Pandemi Dönemini Nasıl Geçirdik?

Pandemi dönemi aslında hepimiz için önemli bir test dönemi oldu. Hayatı anlamlandırabilenler ve buna uygun yaşamaya başlayanlar, bu dönemi fırsata çevirebilmişlerdir.

Aykut Gül
4 min readJun 20, 2020

Pandemi günleri henüz bitmedi. Ancak 1 Haziran 2020 itibariyle “yeni normal” diye tabir edilen bir sürece girdik. Bu tarihe kadar olan dönemi, büyük çoğunluğumuz evde, karantina halinde geçirdik.

Bu dönemin ortalarında, Pandemiyle Gelen Fırsat, Bireysel ve Toplumsal Dönüşüm Fırsatı ve Pandemide Uzaktan Eğitim Deneyimi başlıklı yazılar yayınlamıştım bu platformda. Sanırım bugün artık bu dönemin fırsatlarını ne kadar kullanabildiğimizi değerlendirebiliriz.

Söz konusu karantina dönemine ait sosyal hayata dair araştırma ve istatistiksel veriler yavaş yavaş paylaşılıyor. Ben de elde var olan veriler ve bilgiler ile kendime ait, çevresel gözlemlerime dayalı ve daha çok subjektif sayılabilecek bazı çıkarımlar yapmaya çalışacağım:

  • Genel olarak, başta televizyon ve bu ortama film, belgesel, dizi vb materyaller sağlayan şirketler (dijital platformlar) kazançlı çıktı. Tüketici açısından ise bu durumu, ekran başında verimsiz geçen saatler ve yeni bir masraf kapısı olarak değerlendirebiliriz. Tahtı sarsılan televizyonun ömrü biraz daha uzamış oldu.
  • İnternet servis sağlayıcıları, teknoloji firmaları ve uygulama geliştiriciler (dijital platformlar) bir başka kazanan grup oldu bu dönemde. Uzaktan eğitim, e-ticaret ve yararlı içerik tüketimi bir yere kadar faydalı olarak değerlendirilebilir. Ancak uzaktan eğitimin kalitesi tartışılmalı. Ayrıca televizyon dışındaki bu irili ufaklı ekranlarda harcanan zaman ve bu zamanın ne kadar verimli işlerde geçirildiği konusunda ciddi endişelerim var. Sanırım yine dijitalleşmeyi çok fazla kutsadık ve maalesef üretmek yerine daha çok tüketmek için kullandık.
  • Görüntülü ve sesli ortamlarda yapılan toplantıları çok fazla önemsedik. Altyapı ve teknolojik yetersizlik ve eğitimsizlikten kaynaklanan sorunlar yaşadık. Sanal görüşme ve toplantıların olması gerektiği kadar hayatımızda yer almasını, yüz yüze yapılan görüşme ve toplantıların yerini hiç bir zaman tutamayacağını sanırım pandemi sonrası “eski normale” döndüğümüzde daha iyi fark edeceğiz.
  • E-ticarete daha önce yatırım yapmış olan, dijital satış kanalına sahip firmalar ve bu süreçte zekice bir stratejik yaklaşımla bu alanda alt yapılarını ve kapasitelerini güçlendiren kurumlar çok kazançlı çıktı.
  • İş yerlerinin kapalı olduğu dönemde, pandemi sonrası için iyi bir planlama ve reorganizasyon yapan ve şu anda daha güçlü bir şekilde iş hayatına dönen firmalar avantajlı oldular.
Foto: Pandemide Çalışma Masam (Kaynak: Yazar)
Foto: Pandemide Evden Çalışma (Kaynak: Yazar)
  • Daha fazla kitap okuyabilme fırsatı maalesef ekranların çekiciliğine yenik düştü. Okumama konusunda “zaman yok” mazeretinin ne kadar samimiyetten uzak olduğunu gördük. Mesele sadece önceliklendirme meselesi… Okuma, toplum olarak önceliklerimiz arasında yer almadı. Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (SODİGEM) Pandemi Döneminde Dijital Yaşam Araştırması sonuçlarına göre pandemi döneminde kitap okuma oranı düştü. Ancak sevindirici gelişme sesli kitap dinleme oranının yükselmesiydi (okuyucunun kolay olanı tercih etmesi söz konusu). Aslında kitap okurken sadece okuma eylemi yapar ve başka bir işle meşgul olmazsınız fakat sesli kitap dinlerken eş zamanlı olarak fiziksel aktiviteler yapmak mümkün. İnsanımız çok görevliliği tercih ediyor günümüzde. Maalesef çok görevlilik ise verimsizliğe neden oluyor.
  • Aynı araştırmaya göre, öğrencilerin pandemi döneminde dijital oyun oynama ve kitlesel açık erişimli kurslara katılma oranı yükseldi.
  • Hız toplumunun getirdiği sakıncaların bir nebze azalabilmesi fırsatı vardı bu dönemde. Evet, oldukça yavaşladık bu dönemde ancak bu yavaşlama ekran başında tembellik olarak sonuçlandı. Aslında yavaşlamanın ruhunda, tefekkür, okuma, yazma, aile içi etkinlikler ve hayatı basitleştirme vardı. Bunlar maalesef teknoloji bağımlılığına yenik düştü.
  • Pandemi döneminde aslında en önemli okuma, “kendimizi okuyabilmekti”. Neredeyse 24 saat açık kalan ekranların büyük ölçüde bunun önüne geçtiğini düşünüyorum. Hep söylenen, hayatta vites küçültmenin mecburi olarak gerçekleştiği bu dönemde sanırım hayatın niçinine cevap arayarak, kendimize yeniden kişisel bir misyon belirleme fırsatını çoğumuz kaçırdık.
  • Bu dönem, Z kuşağının istediği bir dönem oldu. Onlar zaten sosyal medyanın, dijital oyunların ve belki de derin internetin tehlikeli mecralarında geziyorlardı pandemi öncesinde. Bu dönemde ise hiç ayrılmaz hale geldiler. Gündüz dahi çocuklarını markete göndermekten çekinen ebeveynler, bu tehlikelerin hiç mi farkında değiller?!
  • Yine bu dönemde, başlangıçta yükselen aile içi iletişim, ilk şok atlatılınca çok düştü. İnsan etkileşimleri minimuma indi. Gerçek ve sanal yaşam birbirine girdi. Bu kuşağın olaylar (ölüm, hastalık, ekonomik sıkıntılar vb) karşısında tepkisizliği şaşırtıcı boyutlara ulaştı.
  • İlk medium.com yazımda bahsettiğim Ramazan ayında itikaf konusunu gündemine alarak hayatında uygulayan, derin bir iç yolculuk ve muhasebe yapabilenlere ne mutlu! Özellikle de evlerimizden çıkamadığımız bir bayramda, diğerkamlık göstererek başkalarına bayram yaptırabilenlere selam olsun!..
  • Son olarak, pandemi döneminin doğası gereği kolay bir dönem olmadığını, evlerde ilişkilerin ilk defa bu düzeyde yoğunlaştığını, bir çok insanın sağlık ve işle ilgili sorunlarla boğuştuğunu vurgulamak gerekiyor. Özellikle de bu dönemin kahramanlarının anneler olduğunu, dengeleri onların sağladığını, ev hizmetlerinin yanı sıra birer psikolog gibi herkesi idare edebildiklerini ve en az zararla bu dönemin atlatılmasında en önemli katkıyı sağladıklarını belirtmek istiyorum. Bu ise aile yapımızın ve değerlerimizin hala çok güçlü olduğunu, pandemi sonrası dönemde bunun korunması için devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin üstlerine düşeni yapmaları gerektiğini gösteriyor.
  • Pandeminin başında hazırladığım ancak yazılarımda yer vermediğim zihin haritasını sizlerle paylaşıyorum.
Zihin Haritası: Pandemiyle Gelen Fırsat (Kaynak: Yazar, -büyütmek için tıklayınız)

Aykut GÜL

Diğer yazılarım için tıklayabilirsiniz.

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim