Gençlik, Dijital Dönüşüm ve Gelecek-1

Dijitalleşme ile eğitimde kalitenin artması gerekirken pandemi gençliğini kaybetmek üzereyiz. Dijital araçlar, araç olarak kalması gerekirken amaç haline geldi. Dijitalleşme arttıkça, zaman, enerji ve dikkat yönetiminde başarısız olduk.

Aykut Gül
3 min readDec 7, 2021

Dijitalleşme ile yeni fikirlerin üretilmesi ve bunların hayata geçirilebilmesi daha fazla önem kazandı. 25–30 yıl önce, yazılım geliştirme sürecinde en fazla zamanı yazılım araçlarını geliştirmeye harcadığımı hatırlıyorum. Aşağı sarkan (pull-down )bir menü veya diyalog kutusu yapabilmek haftalarımı alırdı. Yazılımın asıl işlevi konusuna (algoritma, iş tanımları vb) ise çok az zaman kalırdı.

Bugün ise her türlü araç, en esnek ve güçlü haliyle mevcut. Tek yapmanız gereken ortaya bir fikir koymak ve sadece legonun parçalarını dijital ortamda birleştirmek. Eskinden bizler elektronik tablolama yazılımlarının (MS Excel, Symphony, Lotus 123 vd) tüm sınırlarını zorlardık. Yazılımın yetersiz kaldığı yerde Visual Basic ile makro programlama yapar ve bunu da uluslararası firmalara pazarlardık. Bugün ise üniversite gençliği, bunca imkana rağmen en basit düzeyde, kelime işlemci veya elektronik tablolama yazılımını kullanamıyor. Bunun elbette ki tek sorumlusu öğrencilerimiz değil. Başta biz eğitimciler olmak üzere sistemden kaynaklanan sıkıntılar var.

Annie Spratt / Unsplash

Dijitalleşmede, amaç ve araçlar birbirine girdi. Dijital araçları amaç haline getirdik. Öyle olunca da dağıldık, dikkatimizi toparlayamadık, dikkat dağıtıcıların her birinin peşinde zamanımızı ve enerjimizi heba ettik. Günün sonunda, tüm kaybettiklerimizden dolayı pişmanlık duyduk, içimiz daraldı, gelecek konusunda karamsarlığa kapıldık.

Öğrenmeyi sıkıcı hale getirdik. Oyunlar, sosyal medyanın gereksiz gündemleri, diziler ve filmler daha eğlenceli olduklarından oralara yöneliyor gençler. Biz ise gençliğimizde sabaha kadar programlama yapar ve bundan büyük bir keyif alırdık. Çünkü ortaya bir ürün çıkardı ve bununla mutlu olurduk. Bu imkanlar bugün milyonlarca kez daha fazla. Meselenin kaynağı, gençleri bu konuda eğitemememiz. Odalarından çıkmayan, yemekleri bilgisayarlarının yanına konan, arada bir mutlu ve keyifli olup almadıklarını sorulan gençleri, öncelikle ebeveynler, sonra biz eğitimciler bu hale getirdik.

Video ve podcastler, öğrenmede son derece önemli. Ancak öğrenmede denge metin aleyhine gelişti. Gençler daha az okuyorlar, daha çok “izleyerek” öğrenmek istiyorlar. Çünkü böylesi onları daha az yoruyor. Oysa ki okumak beraberinde düşünmeyi, hayal kurmayı ve ortaya yeni fikirler koyabilmeyi sağlıyor.

Yakın gelecekte, gençlerimiz otomatize işler yapmayacaklar çünkü bunları yapan robotlar olacak. İş dünyası, gençlerimizin fikir üretmesine ve farklı, yeni çözümler ortaya koymalarına ihtiyaç duyacak. Metin ve dijital ürünlerin öğrenmede kullanımı konusunda dengenin yeniden tesis edilmesine ihtiyaç var.

Eğitim başta olmak üzere bir çok alanda kullanılması gereken “zihin haritaları” için artık çok sayıda dijital platform ve uygulama var. Pandemide tüm ders materyallerimi zihin haritalarına dönüştürdüm ve öğrencilerimden çok iyi geri beslemeler alıyorum. Ancak üniversitelerde ve iş dünyasında zihin haritaları neredeyse hiç bilinmiyor.

Dijitalleşme ile analitik düşünceyi bir arada kullanmak ve bunu zihnimizin çok rahatlıkla işleyebileceği hale dönüştürebilmek için zihin haritaları gençlerimize de mutlaka öğretilmeli.

Artık öğrenmeyi öğrenme, kendi başına planlama ve uygulama becerilerine sahip olamayanlar oyun dışında kalacaklar.

Not: Bu yazının devamı olan diğer makaleme bu linkten ulaşabilirsiniz.

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim