Hayatınızın Dönüm Noktaları Karar Anlarında Şekillenir
Doğru kararlar; tecrübe, bilgi birikimi, sosyal sermaye, psikolojik dayanıklılık, sadelik ve iyi niyet ile şekilleniyor
Her gün yüzlerce karar almak zorunda kalır insan. Bunların önemli bir kısmı çok sıradan ve hayatımızın genelini çok etkilemeyecek olan kararlardır. Ancak bazı kararlar vardır ki, bunlar size büyük mesuliyetler yükler ve hayattaki konumunuzu, etkinliğinizi ve huzurunuzu etkiler. Cüzi irade sınırlarında bize verilen karar gücü “çok cüzi” gibi görünse de kendi tercihimiz olması ve sonuçlarına katlanmamız açısından son derece önemlidir. Anthony Robbins’in dediği gibi, “Kaderiniz karar anlarınızda biçimlenir.”
Bugünün insanının psikolojisi pek de yerinde olmadığından ve her gün gereğinden fazla detaylar konusunda karar verdiğinden “karar yorgunu” düşmekte. Dijital çağ her konuda seçeneklerimizi artırdı. Sürekli bir şeyleri seçmek zorunda kalıyorsunuz. Bu ise enerjinizin çoğunu alıp götürüyor. En önemli karar anlarında ise “ne olacaksa olsun artık” diyerek bıkkınlıkla ve aceleyle kararlar alıyorsunuz. Oysa ki “İnsanı üzen ve mutsuz eden, çoğu zaman başkaları değil, kendi yaptığı seçimlerdir.” (Tolstoy)
Kalabalıklar içinde yalnızlaşmanın da bir sonucu olarak etrafınızda sizi dinleyecek, istişare edilebilecek kişi de neredeyse kalmadığı için kendi başınıza kararlar alıyorsunuz. Ardından pişmanlıklar, kararlarımızın arkasında duramama ve maymun iştahlılık… Halbuki “Hayat, karar vermek zorunda kalmaktır.” (Anchee Min) Siz sonuçta kararlarınızın bir ürünüsünüz.
Bazı kararları ertelerseniz onun hayati sonuçları olabilir. Ancak bazı kararlar da özellikle ertelenmeli, tartışılmalı, iyi bir mantık ve kalp süzgecinden geçirilerek alınmalıdır. Nihayetinde kalbinizin sesine kulak vermelisiniz.
İşte burada tecrübe, bilgi birikimi, sosyal sermaye, psikolojik dayanıklılık, sadelik ve iyi niyet kendini gösteriyor. Doğru kararı verebilme hususunda mutlaka Rabbimizin inayetini istemek esastır.
Tüm kararların olumsuz sonuçlar içerdiği anlar en zor karar anlarıdır. Amin Maalouf bu durumda şunu tavsiye eder: “Öyle bir an gelir ki tüm kararlar kötüdür; sorun, sonradan en az pişman olacağın kararı bulup seçmektir.”
Aykut GÜL
