Küçük Kazançların Tadını Çıkarın

“Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden daha iyidir.” — Nathaniel Emmons

Aykut Gül
3 min readDec 19, 2021

--

Bir çoğumuzun büyük hedefleri var. Hedefimizin olması gerekli ve önemli. Ancak problem şu ki, hedeflerimize ulaşmak konusunda çok sabırlı değiliz.

Hemen, mümkünse bugün olmasını isteriz. Bunun için bir gün boyunca deliler gibi çalışmak, sabaha kadar uyumamak, fazlasıyla acı çekmek, aç kalmak, üşümek veya terlemek… Hepsini göze alırız ama bir an önce elde etmek isteriz. Ancak doğal olarak büyük hedeflere o kadar kısa zamanda ulaşmak mümkün olmaz.

Zahmetsiz rahmet olmaz. Yani bir günlük zahmet yetmez büyük başarılar için. Aslında en büyük eksiklik sabır ve kararlılıktır burada. Bir maraton gibi düşünüp, uzun süreli, belli taktikleri içeren, dayanıklılık gerektiren, içinde enerji yönetimi, motivasyon, hedefe kilitlenme vb bir çok unsuru barındıran bir süreç olmalı.

Biz Türkler hızlı başlarız. Fakat çoğu zaman çabuk bıkar, yorulur ve yarıda bırakırız. Kısa mesafe koşucusu gibi… Bir de genellikle bireysel hareket etmeyi severiz. Oysa ki büyük projeleri gerçekleştirmek bir takım çalışması ile olabilir. Çoğunlukla takım oyununu iyi oynayamadığımız için kaybederiz.

Büyük bir işi, projeyi, katedilmesi gereken mesafeyi küçük parçalara bölmeli. Kolaylıkla yutulabilecek parçalar. Tamamlanan her parça, aşılan her tepe, varılan her istasyon veya durak, bize küçük bir başarma hissi verecektir. Bir sonraki varış noktası için motivasyon ve enerji sağlayacaktır.

O halde küçük kazançların tadını çıkarın. Arada bir arkanıza bakarak katettiğiniz mesafeye bakın. Son varış noktasını elbette ki gözardı etmeyin. Ancak sürekli oraya odaklanarak, çekeceğiniz zorlukları düşünerek cesaretinizi kırmayın. Sadece bir sonraki istasyona odaklanın. Aslında İnşirah suresindeki, bir işi bitirince diğer bir işe koyulmanın sırrı da budur.

Kendimden güncel bir örnek vermem gerekirse; bu, yazdığım 207. Medium makalem. Pandeminin başında yazmaya başladım. O zaman bana büyük hedef olarak 207 adet yazı yazacaksın veya toplamda bin sayfa yazı tamamlamış olacaksın denseydi, bu gözümde çok büyürdü ve sanırım başaramazdım. Ancak her gün veya iki güne bir yazı yazıp yayınlamak, bunun verdiği küçük lezzetler sizi bir sonraki yazıya hazırlıyor. Bir sonraki 700–1000 kelimelik yazıya… Hepsi bu kadar… Eğer siz, gelecek yıl yazabileceğiniz 200 bin kelimeye odaklanırsanız, bu gözünüzde çok büyür ve asla başaramayacağınız hissine kapılırsınız.

Dale Carnegie, su geçirmez kompartmanlarda yaşamak gerektiğini tavsiye eder. Düne veya yarına değil, bugünün işine odaklanmanın başarıyı getireceğini ve nihayetinde birikimli olarak büyük hacimlere ulaşacağını vurgular.

“Eğer her sabah yatağınızı yaparsanız, günün ilk görevini başarmış olursunuz. Bu size küçük bir gurur hissi verecek ve diğer görevleri de birer birer yapmanız için sizi cesaretlendirecektir. Günün sonuna kadar, tamamlanan bu tek görev, bir çok diğer görevin tamamlanmasına yol açacaktır. Yatağınızı yapmanız, hayattaki küçük şeylerin de önemli olduğunu ortaya koyacak. Eğer küçük şeyleri doğru yapamazsanız, büyük şeyleri asla doğru yapamazsınız.” — William H. McRaven

Tüm mesele, bir günde veya bir oturumda tamamlayabileceğiniz iş kalemlerini ortaya koyabilmek. Bu hem zaman yönetimi ve planlama hem de sabır ve kararlılık ortaya koyabilme yeteneğidir. Ayrıca bir şeyin sadece kağıt üzerinde planlamasını yapmak, sürekli üzerinde konuşmak yerine, ilk hareketi başlatmak çok daha isabetli olacaktır. Çünkü, “Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden daha iyidir.” (Nathaniel Emmons)

Konu ile ilgili olarak meşhur on bin saat kuralını da burada açıklamakta fayda var. Bunu ortaya atan Malcolm Gladwell, bir alanda uzmanlaşabilmek için toplamda 10 bin saat çalışma yapılması gerektiğini belirtir. Buna göre, kestirmeden hızlıca başarıya ulaşmanın bir yolu yoktur.

Gladwell’e göre, öğrenme işlemi herkes için farklılık gösterse de geçmiş deneyimler, ortalama olarak kişilerin en az 10 bin saatlerini ilgili konuya harcamış olmalarını gerektiriyor.

Bugünün teknolojik imkanları, bilgiye rahat erişim vb şartlar mutlaka bu süreyi kısaltmıştır. Ancak sonuçta hedefinize ulaşabilmek için binlerce saatlik yatırıma ihtiyacınız var.

Ne kadar yetenekli olursanız olun sonuçta alınteri şart. “Deha, yüzde bir ilham, yüzde doksan dokuz terdir.” diyen Thomas Edison çok güzel bir tespitte bulunmuş. Tek ihtiyacınız bu on bin saati, üstesinden gelebileceğiniz çok küçük parçalara bölebilmek (bir saat veya bir gün gibi).

Hayatımızda yarım bıraktığımız işlere harcadığımız zamanı alt alta koysak, muhtemelen bir kaç uzmanlığı tamamlama fırsatını kaçırdığımızı görebilirdik. Thomas Edison’ın dediği gibi, “Bazı yenilgilerin nedeni, insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilememeleridir.”

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim