Pandemi Sonrası “Gençlik Acil Eylem Planı”
“ ‘Z Kuşağı’ mı Geleceğimiz mi?” başlıklı yazımda, pandemi sonrası gençlerimizin yapması gerekenleri vurgulamaya çalıştım. Bu yazımda ise devlet, sivil toplum ve aileler olarak neler yapılması gerektiğine odaklanacağım.
Toplumun tüm kesimleri pandemiden etkilenmekle birlikte en büyük sıkıntıyı gençlerimizin çektiği bir gerçek. Belki sağlık açısından Covid-19'dan daha az etkilendiler ancak pandemi nedeniyle kapanmalardan ve kısıtlamalardan en çok onlar zarar gördüler. Enerjilerini harcayamamaları, aşırı yeme ve nihayetinde gelen aşırı kilo ve obezite sorunlarının yanı sıra bir çok psikolojik sorunları da yaşamaya başladılar.
Hareketsizlik, kapalı ortam, sosyalleşememe, verimsizlik, değersizleşme hissi, ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve belirsizlik gibi bir çok neden, hem fizyolojik hem de psikolojik açıdan çok derin yaralar oluşturdu. Bu yaraların daha da ilerlememesi ve yeni yaraların oluşmaması için, pandeminin gidişatı ile ilgili farklı senaryolara göre “Gençlik Acil Eylem Planı”na ihtiyacımız var.
“Değerlerden yoksun eğitim, faydalı olmaktan ziyade insanı daha zeki bir şeytan yapar.” — C.S.Lewis
Bu yazı, böyle bir eylem planının önemini vurgulamak, hazırlanacak eylem planında yer alabilecek sınırlı sayıda bazı önerilere yer vermek ve nihayetinde bu planının hemen hazırlanması için bir çağrıda bulunmak amacıyla kaleme alınmıştır. Asıl planlama süreci; konu uzmanları, eğitimciler ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere tüm paydaşlarla çok uzun beyin fırtınaları yapmayı gerektirmektedir.
Eylem Planında neler yer alabilir?
Kısa vadede yapılması gerekenler
- Yaz döneminin, açık alanda, sportif ve kültürel etkinliklerle değerlendirilmesi,
- Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen ve hizmete giren kitap kafe ve spor tesisleri etkin olarak kullandırılmalı ve yenileri süratle hayata geçirilmeli (Sadece Adana’da bu yıl 14 ve geçen yıl 44 adet proje desteklendi),
- Gençlere her türlü psikolojik destek sağlanmalı,
- Yeni eğitim-öğretim sezonuna (2021 Sonbahar), kısa vadeli (bir yıllık) bir eğitim sistemi revizyonu ile girilmeli,
- Eğitim-öğretimde hibrit modele geçilmesi için dijital alt yapı güçlendirilmeli,
- Bologna, yeterlikler, akreditasyon ve kalite süreçleri, birbirinden ayrı ve kesikli halde devam ettiğinden uygulamada yılgınlığa yol açıyor. Bu süreçler yeniden çalışılmalı,
- Aile okulları, ileride olması muhtemel pandemiler veya aile tercihleri için alternatif olarak bir sistem haline getirilmeli.
Orta ve uzun vadede yapılması gerekenler
- Eğitim sistemi, aileden başlayarak yükseköğrenime ve hayat boyu eğitime kadar yeni baştan oluşturulmalı,
- Bugünden geleceğe doğru, eğitim-öğretim artan bir şekilde sürekli veya sık sık yenilenir hale geleceğinden kendini yenileyemeyenler bu sürecin dışında kalacaklar. Bu nedenle mentörlüğün (danışmanlık, koçluk) önemi fark edilmeli ve etkili mentör yetiştirilecek bir sistem kurulmalı,
- Genç işsizliğin azaltılabilmesi için yeni stratejiler üzerinde çalışılmalı. Özellikle bilişim sektörünün gelişmesi ve gençlerin bu sektörde girişimci olabilmesi için eğitim ve finansal destekler planda yer almalı,
- İş hayatı ve eğitim iç içe olmalı. Eğitimin bir kısmı iş ortamlarına taşınmalı. Dersi alan öğrenci öncelikle bilgiyi talep eder halde olmalı,
- Müfredat yenileme daha hızlı ve esnek hale getirilmeli. Bu anlamda piyasa ihtiyaçlarının sürekli takip edileceği ve talebe göre hızlı bir uyumun sağlanabileceği esnek bir yapı kurulmalı,
- Eğitimin sadece sınıf ortamından ibaret olduğu algısı değiştirilmeli, sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlere daha çok yer verilmeli.
“Eğitim, sadece gerçeklerin öğretilmesi değil, düşünmek için aklın eğitilmesidir.” — Albert Einstein
Her şerde bir hayır bulmaya çalışma yaklaşımıyla, pandemiyi, değişim ve dönüşüm için fırsata dönüştürmek mümkün.
Pandemi dönemini nadasa ayrılan bir yıl gibi görerek daha verimli bir hasat dönemine kavuşabilmek dileğiyle…
Aykut GÜL
