Verimliliğin Anahtarı: Dikkat Yönetimi

Dikkat yönetimi, dikkatin ilgi duyduğumuz alana yoğunlaştırılması, bunu engelleyen çevresel ve zihinsel unsurların fark edilmesi ve ortadan kaldırılması ve tek bir görev üzerinde çalışması olarak ifade edilebilir.

Aykut Gül
5 min readSep 30, 2020

Kavramlar: Dikkat, İlgi, Odaklanma

Başta zaman yönetimi olmak üzere “yönetim” kelimesi ile biten bir çok terim girdi günlük hayatımıza… Her şeyin aşırı bollaştığı, iç içe girdiği, karmaşıklaştığı ve dolayısıyla yönetilemez hale geldiği için yönetim konusu her alanda giderek daha fazla önem kazanıyor.

Kişisel gelişim konularının başında gelen zaman yönetimi, yerini neredeyse dikkat yönetimine bırakmak üzere. “Dikkat ekonomisi” de bu çerçevede ilişkili olarak öne çıkan bir kavram. “Anda kalma” (mindfulness) bir başka popüler kavram son zamanlarda.

Dikkat yönetimi, dikkatin ilgi duyduğumuz alana yoğunlaştırılması, bunu engelleyen çevresel ve zihinsel unsurların fark edilmesi ve ortadan kaldırılması ve tek bir görev üzerinde çalışması olarak ifade edilebilir. Bu anlamda çok görevlilik, dikkat yönetiminin istemediği bir şeydir.

İlgimizin çok sınırlandığı, dağıldığı, çalındığı ve belki de dibe vurduğu bir dönemdeyiz. Dijitalleşme öncesi, ilgi düzeyimiz çok yüksekti. İngilizce “attention” olarak karşılığını bulan bu kelimenin tam olmasa da yakın anlamlarını içeren odaklanma (focusing), konsantrasyon (concentration) kelimeleri de sık sık kullanılmakta.

İlgi, cömertliğin en nadide ve en saf şeklidir. — Buddha

Neden Dikkat Yönetimi?

Dikkatimizi bir türlü toparlayamıyor, bir şeye veya birisine ilgimizi veremiyor, derse konsantre olamıyoruz. Kısa bir toplantıda veya seminerde bile ilk 5–10 dakikadan sonra gündüz düşlerine dalıyoruz. İlgimizi çocuklarımıza yoğunlaştıramıyor, onları bu yüzden anlayamıyoruz.

Acaba dua edemememiz, dualarımıza karşılık alamayışımız dikkat yönetimi ile mi ilgili? Dua ederken tüm dikkatimizi Yüce Yaratıcı ile olan bağlantıya teksif edemiyor, sadece kalıp cümlelerle, kendi dilimizde bile olsa ne dediğimizi fark etmeden mi dua ediyoruz? İnancımızda en çok emredilen tefekkürü, yine dikkatimizin dağılması, yeterince odaklanamamız nedeniyle mi terk ettik?

Düşünmek inziva ister. Tefekkür, dünyaya gitmek, onunla konuşmak ama sonra yaşadıklarımızı hazmedebileceğimiz bir tecrit hücresi bulmakla gerçekleşir. İçe dönüş olmadan ne güzel bir dize çıkar, ne de ilham verici bir düşünce. İbadet de önünde sonunda bir sevgi yoğunlaşmasıdır, Tanrı’yla aradaki perdelerin kalkması, onun varlığına dikkat kesilerek sadece huzurda olma halidir. Dikkat, hayret ve şükranı besler (Kemal Sayar, Dikkat Ekonomisi).

Kişisel gelişim konularının başında gelen zaman yönetimi, yerini neredeyse dikkat yönetimine bırakmak üzere. Aslında her ikisi de birbiri ile çok yakın ve iç içe olan konular. Zaman yönetimi veya dikkat yönetiminin birinde başarılı olanlar diğerinde de bir şekilde iyi oluyorlar. Aşağıda bağlantısını verdiğim Blaise’in bu konudaki makalesi okunmaya değer:

Blaise’e göre, ilgi yönetimi, zamanı analiz etmekten ziyade, zamanlama konusunda gayeli olmayı içerir. Zaman yönetimi, zamanın nerede ve nasıl harcandığı ile ilgilenir. Bu ise israf edilen zaman konusunda suçluluk ve endişeye neden olur. Dikkat yönetimi ise ilginizi, görevlerin başarılı bir şekilde tamamlanması üzerinde yoğunlaştırmasının sağlayacağı değer ile ilgilenir.

Kadavy de, aşağıdaki makalesinde zaman yönetimi yerine zihin yönetimini öncelemektedir.

Günümüzde neredeyse her şey çok fazla. Bilgi, servet, tüketim, boş zaman… Ancak sabit kalan günlük 24 saatimiz ve giderek azalan dikkatimiz. Günlük dikkat enerjimiz çok sınırlı… Her şeye, her zaman sonsuz dikkat gösterebilmemiz mümkün değil.

Sosyal medyada geçirilen 4–5 saatlik zaman diliminde “zaman kaybı” hep ön plana çıkarken, dikkat enerjimizin bu sürede sömürülüyor olmasını hiç fark etmeyiz. Aslında kaybedilen bu zamandan daha önemlisi, asıl önemli işlerde gerekecek olan dikkatimizin tükeniyor olmasıdır.

Foto: Bruce Kee / Unsplash

Dijital mecralarda yaptığımız her şey izleniyor ve kaydediliyor. En iyimser tahminle ticari amaçla kullanılıyor bu veriler. Başka amaçlarla da kullanılıyorsa da bizler farkında değiliz.

Herhangi bir konuda internette bir araştırma yaptığınızda, o ilgi alanınız belirleniyor ve ona göre size özel bilgilendirmeler geliyor. Bu özel bilgiler zaten sizin ilgi alanınıza girdiğinden daha fazla odaklanıyorsunuz. Ve bunlar daha sık karşınıza çıkmaya başlıyor. Böylece bir kısır döngü başlıyor.

Bedavaya aldığımızı düşündüğümüz dijital hizmetler (sosyal medya, videolar, web siteleri, arama motorları, sohbet uygulamaları vb) için aslında paradan daha fazlasını ödemek zorunda kalıyoruz: İlgimizi, dikkatimizi…

Bunun sonucunda neler oluyor?

Unutkanlık, verimsizlik, okuyamama, okuduğunu anlayamama, anladığını analiz edememe, zorlukla oluşturabildiği fikirleri başkalarına aktaramama, yazıya dökememe, sosyal ilişkilerde sorunlar, evlilikte anlaşmazlıklar, iş kaybından doğan maliyetler gibi bir dizi sosyal, ekonomik ve mesleki sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Bunu anlayabilmek için bir süre dijital detoks (perhiz, oruç) yapmak en iyi yöntemdir. Böylelikle dikkatimizin nerelerde umursamadan israf edildiğini anlamış olacağız. Vakit kaybı gibi görünen sosyal ilişkilere daha fazla zaman ayırıp, okuduğumuzu daha iyi anlayabileceğiz. Buna bağlı olarak iş verimliliğimiz de artacak.

Foto: Farzad Nazifi / Unsplash

Dijital detoks sonrasında devam ya da tamam noktasında karar sizin. Etkili bir dijital yönetim ile “minimum ekran, maksimum yaşam” diyemez miyiz?

Bu konuda önce kendimizle başlayarak, sonrasında ailemiz, yakın çevremiz ve etki alanımızdaki insanlarla bir farkındalık çalışmasına girmek zorundayız. Aksi halde insanlar giderek zombileşiyor, duygusuz, tembel ve bencil varlıklara dönüşüyor.

Bu konuda karar almanızda daha önceden yayınladığım aşağıdaki makalem yardımcı olabilir.

Başarılı bir dikkat yönetimini neler etkiler? Nelere dikkat edilmeli?

  • Kafamızı meşgul eden bir şey varsa o işin öncelikle tamamlanması.
  • Yarım kalan işlerin tamamlanması.
  • Günlük planlama, öncelikler listesi yapılması.
  • Açık havada yürüyüş, spor.
  • Beslenmeye dikkat edilmesi. Gazlı içeceklerin, işlenmiş şekerin ve hazır yiyeceklerin azaltılması, yeterli su içilmesi.
  • Yeterli uyku. Gündüz uykusu (siesta, kaylule).
  • Tefekkür.
  • Çalışma ortamında sadelik, dijital sadelik, zihinsel sadelik.
  • Tek bir işle uğraşılması.
  • Çalışılan konunun önemi, aciliyeti, zaman baskısı.
  • Günlük tutulması.
  • Dikkatin artırılması yönünde alışkanlıkların geliştirilmesi.
  • Yazının başlarında belirtildiği üzere dijital verimlilik ve sadeliğin sağlanması.

Harekete geçme ve bir şeyler yapma kararını verdikten sonra en büyük sorun erteleme ve bir türlü harekete geçememektir. Burada önemli olan küçük de olsa ilk adımı atabilmektir. Onlarca kilometrelik yol, ilk adımı atmakla başlar. Detay için bu konuda da aşağıdaki makalemi öneririm.

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim