Yıldızınızı Buldunuz mu?

Aykut Gül
3 min readJul 5, 2024

Güne başlarken, daha önceden oluşturduğum okuma arşivinden bir kaç sayfa da olsa okuma yaparım. Akşam saatlerinde de bunu tefekkürle zenginleştirerek, daha sakin ve dinlendirici okumalarla günü sonlandırmaya çalışırım.

Özellikle akşam okumalarında, manevi, felsefi ve tarihi konuları seçerim. Modernist dünyanın koşuşturmalarından yorulan kalbimi dinlendirmek için özellikle ashab-ı kiramın hayatından kesitleri tercih ederim.

Örneğin, Ebu Zer El-Gıfari (ra), tekraren okuduğum ve her okuyuşta yeni bir bakış açısı geliştirdiğim değerli bir sahabi. Manen ne zaman daralsam, bir çıkış yolu arasam O’nun değerli farklılıklarla dolu örnek yaşamı iyi bir seçim olur.

Cihan Serveri’nin (sav) sayısız övgüsüne mazhar olan ve “O yalnız gezer, yalnız ölür ve yalnız haşrolunur” dediği Ebu Zerr’i iyi anlamak gerekiyor.

Günümüzün sanal yalnızlıkları ne kadar toksik ve bunaltıcı ise Ebu Zerr’in yalnızlığı, aksine kaliteli bir yalnızlıktı.

Bir diğer muhteşem örnek Selman-ı Farisi (ra). O’nunla ilgili yazılacak çok şey olmasına rağmen, O’nun sade yaşamını yansıtan, özellikle paylaşmak istediğim bir anekdot var Lütfi Arslan hocamdan...

“Valilik yaptığı Medain’de sel felaketi meydana gelmişti. İnsanlar canlarını ve mallarını kurtarmak için telaş halinde oraya buraya seğirtirlerken Hz. Selman sahip olduğu bütün eşyayı küçük bir torbaya koyarak yüksekçe bir yere çıktı ve şöyle seslendi: ‘Ey Ümmet-i Muhammed, yükü az olan kurtuldu!’ ”

(M. Lütfi Arslan, Altınoluk Dergisi, Ekim 2019).

“Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, doğru yolu bulursunuz” buyuruyor Peygamberimiz (sav). Her birinden öğrenebileceğimiz çok şey var.

Gökyüzünde parıldayan yıldızlar gibi, sahabenin her biri, tüm insanlık için birer rehber ve ışık kaynağı... Onların hayatları, inanç, ahlak, vefa, sadelik ve diğergâmlık gibi konularda eşsiz birer örnek…

Onlar hakkında atılan iftiralar, onları değersizleştirmek içindir. Onlara göre önce ashab-ı kiram değersizleştirilecek, sonra Fahri Kainat Efendimiz ve daha sonra ise Allah’ı inkara götürecek bir sürece girilmiş olacak… Bugün özellikle de gençlerimizin yaşadığı bu maalesef.

Eğer inandığımız gibi yaşayacaksak, ashab ile hemhal olmalı. Aksi halde yaşadığımız gibi inanmaya başlarız, ki bu da felaketimiz olur.

Jim Rohn’un söylediği gibi, en çok hemhal olduğunuz beş kişinin ortalamasısınız. Pek bilinmeyen ancak Jim Rohn’un devamında söylediği, okuduğunuz beş şeyin de ortalamasısınız. Okuduğunuz biyografiler, o kişilerle hemhal olmanız demektir bir anlamda. Okuduklarınız, zihin ve kalp dünyanızı inşa eder. O bakımdan ne olursa olsun okumak değil, okumada seçici olmaktır esas olan.

“Yıldızlara ait ışıkların görülebilmesi için yaşadığımız şehrin yapay ışıklarının sönmesi gerektiği gibi, ahiret nurunun kalpleri aydınlatması da, insanı dünyaya bağlayan varlıkların kaybedilmeleriyle gerçekleşir” der Mecit Ömür Öztürk “Dervişin Teselli Koleksiyonu” adlı muhteşem eserinde. Evet, hem gerçek anlamda yıldızları göremiyoruz artık hem de mecazi anlamda…

Dünyayla olan bağlarımızı azaltmak ve yıldız sahabilerin hayatlarına odaklanmak. Sanırım dünya-ahiret dengesini yeniden kurabilmek için hepimizin buna ihtiyacı var.

Edit: Peki sizin yıldızınız hangisi? Yorumda yazarsanız müstefid oluruz.

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim