Siz Kararlarınızdan İbaretsiniz

“Hayat, karar vermek zorunda kalmaktır.”

Aykut Gül
5 min readOct 23, 2021

Hayat, karar vermek zorunda kalmaktır.” der Anchee Min. Karar vermek ise sorumluluk almaktır. O nedenle çoğu insan, çoğu zaman karar vermekten kaçar, başkalarının sorumluluk üstlenmesini ister. Herkesin bir yerde makam sahibi olmayı veya az sayıda kişi de olsa onların amiri olmayı istediği zannedilir. Gerçekte ise sıradan, ortalama bir birey olmak daha çok arzulanır. Çünkü karar vermek zorunda kalmazsınız. Birilerinin yönetmesi ve sizin de sadece emirleri uygulamanız daha az sorumluluk yükler size.

Ancak her insan, nefes aldığı sürece, mutlaka önemli ya da önemsiz her gün yüzlerce karar vermek zorundadır. En basiti çay veya kahve arasında tercih yaparsınız.

Nguyen Dang Hoang Nhu / Unsplash

Bir genç düşünün ki hayatında hiç bir önemli kararı almak zorunda kalmamıştır. Ancak üniversite tercihinde veya meslek seçiminde önüne neredeyse sayısız alternatifler konarak kısa zamanda seçim yapması istenir. Oysa ki o ana kadar karar alma teknikleri, yöntemleri ve araçları konusunda hiç bir eğitim almamış, hiç bir şekilde tecrübe edinmesine fırsat verilmemiştir. Sonuçta yıllarca üniversiteye hazırlanan ancak bir kaç hafta için de hayati bir tercih yapmak zorunda bırakılan gençler… Stres, bunalım, kaygılar ve hayal kırıklıkları…

Karar vermek, konfor alanını terk etmektir. Oysa ki özellikle de gençlerimiz, pandemi kapanması esnasında konfor alanına gereğinden fazla alıştırıldılar. Karar vermek, çoğu zaman eyleme geçmektir. Bunu yapmak için de konfor alanınızı terk etmelisiniz. Fakat bu söylendiği kadar kolay değildir. (Daha detaylı bilgi için bakınız: “Nasıl Harekete Geçeriz?”, “Başlamak Bitirmektir”, “Hareket Berekettir”) Çünkü kötü alışkanlıklardan vazgeçebilmek, onları iyileri ile ikame edebilmek, kararlılık, tekrar, sabır ve uzunca bir süreyi gerektirir. (Bakınız: “Alışkanlıklarımızı Yönetebilmek”) Orhan Pamukoğlu’nun çok güzel ifade ettiği gibi, “Hayat karar ve eylemdir. Karar vereceksin, eyleme geçeceksin.

Karar vermek, Rabb’imizin desteğini (inayetini) talep etmektir. Gerekli istihare ve istişareler sonucunda verilen karar, her zaman mutlaka arzuladığınız başarıyı getirmese de, sizin için en hayırlı olanın o olduğundan emin olabilirsiniz.

Kapitalizmin tüketimi körüklemesi, ardından dijitalleşme ve tüketim ile sosyal medyanın buluşması, hem önümüzdeki seçeneklerin adedini artırdı hem de bizi daha sık seçim yapmak zorunda bıraktı. Özellikle de büyük veri (big data) ile tüketici profilinin her detayına hakim hale gelen dijital dünyanın hakimleri, talep etmediğimiz halde, her ekrandan sürekli olarak önümüze yeni seçenekler sunmakta. Bu ise Stefan Zweig’in dediği gibi “İnsanlar sadece bir şeyden yorgun düşerler: Kararsızlıktan..” Gerçekten de bugünün insanının yorgunluğu ve bezginliği bu kadar seçim karşısından seçim yapamamaktan, kararsız kalmaktandır. Kararsızlık ise en kötü seçimdir. Çünkü “En büyük zaman hırsızı kararsızlıktır.” (C. Flory)

Zaman yönetimindeki en büyük tuzaklardan olan ertelemenin temelinde karar verememek vardır. Kararsızlığın sonucu, doğal olarak erteleme ve nihayetinde o işi asla tamamlayamamadır.

Aslında en önemli karar, yaşarken kiminle birlikte olduğunuz ve hangi yolda yürüdüğünüzdür. Durduğunuz yer yanlışsa ve yanlış insanlarla hemhal oluyorsanız, sizin doğru kalmanız mümkün olamaz. Aliya İzzetbegoviç bunu çok güzel ifade eder: “Tarihi Allah yazar; biz sadece nerede duracağımıza karar veririz.” Burada aslında külli iradeye fazla odaklanılmaması, asıl sorumluluğumuz olan cüzi iradeyi kullanmaya -ki bu da kararlarımızdan ibarettir- yoğunlaşılması gerektiğidir.

“Tüm karar vermemiz gereken, bize verilen zaman ile ne yapacağımızdır.” (J. R. R. Tolkien) Hesabını vereceğimiz her anın en iyi şekilde değerlendirilmesi, her bir “an” ile ilgili vereceğimiz kararların doğruluğuna bağlıdır. Bize verilen cüzi irade ile kamil insan olma yolunda tercihlerimizi yapmak durumundayız. “İnsanı üzen ve mutsuz eden, çoğu zaman başkaları değil, kendi yaptığı seçimlerdir.” (Tolstoy)

“Seçmemek de bir seçimdir.” (William James) aslında. Bu her zamanda kararsızlıktan kaynaklanmayabilir. Bilinçli olarak seçim yapacağımız durumlardan uzaklaşmak ve daha az sayıda seçimi, daha kaliteli ve daha doğru yapmayı da tercih edebiliriz.

Sadeleşmek ve düzenli olmak, seçim ve seçenek sayısını azaltır ve duru bir zihin ve kalple daha isabetli kararlar verebilirsiniz.

Victoriano Izquierdo / Unsplash

Jean Paul Sartre’nin “Her seçiş bir vazgeçiştir.” sözünü iyi anlamak gerekir. Vazgeçtiklerinizi iyi bilmek, ileride doğabilecek pişmanlıkları önleyebilecektir.

Pandeminin sürdüğü iki yıla yakın zamanda, hükümetlerin en büyük sıkıntısı, tüm seçeneklerin acı ve kötü seçeneklerden ibaret olmasıydı. Sağlık, kapanma, sosyalleşme ve ekonomik darboğaz vb seçenekler, tüm dünya hükümetlerini zor durumda bıraktı. Ancak biri seçilmeliydi ve hükümetler, sosyal ve ekonomik açıdan en az zararlı olanı tercih ettiler. Bu konuda Amin Maalouf’un sözünü hepimiz hayatımıza uygulamalıyız: “Öyle bir an gelir ki tüm kararlar kötüdür. Sorun, sonradan en az pişman olacağın kararı bulup seçmektedir.”

Adil karar vermek noktasında ise Hz.Ali’nin ‘‘Bir tarafı dinlemeden karar veren, doğru karar verse de; adaletsizlik etmiş olur.” sözünü her zaman dikkate almalıyız.

İnsanoğlu hiç bir zaman mükemmel değildir. Sürekli hata yapar. Ancak önemli olan hatalardan ders almak ve geç kalmadan dönebilmek. Tekrarlanan hatalar, Dostoyevski’nin “İlk yapılan yanlışa kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne ise tercih denir.” sözünde ifadesini bulduğu üzere bize büyük sorumluluklar yükler.

Karar verdikten sonra kararlılığı sürdürebilmek de önemli. Sürekli geri adım atmak, fikir değiştirmek, ilk zorlukta vazgeçmek bizi ileriye götürmez. Tommy Lasorda’nın dediği gibi ‘‘İmkansızlıkla mümkün olan arasındaki fark insanın kararlılığında yatar.” Bazı istisnai durumlarda, daha fazla zararı önlemek adına vazgeçebilmek de gerekebilir.

“Hatasız Düşünme Sanatı” adlı kitabında Rolf Dobelli’nin anlattığı “Batık maliyet” yaklaşımıyla, yatırımları veya tercihleri, sonuçlarını takip ederek gerektiğinde noktalamak da isabetli bir tercihtir. Bir işletmenin büyük maliyetlerle bir reklam kampanyasına girmesi, kampanyanın başarısız olduğunu far ettiğinde ise yapılan masrafı göz ardı ederek, daha büyük kayıpları önleme adına kampanyayı durdurması yerinde bir tercih olacaktır. Kararlılıkla bunu karıştırmamak gerekir.

Aşağıdaki zihin haritasında “karar alma” konusu, ana hatları ile ilişkilendirilmiştir.

Karar Verme Konusunda Zihin Haritası; Kaynak: Yazar

Sonuç olarak, karar verme, hayatta her zaman ihtiyaç duyacağımız, verimliliğimizi, sorumluluğumuzu, sosyal konumumuzu ve nihayetinde Allah katındaki yerimizi belirleyebilecek önemli bir beceri ve sanattır. Yaşımız ne olursa olsun, gerekli eğitimleri almalı, bu konuda en küçükten başlayarak tecrübe edinmek için adım adım ilerlemeliyiz. Her beceride olduğu gibi tekrar ve özenle, kısa zamanda çok yol alabiliriz. Öyle ki seri karar verebilir hale geldiğinizde iş verimliliğiniz ve tatmininiz üst düzeye çıkacaktır.

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim