Umut Işığı ve Hüzün Melodisi

Gün doğumu ve gün batımında güneşin dansı

Aykut Gül
2 min readMay 18, 2024

--

Gün doğumu ve gün batımı… Günün iki değerli vakti benim için... muhtemelen çoğumuz için de…

Gün doğumunu daha çok severim. Yeni ümitlerle dolar, yeni bir güne çıkabildiğim için şükreder, pozitif enerji ile yüklenirim.

Gün batımı saatini de kaçırmam hüzünlendirse de… Bir günün sona ermesi, günün hesabının kapatılması ve daha derin tefekkür fırsatı…

Gün doğumu ile gün batımı manzarasında ortak yön kızıllıktır. Güneşin dar açıyla dünyaya saldığı ışınlar bu saatlerde kızıla döner. Ama sabahları beyazla karışık, akşamları ise siyahla…

İnsanın gün içinde kendi ile kalabileceği, önünde ve arkasında zaman baskısının olmadığı zaman dilimlerine ihtiyacı var. Benim tercihim önce gün doğumu, sonra gün batımı… Çoğu zaman da her ikisi…

Gün batımında insanlar genellikle uyanıktır. Ancak gün doğumunda uyanık olanlar daha azdır. Bazıları gün doğumundan önce uyanabilmeyi çok ister fakat uyku ağır basar. Bazıları ise o saatte uyumayı çok ister ancak uyku tutmaz.

Bu saatler kerahat saatlerini içinde barındırır. İnsan biyolojisi ve psikolojisi bu saatlerde uyanık olmayı gerektirir.

İnsan, gün batımında o günün hesabını kapatabilmeli ki ertesi güne daha diri, daha ümitli, taze bir başlangıç yapabilsin.

Bu saatler dinginlik, sakinlik, yavaşlama ve tefekkür saatleri. Size özel… Arada engeller olmaksızın Rabbinizle kaldığınız, onunla sohbet ettiğiniz, halinizi arz ettiğiniz, sadece O’ndan yardım istediğiniz çok özel anlar.

Dediğim gibi, bu anların önü ve arkası müsait olmalı. Psikolojik, kalbi ve zihinsel açıdan rahat, iç sesinizle barışık, belki de yeni fikirler üretmede, “Aha!” dediğiniz anlara gebe…

Yanınızda bir not defteri de hazır olmalı bu anlarda. Akan giden düşüncelerinizi, daha yoğun çarpışan nörolinklerinizin ansızın ürettiği yeni fikirleri uçup gitmeden kayda alabilmek için.

Duygu yüklü bu saatler, şairlerin ilhamla dolduğu ve en güzel şiirlerini yazdıkları zaman dilimi.

Foto: Alexandra Vázquez / Unsplash

Gün batımında ölümü hatırlama, gün doğumunda ise “yeni bir doğum” var. Her gün yeniden doğarsınız… Rabbimizin bir fırsat daha daha verdiğini, sizinle olduğunu, size herkesten çok daha fazla merhamet ettiğini en derinden hissedersiniz.

Hz. Peygamber (sav), rızık talebinde sabah erken davranılması gerektiğini, sabahın erken vakitlerinin bereket ve muvaffakiyet olduğunu bize bildirir.

Gönül kabınızı dolduran ezanlar da bu saatlerde farklı makamlarda okunur. Sabah ezanını saba, akşam ezanını ise segah makamında dinlersiniz. Her ikisinde de farklı manevi iklimleri yaşarsınız.

Siz ne dersiniz?

Sizin değerli vakitleriniz hangileri? Yorumlarınız çok değerli…

Aykut GÜL

Dünya Gazetesi Köşe Yazılarım | Tüm Medium Yazılarım | Yazılarıma Ücretsiz Abone Olun | Medium’a Ücretsiz Katılın | Yazılarım Hakkında

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim