Lance Anderson / Unsplash

Güvenli Yaşam Tehlikeli midir?

Güven, güvendiğinin gölgesiyle irtibat kurabilmektir. Gölgesinin bir ağırlığı vardır. Ancak gölge de ışıksız olmaz. Işık gider, gölge biter, güven sıfırlanır…

Aykut Gül
4 min readMar 25, 2022

--

“Güvenli yaşam tehlikelidir.” der Nietzsche. Tamamen güvende hissetmek, tedbir almamızı, kendimizi geliştirmemizi önler.

Güvenli yaşam, geniş bir konfor alanı demektir. Dolayısıyla hep konfor alanında kalmaktır. Oysa ki Neale Donald Walsch’in söylediği gibi, “Hayat, konfor alanının bitiminde başlar.”

Güvenli yaşam, sürekli rahat etmek, rahata alışmak demektir. Rahatlık, rehavet demektir. Rahatlık, az çaba, az hareket, az çalışma ve gelişememe demektir. Bu ise sonuçta psikolojik sorunlara maruz kalmaktır. Çünkü vücut ne kadar yorulursa, zihnimiz o kadar dinlenir. “Dünyada rahatlık yoktur” kelam-ı kibarı, aslında dünyada mutlak güvenliği, rahatı ve kesintisiz hazzı arayanların çabalarının beyhude olduğunu niteler.

İnsanoğlu, neredeyse tüm hayatını, fani dünyada kendine rahat bir ortam hazırlamak için harcar. Bunu tam başaracağını düşündüğü anda ise ömrü kifayet etmez ve özenle biriktirip süslediği her şeyi mirasçılarına devreder. Konfor alanı da diyebileceğimiz bu rahat ortamlar aslında kişinin hapishanesi olur, orada kapana kısılır ve cesaretini toplayıp bir türlü çıkamaz.

İnsan, savaşta bile terk etmediği namazı rahatta niye terk eder ki?!

“Limandaki gemiler güven içindedir, fakat gemiler limanlar için yapılmamıştır.” — J. A. Shedd

Evle iş arası, aynı rotada, konforlu araçlarında, kova büyüklüğündeki sıcak kahveleri ile kafein ve dopamin yüklemesi yapan insanlar…

Temizliği robot süpürgelerin yaptığı, eşyaların eskimeden değiştirildiği, maksimum güvenlikli ve yüksek site duvarları ile korunan evlerimiz… Konfor alanımızda, sayıları ve büyüklükleri giderek artan değişik ekranlar… Bizi konfor alanımıza bağlayacak o kadar çok şey var ki!!!

Mahalle ortamında büyümüş olanlar için mahallenin esnafı ve tüm sakinleri birer güvenlik unsuruydu. Evimizin anahtarı mahalle bakkalına iç huzuruyla emanet edebilirdik. Şimdi ise sitemizin güvenliğinden görevli güvenliklere hangimiz anahtarlarımızı güvenebiliyoruz? İnsanlardan çok teknolojiye güven duyar hale gelmişiz.

Yüksek güven duygusuyla hiç bitmeyecek gibi tükettiğimiz her kaynak sonunda bizim güvenliğimize en büyük tehdit haline gelmekte. Giderek bencilleşen insan, doğal dengeyi alt üst etmekte, sonraki nesilleri düşünmeden yaptığı yıkımı artırarak sürdürmekte.

Modernist ve konformist hayatın sonucu olarak insanlar birbirine güvenemez, hep şüpheyle bakar oldu. Yeni temas kurduğumuz bir kişi için “iyi” olabileceği hüsnüzannı, yerini “kötü” olma önyargısıyla suizanna bıraktı.

Yıllardır birlikte iş yaptığınız bir insana, bir çok kez test etmiş olmanıza rağmen, bir türlü güvenemezken; bazen 10 dakika önce tanıştığınız bir kişiye — yıllardır tanıyormuşsunuz gibi — tam güven duyabilirsiniz.

Çoğu zaman samimiyetin öteki adıdır güven. “Sana güveniyorum” denilmesi kişinin alabileceği en büyük iltifattır çoğu zaman.

“Güvenilmek sevilmekten daha büyük bir iltifattır.” — George MacDonald

Sağlam duygularla bağlandığımızı düşündüğümüz bir insanla olan bağımızın, ilk basit sınavda pamuk ipliği kadar olduğunu fark etmek kahreder insanı…

Güven, güvendiğinin gölgesiyle irtibat kurabilmektir. Gölgesinin bir ağırlığı vardır. Ancak gölge de ışıksız olmaz. Işık gider, gölge biter, güven sıfırlanır…

Lance Anderson / Unsplash

Güven, hayattaki en büyük zehirdir diyenler de var. Herkese güvenenin yolda kalacağını söyleyen de…

“Aldanma diye bir şey yoktur! Sadece biraz fazla güvenmek vardır. Ve insanı aldandığı değil, en çok güvendiği aldatır.” — Maksim Gorki

Nefretin, fazla güvenmenin sonucu olduğu da söylenir.

Bazılarına göre, güven, tek atımlık bir mermi gibidir. Namludan çıkan mermi sonunda taraflardan birini öldürür.

En büyük güvenlik zaafiyetleri, aşırı güvenmekten kaynaklanabiliyor. İşyerinde, havaalanlarında, STK yönetimlerinde… Fazla güven, kontrol etmemeyi ve sonunda büyük çöküşleri beraberinde getirebiliyor.

“Kişi, neyine güvenir, neyle kibirlenirse, o çok güvendiği şey onun cehennemi olur, onunla cezalandırılır. Şeytan, ateşine güvenip kibirlendiği için, o güvendiği ateşle cezalandırılacağı belirtiliyor Kur’an-ı Kerim’de.” — İbrahim Paşalı

İnsana güvenmenin derecesini bilemezsiniz. Bunu sadece o insanla yaşadığınız olaylar ve zaman ortaya koyar.

Güven, dürüstlüğün bir sonucudur. Dürüstlük ise yalnızken de doğru olanı yapabilmektir. İçi-dışı farklı insanlara bu yüzden güvenemezsiniz.

Bir insana, arkanı rahatlıkla dönebiliyor musun? İşte bu güvendir…

“‎Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa Allah da onu başkasına muhtaç etmez. “ — Şems-i Tebrizi

Güvensizlik; anksiyetenin başlıca nedeni. Sosyal medya, korku dolu haber bültenleri, algı operasyonları, güvensizliği her geçen gün daha da artırmakta.

“Allah’a tüm kalbinizle güvenin. Çünkü; Allah, koruyacağını bir örümcek ağıyla koruyan ve yok edeceğini de bir sinekle yok edendir…” — Anonim

Allah’ın varlığı konusunda inanç sorunu olan insan, tam bir güvensizlik kaynağıdır. En çok tahribata yol açan güvensizlik, insanın Allah’a olan güvenini kaybetmesidir. Bugünün Batı toplumları, Allah’a olan itimat eksikliğini maddi kazanımlarla kapatma çabasındadırlar.

“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip sığın!” (Furkân, 58)

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim