Dostların buluşma talebi oldu bugün. Mekan, Adana’mızın tarihi Ulu Camii karşısındaki şadırvan… Yer özel, dostlar özel, içilen çay — kaçak da olsa — özel… Adana’nın sıcakları gecikti ama bu huzurlu mekan daha bir serin…
Şadırvana neredeyse 40 yıldır giderim. İlk keşfettiğim yıllarda, ortaokul öğrencisi olarak üniversiteli abilerimi ziyaret eder, onların sohbetlerine katılır, bir kazanda kaynayan mercimek çorbasından tadardım.
Ulu Camii civarı büyük bir değişim geçirdi. Ramazanoğlu Konağı, Ziyapaşa Türbesi ve Ziyapaşa Parkı, Büyük Saat Kulesi, tarihi mescidler ve daha bir çok tarihi eser… Zaman zaman huzur için, sohbet için gidilmeli…
Konu Adana, son Cumhurbaşkanlığı seçimleri, gençlik, eğitim, sivil toplum ve dijital dünya…
Değerli dostların farklı bakış açılarını yakalamak, samimiyetleri ile ısınmak, geçmişi yad ederken geleceğe dair fikirleri çarpıştırmak… Akletme, fikretme, oksitosin depolama, son dostluk yazısı üzerine yeniden dostlukları pekiştirme…
Kimsenin akıllı telefonu masanın üzerinde ya da elinde değil… Herkes pür dikkat, birbirini can kulağı ile dinliyor.
Selfi yapmak kimsenin aklına gelmiyor… Akıllı telefonlar öncesi dönemin dinginliğini yaşıyorsunuz…
Tüm ihtiyacımız olan daha az ekran, daha fazla yüz yüze, kalp kalbe muhabbet… Dinleyen, sohbetin derinliğini bilen ve bazen söz ağzınızdan çıkmadan hemen önce anlayıp onaylayan bakışlar…
Artık daha fazla insan etkileşimi… Ama marka kafelerden çok bu tür tarihi, nezih ve huzur saçan mekanlarda…
O gönül dostlarına candan teşekkürler...
Aykut GÜL
