“Okuyucu Tıkanıklığı” mı Dediniz?

Aykut Gül
2 min readMay 22, 2023

--

Yazar Tıkanıklığı” başlıklı yazıma Prof. Dr. Fahri Yavuz hocamdan, “Okuyucu tıkanıklığı da çok ciddi bir problem. Yazan çoğalıyor, okuyan azalıyor. Bazen düşünürüm yazdığım yazıyı benim okuduğum sayıda ve ciddiyette okuyan var mı diye?” şeklinde karşılık geldi.

“Okuyucu tıkanıklığı” mı!?

Bunu hiç düşünmemiştim.

Hemen kısa bir araştırma yaptım. Evet, hocamın söylediği şaka değildi. Böyle bir terim kullanılıyordu.

Nalifa Mehelin, “Okuyucu tıkanıklığının üstesinden gelmek için üç ipucu” başlıklı yazısında okuyucu tıkanıklığı hakkında şunları söylüyor:

“Okuma sırasında bir konsantrasyon eksikliği olduğunda bir okuma bloğu meydana gelir. Basitçe ifade edersek, kişinin sayfalarda yazanlara konsantre olmak istemesi, ancak metinden anlamlı bir anlam çıkaramaması veya sadece bir paragrafı okurken kaybolmuş hissetmesidir.”

Buna sanırım okumaya başlayamama ve sürekli erteleme de eklenebilir.

Okunan kitabın sıkıcılığı kadar okuma yapılan ortamın gürültülü olması ve okuyucunun zihnindeki problemler de etkili olabilir.

Özellikle sınav dönemlerinde, tez yazımına yoğunlaşılması gereken zamanlarda, bu problemin ortaya çıkması oldukça depresif olabilir.

Mehelin, okuma sırasındaki odaklanma sorununa değinmiş sadece… Sanırım bizdeki problem daha öncesinde başlıyor. Bizde kitabı ele alamama, kapağını kaldıramama, hatta kitapları yakınımızda bulunduramama gibi daha büyük bir sorun var.

Elbetteki okuyucu tıkanıklığında en büyük neden ekranlar… Mehelin’in odaklanamama vurgusunun kaynağı neredeyse tamamen dijital ortamlar.

Dijital ortamların eğlenceli, bol dopamin sağlayan, enerjimizi son kalorisine kadar sömüren yapısı, özellikle gençleri, her geçen gün okumaktan uzaklaştırıyor.

Zorunlu olarak okusalar da konsantrasyon eksikliğinden son derece verimsiz okumalar oluyor bunlar. Okuma yerine dinlemeyi, sesli kitapları, videoları izlemeyi tercih ediyorlar.

Mehelin, okuyucu tıkanıklığını aşmak için şunları öneriyor:

1.Küçük başlayın

Ne yazık ki, bir okuyucunun tıkanmasını aşmanın yolu okumaktır. Nispeten küçük paragraflar veya hikayeler okumaya başlamaktan başka alternatif yoktur.

2.Bir grupta okuyun

Bir grup içinde okumak, özellikle akademik okumalar için çok etkili olabilir. Kitap kulüplerinde olduğu gibi, bir grupta okumak bir topluluk duygusu uyandırır.

3.Akademik okumaya ara verin

Akademik okumaya bir süre ara vermek, yukarıda belirtilen her iki yöntemi de denediyseniz ve hala iyileşme sürecindeyseniz, özellikle yardımcı olabilir… Favori bir kitabı okumak, daha sonra akademik okumaya uygulanabilecek olan okuma akışının sağlanmasına yardımcı olabilir. Bazı insanlar için, okumaya tamamen ara vermek ve rahatlatıcı müzik dinlemek veya rahatlatıcı şeyler yapmak da faydalı olabilir.

Son olarak kendi okuma tecrübemden bir paylaşım yapmak istiyorum. Genellikle tek bir kitap okumak yerine 3–4 farklı kitabı, farklı yerlerde bulunduruyor ve o anki enerji ve konsantrasyon durumuma göre kitap seçimi yapıyorum. Örneğin yatmadan öncesi için uyumayı kolaylaştıcı bir kitap, seyahatlerde okumak için daha az hacimli bir kitap, çalışma ofisimde ona uygun bir kitap tercih ediyorum. Sabah erken saatlerde ise notlar çıkaracağım daha ağır kitapları seçiyorum. Okuduğum miktardan çok neler alabildiğime odaklanıyorum.

Okuyucu tıkanıklığı sorunu giderek büyüyor. Eğitimciler konuyu ciddiye almalı…

Aykut GÜL

Dünya Gazetesi Köşe Yazılarım | Tüm Medium Yazılarım | Yazılarıma Ücretsiz Abone Olun | Medium’a Ücretsiz Katılın | Yazılarım Hakkında

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim