Hedefe Aldığınız Notlarla Ulaşın

Not almanın amacı, verimliliğini artırmaktır. Aslında not alma, bilginin sadeleştirilmesi, önemli olanın önemsizlerden ayrılması ve öğrenmenin kolaylaştırılmasıdır.

Aykut Gül
7 min readOct 16, 2020

Not Almak Neden Zor?

Bu soruya hemen ilk cümlelerde cevap verelim: Bugün not almak her zamankinden daha fazla gerekli ve önemli. Çünkü, özellikle dijital ortamlarda çok fazla bilgi var ve bunları özümseyebilmek, önceliklendirebilmek ve istenildiğinde hızlıca bu bilgilere ulaşabilmek için not almak daha önemli hale geldi.

İnsanların hala büyük bir kısmı not almayı gereksiz ve sıkıcı bulurlar. Bunun başlıca nedenleri:

  • Not alarak aslında zamanın ne denli verimli kullanıldığını anlamamak
  • Not almanın sağlayacağı yararları bilmemek
  • Not alma tekniklerini bilmemek
  • Not alma araçlarını sürekli yanında bulundurmak zorunda kalmak

Sonuncusu aslında en kolay olanı. Çünkü günümüzde artık birçok şeyi yanımızda bulundurmak ve bunun için de bir işlevsel bir çanta taşımak zorundayız. Buna küçük bir defter ve kalem eklemek çok zor değil.

Diğer nedenlerle ile ilgili detayları bu yazının ilerleyen bölümlerinde bulacaksınız.

Not almanın amacı, çalışma verimliliğini artırmaktır. Aslında not alma, bilginin sadeleştirilmesi, önemli olanın önemsizlerden ayrılması ve öğrenmenin kolaylaştırmasıdır. Sonuçta, atalarımızın dediği gibi “Söz uçar, yazı kalır.”

Not içeriğinde neler olmalıdır? Not alma zamanı, kişiler, olaylar, tanımlar, kişisel fikirler, tartışmalar, sonradan araştırılması ve üzerinde durulması gerekenler vb. ihtiyaca göre not içeriğinde yer alır. Bunlar zamanla, deneyimlerle kendini hissettirir. Not alan kişiye ve çalışma konusuna göre farklılık gösterebilir.

Neden Not Almalı?

Not almak, aktif öğrenmedir. Öğrenme sürecinin ilk adımı ve son adımıdır.

Not almak, arı misali, değişik çiçeklerden nektar toplamak ve sonunda bal yapmaktır. Bu çiçek; kitap olabilir, tablet olabilir, bilgisayar olabilir, konunun uzmanı olabilir. Not almak, polenleri toplamak; bal yapmak ise bu notları kendi bilgi dağarcığımızdan geçirip kendimize ait yeni bir ürün ortaya koymaktır (kitap, makale, zihin haritası, bilgi notu, sunu vb).

Önemli olan yazılanlardan ve anlatılanlardan olduğu gibi alıntılar yapmak değil, onları kendi bilgi dağarcımızla birleştirerek yeni bir harç elde etmektir. Birebir alıntılar (kaynaklarını belirterek) mutlaka olacaktır. Ama esas olan, bize ait, kendi fikirlerimizi yansıtan yeni bir eser ortaya koymaktır. NOT ALMAK (note taking) işlemi, NOT YAPMAK (note making) şeklinde sonuçlanmalıdır. Nektar toplama gereklidir ancak sonuçta bal yapılmalıdır.

Sınav için kopya hazırlayan bir öğrenciyi düşünün. Belki de sınava en iyi hazırlanan öğrenci, iyi kopya hazırlayandır. Çünkü kopya hazırlamak, iyi not çıkarmak, yoğunlaşmak ve nihayetinde kodlamaktır. Nitekim bu iyi kopya hazırlayıcıları sonunda kopya çekmeye gerek duymazlar ve suç unsurlarını yok ederler. Çünkü öğrenmişlerdir.

Bu nedenle, birçok yüksek öğretim kurumunda, sınav esnasında her türlü materyali kullanmak serbesttir. Çünkü verilen zamanda, kaynakları bulabilen ve istenilen cevap formatında verebilenler, bilenlerdir. Bunlar ise not alan ve yapanlardır.

Not alanlar, kendi notlarını genellikle not almayan diğer öğrencilerle paylaşırlar. Ancak hazır notları elde eden öğrenciler aynı başarıyı gösteremezler. Çünkü alın teri eksiktir. ERIC Clearinghouse’un bir araştırmasında göre;

Not alan öğrencilerin bir hafta sonra öğrendiklerini hatırlamaları, not almayanlara göre yedi kat daha fazladır.

İyi not alanlar, bilgiyi de en iyi şekilde organize edebilirler. Her şeyden önce aktif olarak konunun içine girmişlerdir ve iyi bir düzenleme ile istenilen yer ve zamanda doğru bilgiye ulaşabilirler.

Not almak, alın teri demektir. Emek harcamaktır. Thomas Edison’ın dediği gibi, “Dehanın %1'i parlak fikirlerden, %99'u gerçekten iyi notlar tutmaktan oluşur.”

Not alma, odaklanmanın en kolay ve etkili yoludur. Not alma, niyetin eyleme dönüşmesidir. Bir işe koyulurken söylenen besmele gibidir.

Not almak, kendi tarzınızda bilgileri işlemeyi, resmedebilmeyi sağlar.

Not almak, daha sonra kaybolabilecek fikir ve düşünceleri saklayabilmek içindir.

Not almak, zihni gereksiz bilgi yükünden kurtarır. Beyin fikir üretmeye, düşünmeye daha çok odaklanabilir. Daha iyi bir dinleyici olursunuz. Hafızanızı güçlendirir. Daha iyi sorular sorabilmenizi sağlar.

Not almak, etkili okumaktır. Ana fikri, önemli noktaları yakalama gayretidir. Bu ise okumada konsantrasyonu artırır.

Not almak, hedeflerin yazılı hale getirilmesi, takibi ve güncellenmesidir. Yazmak, bu anlamda kendimizle bir sözleşme yapmaktır.

Alınan notların, ihtiyaç duyuldukça ve belirli aralıklarla gözden geçirilmesi öğrenmeyi pekiştirecektir.

1986'da İngiltere’de pedagoji eğitimi için bulunduğum dönemde, yabancı dil pratiğimi geliştirmek için Speakers’ Club (Konuşmacılar Kulübü) adında bir kuruluşun toplantılarına devam ettim. Programlarının bir yerinde katılımcılara, kimsenin önceden hazırlık yapmadığı bir konuda sorular soruyorlardı. Herkes, bilgi dağarcığında ne varsa, ayağa kalkıp, üç dakikalık sürede fikirlerini ifade ediyordu. Bana sıra geldiğinde ben de kendimi aksanlı İngilizcemle, heyecanla ifade ediyordum ve bu onlara keyif veriyordu. Bu toplantılar, İngilizce konuşma yeteneğimi geliştirmesinin yanı sıra konuşma becerimi ve dahası her an her konuda bir şeyler söyleyebilmek için çok okumak ve çok not almak gerektiğini öğretmişti.

Ne zaman, hangi konuda sizden bir konuşma yapmanız veya bir yazı hazırlamanız talep edilebilir? Bunu bilemezsiniz. O nedenle bu becerileri, sadece eğitimciler değil, her meslekten insanımızın geliştirmesi gerekir. Polen toplama, bal yapma ve bunu iyi servis etme.

Not alma, öğrenmeyi öğrenmenin temelidir. Eğitim sürecinde kazanılması gereken temel vasıftır. Öğretim Görevlisi olarak ilk derslere girdiğim 1987 yılında, Sözlü ve Yazılı Anlatım Teknikleri adı altında bir ders vardı müfredatta. O zamanki tecrübesizliğimle öğrencilere bu dersi anlatmıştım. O zamandan beri bu dersin önemli olduğunu ve deneyimli hocalarımız tarafından verilmesi gerektiğini düşünürüm.

Not Alma Yöntemleri

Not alma yöntemleri, geleneksel kağıt-kalem olabildiği gibi dijital not alma ortamları da olabilir. Kağıt-kalem kullanımını asla bırakmamak gerekir. Çünkü daha fazla odaklanmayı sağlar ve zamanla daha değerli hale gelir.

Foto: Toa Heftiba / Unsplash

Dijital ortamların da not almada kendine özgü artıları mevcuttur. Her an yanımızda en az bir dijital cihaz bulunduruyoruz. Bu cihazlardaki birçok not alma uygulaması bulut teknolojisi kullandığı için kayıtları kullanmaya istediğiniz zaman ve ortamda devam edebiliyorsunuz. Ayrıca arama-bulma işlevi de önemli bir üstünlüğüdür dijital uygulamaların.

Aslında hibrit olarak da kullanabilirsiniz. Kağıda aldığınız notları, hem yedeklemek ve hem de organize etmek ve bilgiye erişebilmek açısından tarayarak dijital ortama rahatlıkla aktarabilirsiniz.

Yanımda sürekli olarak bulundurduğum çantamın içerisinde, not almak için ihtiyaç duyduğum bir not defteri ile bir dijital cihaz mutlaka bulunur. Yerine ve ihtiyaca göre her ikisini de kullanırım. Ancak sonuçta tüm bilgi ve belgelerimi Evernote uygulamasında tutarım. Yaklaşık on yıldır kullanmakta olduğum bu uygulama iş yapma biçimimi tamamen değiştirdi. Benzer işleri yapan çok sayıda uygulama var dijital dünyada. Bu konuyu ayrı bir yazıda detaylı bir şekilde ele almayı planlıyorum.

Özet çıkarma, zihin haritası ve Cornell sistemi gibi farklı not alma teknikleri mevcut. Bunlara da ayrı bir yazıda daha ayrıntılı bir şekilde yer vermek daha uygun olur sanırım.

Not Alanlar Başardılar

Thomas Edison ve Bill Gates, not alma alışkanlıkları ile bilinen önemli girişimcilerdir. Steve Jobs ve diğer birçok CEO, bilenlerin önünde bir öğrenci gibi davranmaktan çekinmezler ve sürekli notlar alırlardı. Bilişim devlerinin başlarındaki liderlerin neredeyse tamamı toplantılarında dijital ortamlar yerine geleneksel kağıt ve kalemi tercih ederlerdi. John Donahoe, “Büyük liderler, öğrenme konusunda asla gururlu olmazlar.” diyerek buna vurgu yapar.

“Ancak yazıya geçmiş düşüncenin değeri vardır. Geri kalanlar, boş çırpınmalardan, rüzgarın alıp götürdüğü bir saatlik hayallerden başka bir şey değildir.” der Emile Zola. Nitekim, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da sürekli notlar aldığı, bir çok farklı defterinin olduğunu bilinir. Çünkü, Tom Peters’ın tespitinde olduğu gibi, “En iyi liderler, not alanlar ve en iyi soru soranlardır.”

Osmanlı’da asırlar önce yapılmış bazı eserlerin bazı bölümlerinde, ilerde sorun çıkması durumunda kullanılmak üzere notlar saklandığı, bu notlardan faydalanıldığını biliyoruz.

Mimar Sinan’ın eseri olan Şehzadebaşı Cami’nin 1990’lı yıllarda devam eden restorasyonu esnasında 400 yıl öncesine ait Mimar Sinan’ın bir notu bulunmuştur. Bu notta Büyük Mimar, asırlar sonrasında da notları ile hizmet etmeyi sürdürmüştür.

“Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum.”

Ayrıca Osmanlı arşivleri ve istatistik kayıtları tüm dünyanın ilgisini çekmekte ve hayranlık uyandırmaktadır.

Lise ve üniversite yıllarımdan kalan, çok sayıda not defterim var. Bazıları hedeflerimi, bazıları görüşme notlarımı, bazıları ise günlüklerimi içeriyor. Onlara zaman zaman göz attığımda bugüne dair daha iyi bir fotoğraf ortaya koyabiliyorum.

İlkokul diploması dahi olmayan rahmetli babamın, yaklaşık elli yıl önce kendi el yazısı ile yazdığı ve asla yayınlanmayan bir romanı var elimde. Örnek olması bakımından aşağıda, yarım sayfalık bir kısmına yer veriyorum. Onlar kıt imkanlarla hep yazmışlar, biz ise dijital derinliklere gömülmüşüz.

Not almak, psikolojik açıdan rahatlatır. Kağıt-kalem ikilisi sizin psikolojik danışmanınız olur. Başkalarına açamadığınız şeyleri yazarak rahatlayabilirsiniz. Çoğu insan, yazdıktan sonra sorunlarının kaynağının neler olduğunu kendi kendilerine bulmuşlardır.

Derdinizi, iç dünyanızı bir kağıda dökmek sıkıntınızı hafifletir. İç dökecek bir muhatap bulamadıysanız, elinize bir kağıt ve kalem alıp yazın. — James Pennebaker

Sonsöz

Pandemi dönemi, not alma denemeleri yapmak, not alma tekniklerini öğrenmek, kendi tarzımızı geliştirmek ve not alma alışkanlığını yerleştirmek için oldukça uygun bir dönemdir.

Eğitim-öğretim faaliyetlerinin çoğunlukla uzaktan yapılıyor olması, öğrencilerin bu alışkanlığı geliştirebilmeleri bakımından önemli bir fırsattır. Sadece ekran başında pasif bir şekilde dinlemek fazla bir şey kazandırmaz. Yüz yüze derste olduğu gibi not alarak aktif olmalıyız.

Başaranlar, yeni şartlara uyum sağlayabilenlerdir. Kontrol edemediklerimiz konusunda şikayet etmek yerine neden onu fırsata çevirmeyelim?

Aykut GÜL

Diğer yazılarım için tıklayınız

Yararlanılan Kaynaklar

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim