lucas Favre / Unsplash

Hayat Çizgisi

“Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur.” — Şems-i Tebrizi

Aykut Gül
3 min readFeb 28, 2022

--

Hayat maratonunda sürekli olarak inişler ve çıkışlar vardır. İnişe geldiğimizde bazen rehavete kapılır, koşuyu rölantiye alır ve fazla zorlanmadan gitmeyi tercih ederiz. Sonrasında zorlu bir yokuşla karşılaşırız. Şikayetlerimizin sonu gelmez.

Bazen de kayar ve bir çamura saplanırız. Çıkmaya çalıştıkça öfkelenir, öfkelendikçe daha çok enerji harcar ve çamurda debelenir dururuz.

Hayatta bu gibi durumlar hep olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Bunları kabullenmek ve aynı zamanda kararlılık ve sükunetle devam edebilmek önemli.

Kararlılık derken, yeri geldiğinde esnek olabilmek de gerekir. Zamanında esnemez, yeni kararlar alarak hedefe gidişte yeni yöntemler takip edemezsek tökezleriz.

Benzer şekilde bazen frene basmak, yavaşlamak, vites küçültmek iyi gelir. Ancak duruma göre seri ve kıvrak hareket edebilmek de verimlilik için gereklidir. Müfit Can Saçıntı’nın dediği gibi “Hayatın yavaşı hızlısı yok, döngüsü vardır.”

Hızlı okumanın önemli olduğu yerler olmakla birlikte yavaş, sindirerek, düşünerek ve notlar çıkararak okumak da gerekir.

Kader inancını yanlış yorumlayarak ne tamamen teslimiyetçi ne de tamamen her şey benim elimde anlayışında olmamalı. Cüzi iradeyi bilerek sonuna kadar çabalamalı, bununla birlikte külli irade karşısında da kabullenmeyi bilmeli.

Önemli olan maratonun bitiş noktasına istenilen sürede varabilmek. Hatta diğer maratoncularla yarışma derdinde olmadan ve yoldan çıkmadan, sadece kendimizle yarışarak hedefe varabilmek. Kendimizle yarışmak aslında kamil insan olma idealidir. Kemal Sayar üstadın muhteşem ifadesiyle “Hayat hep kendimize doğru bir yolculuktur.”

O halde sevinçli ve mutlu günlerin yanı sıra dertli ve sıkıntılı günlerimizin de olacağını kabul etmemiz bir çok şeyi kolaylaştıracaktır.

Olaylara veya kişilere takılmadan, yeniden ayağa kalkabilmek, insan olmanın bir gereği olarak— belki makul bir süre üzüldükten sonra — tekrar yola koyulmak bizi diğerlerinden farklı kılacaktır. “Hayat bir boks maçına benzer. Yere düşünce kaybetmezsin. Ayağa kalkmazsan kaybedersin…” sözü bunu ne güzel tarif eder.

Yıllar önce bir büyüğümüz, görev değişiminden dolayı başka bir şehre taşınırken, “Bazen geçmişe bir format çekmek (bilgisayar sabit diskini biçimlendirmek, tamamen silmek) en doğrusu. Sıfırdan hayata yeniden başlayabilmek gerekli…” demişti de çok yadırgamıştım. O formatın içinde kendimin de olduğunu sonradan anladım ve yıkıldım.

Şimdi bakıyorum da, tam öyle olmasa da — biz buna format yerine kapsamlı bir temizlik de diyebiliriz — yapmak gerekiyor sanırım. Bunun içine kalp, zihin, sosyal çevre, maddi ve manevi her şeyi dahil edebiliriz. İyileri seçerek, kötülerden, zararlı olanlardan arınmak…

Bunun nedeni, olaylara ve kişilere takılıp kalmamak… Ömrümüzün belki de en verimli çağında yeni arayışlara girmek, daha uyumlu çalışabileceğimiz yeni bir ekiple yeni hizmet alanlarına yönelmek. Tabii ki ana maraton güzergahını koruyarak. Sadece bitiş çizgisine yeni yöntem ve araçlarla gidebilmek… “Hayat bir yolculuktur. Mutlu olmadığınız duraklarda fazla oyalanmayın.” sözü tam da bunun için söylenmiş sanırım.

Tam da girişte belirttiğim iniş ve çıkışlar gibi. İnsan olarak sarsılabiliriz. Ancak bu uzun sürmemeli ve yeni bir besmele ile harekete geçmeliyiz.

Çaresizlik hissi zayıflığımız bizim. Çırpınırsınız elinizden hiç bir şeyin gelemeyeceğini farkedinceye kadar… “Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere bedenin gidememesidir…” (Şems-i Tebrizi)

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim