Foto: lucas Favre, Unsplash

Hayatınızı Rehin Bırakmak

Gerçek özgürlük, bu dünyada, kendini, kaybetmekten korktuğun her şeyden vazgeçmek için eğitmen değil midir?

Aykut Gül
3 min readJan 28, 2023

--

Değerli dostum Mehmet Kılınç hocamın son yazısı “Yaşanmamış Hayat”ı okumanızı tavsiye ederim.

Onun yazılarını hep geldiği anda okurum. Bu defa, ilk kez ertesi güne kaldı. İyi de oldu. Sabahın dinginliğinde, sindire sindire okuma fırsatı buldum.

Yazısında vurguladığı “Hayatı bir maaşa rehin bıraktım…” duvar yazısı üzerine ciltler dolusu yazı yazılabilir.

Her birimizin sorgulaması gereken, bizim hayatımızı neye rehin bıraktığımız.

Örneğin, akademik dünya, kimsenin okumadığı yayınları ile övünür durur. Bir akşam oturmasında konu yayınların ötesine geçmez. Memleket meselelerine gelince sadece şikayet ve eleştiriler vardır. Somut bir çözüm önerisi duyamazsınız. Çoğu hayatlarını, toplumdan uzak, ek ders ve danışmanlık ücretlerine, kariyer başarılarına rehin bırakmışlardır.

Yine çoğumuzun hayatı Instagram’da rehin kalmıştır. Attığımız her adımın merkezinde o vardır. Beğenilerden besleniriz (veya zehirleniriz). Bu dopamin bağımlılığına dönüşür ve her gün biraz daha fazla beğeni bekleriz. Bunun için de her türlü bayağılığı paylaşmaya kadar vardırırız işi. Farkında olmayız ki bu beğenilerin çoğu gerçek değildir ve ödünç alınmıştır. Siz onun paylaşımını beğendiğinizden o da sizinkini beğenmek zorunda kalmıştır. Sahtelik, samimiyetsizlik, gösteriş ve “Kim ne der?” uğruna rehin bırakılmış hayatlar…

Fabrikatör olan dostum, gözlerini ekonomi kanallarındaki grafiklerden ayıramaz. İhracatı, yurt dışı bağlantıları, yönettiği milyarlar ve çalıştırdığı on binler… İş sağladığı insanlar, akşam içtiği bir kase sıcak çorbanın huzuru ile gece boyu deliksiz uyku çekerken, o rehin alınmıştır ekranlar tarafından. Çok varlıklı ve güçlü görünse de aslında en çok rehin tutulan odur.

Gençlerin bir çoğunun gelecek ve kariyer kaygısı… Belki de bir kısmı için kolaydan kazanma, yurt dışına çıkıp özgürlüğün tadını çıkarabilme, aileden uzaklaşma… Hayal ettikleri o özgürlük beklentisidir onların rehin verdikleri aslında. Emeksiz elde etme çabası, harekete geçmelerininin önünde engeldir. Zahmetsiz rahmet olmayacağını bilmezler. Çünkü rehin kaldıkları mahalle bunu böyle anlatagelmiştir.

Bugünün anneleri ise en fazla çocuklarına rehin verirler hayatlarını. Yetmez torunlarla devam eder bu rehinelik durumu…

Anne-baba adayları ise çoktan uzaklaşmıştır aile kurma fikrinden. Verimlilik, başarı, tüketim ve eğlence odaklı, hız ve hazza rehin verdiğimiz hayatlar… Sonunda kalabalıklar içinde yalnızlık, stres, bunalım ve çıkmaz sokaklar…

Maneviyat en son sıradadır hayatımızda. Dünyalık her şeyin tastamam olması gerekir öncelikle. Sonrasında gönül huzuruyla hac, arınma ve tertemiz bir şekilde son nefesi bekleme. Sadece yaşlılıkta ve belki de emeklilikte gidersiniz camiye, cemaate... Öncelik dünyevi tüm işleri yoluna koyabilmektedir. İşte hepimizi tuzağa çeken bu iyi niyettir. Buna rehin vermişizdir tüm hayatımızı. Sonunda ise pişmanlıklar, kaybedilen hayatlar, hatırlanmayan kulluklar…

“Hayatın tüm sırrı, bir tek şeyle adamakıllı, diğer binlercesiyle de gereği kadar meşgul olabilmektir” der Horace Walpole. İşte sizin adamakıllı uğraştığınız şey ne ise o sizi rehin almıştır.

Gerçek özgürlük, bu dünyada, kendini, kaybetmekten korktuğun her şeyden vazgeçmek için eğitmen değil midir?

Mükemmeli aramak değil ama kamil insan olmak, her şeyde bir numara olmak değil ama iki gününü birbirine eşit tutmamak, niyet-gayret-ümit ve teslimiyet çizgisinde, havf ve reca arasında bir hayat… Bu hayatta sadece O’na (cc) rehin olmak vardır. İşte gerçek özgürlük, mutluluk ve sonsuz huzur…

Aykut GÜL

Dünya Gazetesi Köşe Yazılarım | Youtube | Twitter | Medium | Tüm Medium Yazılarım | Yazılarıma Ücretsiz Abone Olun | Medium’a Ücretsiz Katılın | Yazılarım Hakkında

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim