Okurları “Okumak” mı?
Sosyal medyanın sizi bağlayan en önemli özelliği istatistiklerdir. Beğenileriniz, paylaşımlarınız, takipçi sayınız vs. Bunlar endorfin salgılamanıza ve bunun sonucunda mutlu hissetmenize neden olur. Ancak sistem, bu istatistiklerin sürekli artması üzerine kuruludur. Endorfinin etkisi çok uzun sürmez, daha fazla rakam gerekir yeni salgılamalar için. Böylece sosyal medya kısır döngüsüne kapılır gidersiniz.
Sosyal medyada yokum ancak Medium yazılarımın istatistiklerinde benzer bir durumu görebiliyorum. Siz okurlarımın okuma süreleri, beğenileri elbette ki konu seçimime bir ölçüde yansıyor. Okurların hangi internet kaynaklarından, nasıl yazılarıma ulaştıklarını, ne kadarının arama motorlarından geldiğini görebiliyorum.
Ancak yazılarda asıl faydalandığım ve çok fazla kimsenin kullandığını düşünmediğim geri besleme tarzı, vurgulama özelliği. Medium yazılarını okurken önemli gördüğünüz kısımları vurgulayabiliyorsunuz.
Diğer bir anlatımla kitap ya da defterde fosforlu kalemler kullanmanın dijital aracı. David Ferrers ve Nicole Higginbotham’un, makalemin sonunda belirttiğim yazılarından da esinlenerek kendi deneyimlerimi de sizlerle paylaşmak istedim.
Aşağıdaki resimde, daha önceki bir yazıma iki okurumun yaptığı vurguyu görüyorsunuz. Tek yapmanız gereken istediğiniz metni seçmek ve resimde görülen kalem simgesine tıklamak. Aynı yolla vurguyu kaldırabilirsiniz de…
Tüm Medium yazılarına yaptığınız vurguları ayrıca alt alta görebilmek de mümkün. Böylece yıllar önce işaretlemiş olduğum makalelerin sadece bu bölümlerini bir özet gibi görebilmek, hem tekrar etmeyi hem de yeniden ilham almayı sağlıyor. https://medium.com/me/list/highlights bağlantısından yaptığınız tüm vurgulara ulaşabilirsiniz.
Okurlarımın bu vurguları benim açımdan önemli bir geri besleme oluyor. Sonraki yazılarımı yazarken okurlarımın beklentilerini, nelere daha çok önem verdiklerini göz önüne alarak yazımın ana hatlarını şekillendirebiliyorum.
Bunun yanı sıra yorumlar, epostalar ve telefonla aramalar da, konuya daha farklı bir açıdan bakmamı sağlıyor. Çok gerekli olduğunda, yazıda zaman zaman güncelleme de yapabiliyorum.
Ayrıca bir grup genç okurumla zaman zaman bir araya gelerek, onlardan doğrudan geri besleme alabiliyorum.
Dijital ortamın en büyük artısı da bu sanırım. Her an, her yerde, her cihazdan, okurlarla interaktif olarak güncelleme yapabilmek büyük bir imkan.
Belki de ilerleyen zamanda, bir yazıyı baştan aşağı sizlerle birlikte yazabiliriz.
Neden olmasın? Ne dersiniz?
Daha etkili yazılar için, vurgu, beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum…
Aykut GÜL
