Atharva Tulsi / Unsplash

Felaketler, Dostlar ve Maneviyat

Zor zamanlarda, duygular ruhun dili olduğundan sessizliği tercih edersiniz

Aykut Gül
2 min readApr 2, 2023

--

Zor zamanlarda, büyük felaketlerde, insanın konfor alanında yapamadığı içsel yolculuğa çıkabilme fırsatı doğar. Kimisi şikayet eder, psikolojisini bozar; kimisi ise şükreder, manevi olgunluğa kavuşur, daha önce yaşamadığı lezzetleri tecrübe eder.

Böyle zamanlarda manevi hazları tadabilenler, maddi hazların ne kadar basit ve geçici olduğunu daha iyi fark edebileceklerdir.

Deprem bölgesi dışında, depremin neden olduğu yıkım neredeyse unutuldu. Belki İstanbul’da hala etkisi sürüyor ancak o da daha çok o bölgede de böyle bir afetin olması ihtimalinden doğan kaygılar.

Öncelikle şunu kabullenmeliyiz ki hayatta her gün, her birimizin başına kötü şeyler geliyor. Deprem gibi büyük afetler ise belki de ömürde bir olur. Bu deprem gibi beş yüz yılda bir olanı da vardır.

Tam güvenli bir hayatın olamayacağını kabullenip, onu avantaja çevirebilmek önemli. Auguste Rodin’in ifade ettiği gibi, “Deneyimini akıllıca kullanırsan, hiçbir şey zaman kaybı değildir.”

Kötü şeylerin yaşanmasından çok, bizim ona karşı gösterdiğimiz tepkilerdir sonucu belirleyecek olan…

Hayat yolculuğu, sonunda kamil insan olabilmeyi gerektirir. Dünyevi hazlar bundan uzaklaştırırken, her bir zorluk, acı ile birlikte olgunlaştırır ve cennetten birer numune olan manevi lezzetlere kavuşturur.

İki günün birbirine eşit olmaması düsturu, ancak güçlükler varsa hayata geçirilebilir. Mutlak garantili, her bakımdan güvenli ve sınırsız konfora sahip ortamlar, nihayetinde hüsran, yoksulluk ve yoksunluğu getirir.

Böyle zamanlarda gerçek dostlar seçilirler. Yeni can dostlar edinirsiniz. Sadece Allah için olan, karşılıklı çıkara dayalı olmayan dostluklar inşa edersiniz. Dürüstlüğünüzün, çok dost edinmenizi engellediğini ancak az sayıdaki dostlarınızın ise doğru kişiler olduğunu anlarsınız.

Bu süreçte, çevreniz daralacak, arkadaşlarınız uzaklaşacak… Kendinizi sorgulayacaksınız neyi yanlış yaptığınız konusunda… İşte o zaman Denzel Washington’ın tespitine kulak verin: “Bazı kimseler sizden hiçbir zaman hoşlanmayacak. Çünkü sizin ruhunuz (maneviyatınız) onların şeytanlarını rahatsız eder.”

Yine bu süreçte yalnızlığın ağır yükünü daha çok hissedeceksiniz. Çünkü “Günümüzde yalnızlık artık ‘yeni yoksulluk’tur. İyi beslenmiş insanların açlığı. Çağımızın ruhsal sorunlarını geriye doğru sardığımızda, yeme bozukluklarından alkolizme, depresyondan intihara dek yalnızlığın ayak izlerini bulacağız” (Kemal Sayar).

Bu süreç, daha duygusal olduğumuz, daha az konuşmak istediğimiz bir süreçtir. Duygular, ruhun dili olduğundan sessizliği tercih edersiniz.

“Ego der ki; her şey olmasını istediğim gibi tam olsun, o zaman huzurlu olacağım. Ruh der ki; huzurlu ol, o zaman her şey tam olmasını istediğin gibi olur” (Osho). Huzurlu olmak ise Allah’a teslimiyet ve O’nu anmakla olur.

Aykut GÜL

Dünya Gazetesi Köşe Yazılarım | Tüm Medium Yazılarım | Yazılarıma Ücretsiz Abone Olun | Medium’a Ücretsiz Katılın

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim