shawnanggg / Unsplash

“Verimlilik Odaklı Kafe”ye Ne Dersiniz?

Aykut Gül
2 min readApr 28, 2022

--

Gençliğimizde kahvehaneler vardı. 2000'li yıllardan sonra kafe kültürü hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya ve kahve tüketimi artmaya başladı.

Bugün daha çok Batı tarzı kafeler hakim piyasaya… Hatta Batılı markalar her yeri istila etmiş durumda. Çocukluğumda Türk kahvesinin bulunamadığı dönemleri hatırlarım. Misafire kahve ikram etmek, o zamanlar, oldukça lükstü. Sanırım o yüzden bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı.

Doğu’dan Batı’ya bir çok farklı dünya ülkesinde farklı kafelerde bulundum. Neredeyse tamamında konsept aynıydı diyebilirim. Ancak kafelerin kullanım amaçları Doğu’da, Batı’da ve bizde çok farklı…

Biraz da eleştirel bir yazı olacak bu konuda yazacaklarım.

ABD’de kafeler çoğunlukla çalışma ortamları olarak hizmet sunarlar. Kafedeki müşterilerden sohbet eden bir kaçı dışında neredeyse tamamının bilgisayarlarında yetiştirmeye çabaladıkları işleri veya okudukları kitapları olduğunu görürsünüz. Fonda, bu ortam için özel seçilen bir müziğin yer aldığı ortamda tam bir “kafe ambians”ı mevcuttur. İnsanların tam konsantre çalışabilecekleri bir mekan oluşturulmuştur. O kadar ki “beyaz gürültü” kavramı bile türetilmiştir kafelerden…

Avrupa’da biraz daha fazla sosyalleşilen ortamlar olan kafelerde yine de insanlar bir şeyler üretmekle meşguldürler.

Bize geldiğimizde ise kafeler, tamamen sosyalleşilen (!) ve sosyal medyaya malzeme üretilen yerlerdir. Her alınan kahve ile selfieler yenilenir. Kafeye gelirken mutlaka bakımlı ve albenili olma ve “cool” olma söz konusudur. Az sayıda da olsa bazı üniversite hazırlık öğrencilerinin yanında bir kaç ders materyali bulunur. Ancak onların pek de kafe ortamında çalıştıklarına şahit olmayız. Bu daha çok Amerikan tarzına özentiden kaynaklıdır. Kafelerde bir kahve ile akşama kadar zaman öldürenler de az değildir. Yine de bazı şirket elemanları ile akademik çalışma yapanların Amerikan tarzı çalıştıklarına az da olsa rastlarız.

Japonlar ise daha fazla çalışma ve verimlilik odaklıdırlar.

Dün gece bir arkadaşımın paylaştığı bir videoyu izleyince böyle bir yazı fikri doğdu. Japonya’da Oyalanmaya Karşı Kafe başlıklı videoda “Yetiştirmeniz gereken bir makale ya da projeniz mi var? O zaman bu kafe tam sizin için. Japonya’nın başkenti Tokyo’da açılan bir kafede projenizi ya da hedeflediğiniz miktardaki işinizi bitirmeden ayrılamıyorsunuz” diyordu. Çok ilginç bir işletmecilik tarzı, değil mi?

Kafeye gelen müşteriler, siparişten önce koydukları hedefleri ve bitirmeleri için gereken süre konusunda yazılı beyanda bulunuyorlar. Kafe personeli, müşterilerin kaydettikleri aşamaları zaman zaman kontrol ediyor. Müşteriler, o kafede daha iyi odaklanabildiklerini ve iş verimliliklerinin arttığını ifade ediyorlar. Sınırsız kahve ve çay hizmetinin olduğu kafede yiyecek hizmeti verilmiyor.

Ne dersiniz bizde iş yapar mı bu tür bir kafe?

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim