz var; Türkiye. Ortak bir dilimiz var; Türkçe. Ortak bir amacımız var; eğitim. Ortak bir idealimiz var; barış. Ortak da bir kimliğimiz var; bu da Türkiye mezunu olmak.” ifadesi aslında bu konudaki her şeyin en güzel özeti. (qha.com.tr)

Priscilla Du Preez / Unsplash

Son yıllarda ülke olarak Afrika’da, askeri, ticari, zirai ve kültürel alanlarda büyük yatırımlar yapıyoruz. Coğrafi olarak uzak olan bu ülkelere harcanan bedel dikkate alındığında ülkemize gelen uluslararası öğrencilere ayrılacak olan her bütçenin marjinal faydasının çok daha yüksek olacağı görülecektir.

Önemli olan ilk adımı devletin atması ve altyapıyı oluşturması… Sonrası sivil toplum eliyle yürütülmeli. Özellikle milli ve manevi değerleri aktarabilmek ve bu potansiyeli değerlendirebilmek için sivil toplum daha organize ve daha fedakar olmalı. İçimizde yaşamasına rağmen ülke değerlerinden nasibini alamayanların ise bu değerli misafirlerimizi ifsat etmesine izin vermemeli.

Bu bağlamda, neredeyse tamamı bizden daha çok “biz” olmuş olan bu öğrencilere, bir akademisyen olarak bazı önerilerimi aktarmak istiyorum.

Değerli öğrencimiz/misafirimiz,

Alacağınız lisans veya lisans üstü diplomanın yanı sıra bir o kadar önemli olan “Türkiye tecrübesi” diplomasını da almalısın. Bulunduğu jeostratejik konumu, bereketli toprakları ve doğu ile batının, güney ile kuzeyin farklı medeniyetlerini kaynaştırması, size çok büyük tecrübe fırsatları sunuyor.

Öğrenmeyi öğrenme, dijital verimlilik, ifade gücü, problem çözme, uyum yeteneği, Türkçe’ye hakimiyet konularında azimli ve kararlı olun. Kişisel vizyon ve misyonunuzu; buna bağlı olarak kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinizi belirleyin. Bunları gerçekleştirmek için her sabah, yeni bir azim, kararlılık ve heyecanla dışarı çıkın.

Eğitiminizin yanı sıra iyi bir sosyal ağ kurun. Kardeşlik hukukunun yanında dünya ile irtibat bağlamında da Türkiye’nin size sağlayabilecekleri büyük imkanlar var. Her kesimden insanımızın sizlere, sempati, empati ve misafirperverlik göstereceğinden emin olabilirsiniz. Üniversite dışında sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası ile temasınız size çok şey katacaktır.

Ülkenize döndükten sonra ülkemizle olan kardeşlik ilişkilerini sürdürün. Bu ilişki çıkar odaklı olmamalı. Asıl amaç, mazlum milletlerin ayağa kalkması misyonuna birlikte katkıda bulunmaktır. Maddi kazanımlar ise bunun sonucunda ikincil kazanımlar olarak size dönecektir.

Sloganlarla veya sosyal medya platformlarında keskin paylaşımlar yaparak değil, her alanda kendini geliştirerek, söylemden çok icraatlarınla hakkını aramayı öğrenmelisin.

Hakikat ötesi, İslamofobi, ırkçılık, her türlü bağımlılık ve ayrımcılık konusunda uyanık ve duyarlı olmalısın.

Not: Bu makalenin İngilizce sürümü: “Our Soft Power: International Students

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim