Sessiz Yazılar

Aykut Gül
2 min readJun 6, 2023

İki hafta oldu yeni yazı yayınlamayalı… Ama bu demek değil ki Medium’da hiç yazmadım. Aslında bu iki haftada dört yazım var kaleme aldığım ancak sizlerle paylaşmadığım.

Çoğu zaman birine ya da birilerine yazarsınız. Karşınıza alır konuşursunuz. Bu tüm okuyucularla konuşmak gibidir. Hepsine hitap eder. En azından ben böyle yapmayı tercih ediyorum.

Ancak bazen yayınlamaz, kendinizde tutarsınız. Kimse bilmesin istersiniz. Bilinince değerini yitirecekmiş gibi…

Peki neden yazıyorsun öyleyse diyebilirsiniz…

Çünkü bunlar sadece kendinize yazılardır. Hâlık Teala ile aranızda kalan… Sadece O’na içinizi açtığınız, iltica ettiğiniz…

Tam da bu kelimeleri yazarken fark ediyorsunuz. Aslında bu yazılar, bir bakıma dua gibi…

Kimseyle konuşamadıklarınızı sadece O’na arzetmek… Seccadenin üzerinde, bilinen dua kalıpları ile O’na yönelmenin ötesinde bir şey…

Daha içten, daha dertli, daha yakın… O’nun şah damarınızdan yakın olduğunu hissediyorsunuz sessizce kelimelere dökerken…

Belki de yazmaktan murat edilen bu olmalı… Başlangıçta bir süre okuyucularla sohbet etmek… Ancak bir aşamadan sonra sadece O’na yönelmek, boynu bükük, gecenin sessizliğinde, seher vaktinin huzuru ile yazmak… yazmak…

Kastettiğim bu yazı değil… Yazıp da yayınlamadıklarım. Belki de yazmaktan maksat bu aşamaya gelebilmek sonunda… Yazmak… ve onu seninle Rahman (cc) arasında özel tutmak…

Yazmayı, içsel yolculuğunda bir binek olarak kullanmak belki de…

Maksat hasıl olduktan, yeterince demlendikten sonra belki bir gün… yeniden bir araya getirilip kitaba dönüşürler…

“Yazmak, kalbin nefes alıp verişini kağıda dökmektir” der William Wordsworth. Çok doğru… ancak ya kelimeler kifayetsiz kalıyorsa?

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim