Nasıl Harekete Geçeriz?

Harekete geçmek demek, çok basit olarak ilk adımı atabilmektir. Yol çok uzun olabilir ancak ilk adımdan sonra çabuk toparlar ve kısa zamanda aldığımız yola şaşırırız.

Aykut Gül
7 min readJul 12, 2020

Yukarıdaki yazımda, erteleme rahatsızlığından ve bunun nedenlerinden bahsetmiştim. Gündelik koşuşturmalar içinde bizi farkında olmadan bu hastalığa teslim eden alışkanlıklarımızı anlatmıştım. Öncelikle o yazının okunmasında fayda var okumayanlar için.

Şimdi ertelemeden, harekete geçmenin yollarını tartışmak istiyorum. Aslında bu durumda izlenecek iki yol var:

Birincisi; kendimizi zorlayarak da olsa ilk hareketi başlatmak (ki bir süre sonra keyiflendiğimizi görürüz).

İkincisi ise kendimizi motive etmeye çalışmak. Bunun için şu etkinlikleri, işe yarayıncaya kadar, yapabiliriz: Fiziksel bir faaliyetle (yürüme, koşu vb) iyice bir ter atmak. Ardından mümkünse soğuk bir duş almak (doktor önerisi alınarak). Olumlu yönde etkilendiğimiz bir insanla bir şeyler içmek veya en azından telefonla konuşmak. Bunu ibadet ve dua ile desteklemek… Belki bir parça bitter çikolata (temel maddesi olan kakaoda çok miktarda mineral ve vitamin bulunur. Yararı konusunda çok sayıda bilimsel araştırma sonucu mevcuttur) ya da bitki çayı ile rahatlamak… Tüm bunlar genellikle işe yarar ve harekete geçmek için gerekli motivasyonu sağlamış oluruz. Tabi ki bu kişisel deneyimler için mutlaka doktor kontrolünü de öneririz.

Buna rağmen motive olamıyor veya havaya giremiyorsak yine de görev olarak görerek çalışmaya oturmak durumundayız. Aslında bu durumda ilk maddedeki yolu izliyoruz demektir. İlk adım atıldıktan sonra gerisi gelir.

Ortamın çalışmaya uygun olması harekete geçmeyi kolaylaştırır. Özellikle sadelik, düzen ve temizliğe riayet edilen ortamlar çalışma arzusunu tetikler. Bu nedenle çoğunlukla zaman geçirdiğimiz ortamlarda bu konulara dikkat edilmesi ilk adımı kolay atmamıza yardımcı olur.

Aynı şekilde uygun zaman da önemlidir. Enerjimizin yüksek olduğu, zihnimizin ve kalbimizin dingin olduğu zamanlarda (özellikle sabahın erken saatlerinde) daha çabuk harekete geçeriz.

Bununla birlikte elimizde olmayan nedenlerle uygun zaman ve mekân bulamadığımızda bunu, erteleme için bahane haline getirmemeliyiz. Bunun için gayret ederiz ancak olmuyorsa, Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in (Gençlerle Başbaşa kitabı) de söylediği gibi, günün her anı ve her yer ve ortam bizim için en uygun çalışma zamanı ve ortamıdır.

Günlük Rutinler İçinde Harekete Geçmek

Bir toplantıda konuşmacıyı dinlerken not alma, bir eylemdir; harekete geçmedir. Dinleyici not almakla konuşmacıya ve konuya odaklanır, gündüz düşlerine dalıp gitmez. Özellikle öğrenciler için ders sonrasında bu notlar üzerinden çalışmak, tekrar yapmak başarıyı getiren diğer eylemlerdir.

Etkili düşünme, fikir üretme çoğu zaman yürürken sağlanır. Yürüme ise önemli bir eylemdir. Biyolojik ve psikolojik yararları saymakla bitmeyen yürüme eylemi, özellikle devlet adamlarının, CEOların, bilim adamlarının çokça tercih ettikleri bir yöntemdir.

Sabah erken kalkan birçok başarılı insan mutlaka öncelikle yatağını düzenler. Bu da güne hareketle başlamak ve gün boyu devam ettirmektir.

“Hayatın asıl amacı, bilgi değil eylemdir” diyen Thomas Henry Huxley, bilginin her yerde olduğu ve çok kolay ulaşılabildiği ancak atalet nedeniyle bilginin yeterince kullanılamadığı günümüze işaret eder gibi…

“Bir işin tamamlanmasını istiyorsanız onu meşgul birine verin” sözü de hareketliliğin verimliliğe doğrudan etki ettiğini gösterir.

“İnsan için meşguliyetten daha iyi bir tedavi yoktur” diyen Razi ve “Zihinsel acının tek panzehiri fiziksel acıdır” diyen Karl Marx da aslında bugünkü psikolojik sorunların temelinde hareketsizliğin olduğunu vurgular.

Pat Mesiti, “Motivasyon yakıt olarak amaç depolar, vizyonla yola çıkar ve eylemle kendini gerçekleştirir” sözü ile eylemle desteklenmeyen motivasyon ve vizyonun fazla bir anlam taşımadığını belirtir. Mike Dooley ise asla bir rüyaya takılı kalmamak gerektiğini ve daima onu gerçekleştirmeye odaklanmanın önemine işaret eder.

Eğitimcilerin çoğu zaman eğitimdeki başarısızlıkları konusunda sığındıkları tembel ve kapasitesiz öğrenci konusunda Anthony Robbins’in güzel bir tespiti vardır: “Tembel insan yoktur. Sadece kendisine esin kaynağı oluşturacak kadar güçlü amaçları olmayan insanlar vardır.”

“Dışarı Çıkın ve Meşgul Olun…”

Motivasyon, sosyal ilişkiler, psikolojik sorunlar vb konularında ilk çalışmaları yapan Dale Carnegie, “Eylemsizlik şüpheleri ve korkuları doğurur. Eylem güven ve cesaret doğurur. Korkuyu fethetmek istiyorsanız, evde oturup düşünmeyin. Dışarı çıkın ve meşgul olun.” diyerek işin özünde harekete geçmek olduğunu vurgular.

Foto: Kevin Erdvig / Unsplash

Anonim bir söz olduğunu düşündüğüm, kaynağını tespit edemediğim “Ne zaman tereddüt edip beklersen, korku büyür. Hareketlilikse korkuyu yener. İlk adımı attıktan sonra korkunun zayıfladığını göreceksin” sözü de aynı ifadeyi destekler.

Hedefe Ulaşmak için 5 Saniye ya da 2 Dakika

Mel Robbins’in “5 Second Rule” kitabında ve yazarın çok sayıda sunum ve videolarında “Beş Saniye Kuralı” çok iyi açıklanmış ve dünyada geniş bir uygulama alanı ve takipçi bulmuştur.

Mel Robbins bu kuralı şu şekilde açıklar: Bir hedefi gerçekleştirme dürtüsü geldiğinde, 5 saniye içinde fiziksel olarak harekete geçmelisiniz. Aksi halde beyniniz bu fikri öldürür. Örneğin, kilo verme amacındaysanız, hemen sağlıklı diyet ürünleri araştırmanız ve egzersiz konusunda plan yapmanız, bunun için alarmınızı kurmanız şeklinde harekete geçebilirsiniz.

Bu kural, The 5 Second Rule by Mel Robbins | Core Message bağlantılı videoda oldukça başarılı bir şekilde özetleniyor.

Bir hedefiniz olduğunda, bir şeyi gerçekleştirmeye karar verdiğinizde, bunu çevrenizdekilere mutlaka duyurun, bu sizin için bağlayıcı olacaktır. En sıradan kararlarda dahi beklemeden hemen harekete geçin.

Fiziksel olarak harekete geçtiğinizde, beyniniz yeni alışkanlıklar edinmeye başlar. Beş saniye içinde yaparsanız, normalde beyninizin yapmayacağı şeyi ona kabul ettirir ve yaptırırsınız. 5 saniye sonra beyin mazeretler üretmeye başlar.

Geriye saymanın iki etkisi vardır: Odaklanmayı sağlar ve beynimiz karar alma moduna geçer. Düşünme karar almadan önceki süreçtir. “Karar verildikten sonra yapılması gereken düşünmeyi bırakmak ve eyleme geçmektir” der Mel Robbins.

Hayatında birçok açıdan dibe vuran Mel Robbins, kendinin geliştirdiği bu kural sayesinde başarılı bir iş kadını ve motivasyon sağlayıcı olmuştur.

2 Dakika Kuralı, zaman yönetimi ve özellikle de harekete geçme konusunda popüler olmuş bir başka teknik. Joanie Faletto tarafından kaleme alınan “The 2-Minute Rule Can Help You Beat Procrastination and Get Things Done” başlıklı yazıda anlatılan bu kural, pratikliği, uygulanabilirliği ve sonucunda elde edilen fayda anlamında son derece etkili… Yöntemin aslında David Allen’ın “Getting Things Done: The Art of Stress-Free Productivity.” kitabında yer aldığı da yazıda ifade edilmekte.

Buna göre, 2 Dakika Kuralı iki bölümden oluşuyor ve ilki son derece kolay. Bölüm 1: Bir görevi iki dakika veya daha kısa sürede tamamlayabilecekseniz, hemen şimdi yapın. 2 dakika veya daha az sürede yapabileceğimiz ancak yapmayıp ertelediğimiz çok kolay, aptalca şeyler var. Yemek yedikten hemen sonra bulaşık yıkamak, kirli çamaşırları yere atmak yerine kutusuna koymak, e-posta göndermek gibi… Hiç kimse, yapılacak başka bir işe geçmeden önce 2 dakikalık bir görevi çabucak bitiremeyecek kadar çok meşgul değildir.

Foto: Damien TUPINIER / Unsplash

2 Dakika Kuralının ikinci kısmı biraz daha detaylı. İlk adım, onları yapmamakla geçen günlerde biriken ufak tefek işlerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olurken, ikinci kısım tamamen yeni alışkanlıklar oluşturmakla ilgili. Bölüm 2: Yeni bir alışkanlık başlattığınızda, tamamlanmasının sadece iki dakika veya daha az sürdüğünden emin olun. Tamam, amacınız bir kitap yazmaksa ve oluşturmaya çalıştığınız yeni alışkanlık her gün yazmaksa, günlük iki dakikalık bir yazma oturumunun tam bir kitap üretmesinden yıllar alacaktır. Tüm alışkanlıklar iki dakika içinde yapılamaz. Buradaki sır, hedef alışkanlığınıza yönlendiren iki dakikalık bir alışkanlık oluşturmaktır. Amacınız spor salonuna daha çok gitmek ise, örneğin, iki dakikalık alışkanlığınız spor salonunuzun paketini hazırlamak olabilir. İki dakikalık bir görevin üstesinden gelmek kolaydır ve daha büyük, daha fazla zaman alan bir alışkanlığı başlatmayı çok kolaylaştırır.

Daha sonra uygun bir zamanda izlenmesini tavsiye edebileceğim, “Break Your Mental Resistance With The 2 Minute Rule (animated)” videoda iki dakika kuralı animasyonlarla kapsamlı bir şekilde anlatılmış.

Özetle, önümüze çıkan bir işi iki dakikada bitirmek mümkünse ertelemeden, günlük plana dahil etmeden hemen bitirmeli, aradan çıkartmalıyız. Daha uzun sürecekse, konu ile ilgili ilk adım atılmalı (not alma, ilk araştırma, bir telefon görüşmesi, kısa bir e-posta veya mesaj) ve asıl büyük iş yapılacak işler listesine yerleştirilmeli. Bu şekilde asla tamamlanamayan ve sonunda iptal edilen işlerin önüne geçilebilir.

“Harekete Geç” Zihin Haritası (Kaynak: Yazar, -büyütmek için resme tıklayınız)

Yukarıdaki zihin haritası, bu makale ve ilgili önceki makalede belirtilen tüm konuların ilişkisel gösterimini içermektedir. Resim formatında olan bu zihin haritasına tıklayarak büyütüp detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.

Yüce Rabbimizin, “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul” (İnşirah, 7) ayeti ve bu ayetin yorumunda “önemli işlerden birini tamamlayınca, ardından başka bir işe yönel ki böylece bütün vakitlerini önemli işlerle değerlendirmiş olasın” (İbn Âşûr) ifadesi aslında bu bölümde belirtilen konulara ilahi bir vurgudur (Diyanet İşleri Başkanlığı).

Yukarıda açıkladığımız 5 Saniye ve 2 Dakika Kurallarının etkisi ile ilgili olarak çok sayıda kaynak ve başarı hikâyesi mevcut. Başarısı ispatlanmış bu teknikleri hayatımızın birçok aşamasında kullanabiliriz. Öncelikle daha basit kararlarda bu tekniği uygulayıp daha sonra tamamına yayabiliriz.

Aslında zaman yönetiminin temel prensipleri olan, planlama, önceliklendirme, günlük yapılacak işler listesi hazırlama ile bu konuda hızlı bir ilerleme sağlayabiliriz.

“Güzel bir işe başla /Ama hep güzel olsun /Çünkü her insan ölecek yaşta /Geç kalmayasın” — Şemsi Tebrizi

O halde, şimdi, ertelemeyi bırakın ve hemen harekete geçin! Hayatınızdaki değişime şaşıracaksınız…

Not: Sağlıkla ilgili öneriler sadece kişisel deneyimlerdir. Mutlaka doktor onayı alınmalıdır.

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim