Fedakarlık En İyi Çıkış Yolu

“Neyi feda edersen, o sana ihsan edilir; neye kıyamazsan, onunla sınanırsın” — Hz. Mevlana

Aykut Gül
3 min readMar 2, 2021

Hayatta mutluluk ve huzurun anahtarıdır fedakar olmak. Başkalarından fedakarlık beklemek ise hayal kırıklığı, mutsuzluk ve umutsuzluk.

“Fedakarlık beklememek” aslında ummamaktır, beklenti içine girmemektir. “Beklenti”siz Bir Hayata Hazır mısınız? başlıklı yazımızda bununla ilgili detaylar mevcut. O yazıdan sadece aşağıdaki paragrafı paylaşmakla yetineceğiz:

“Ben 21 yaşımdayken beklentilerimi sıfırladım. O zamandan beri her şey benim için bir bonus” diyen Stephen Hawking, sıfır beklentinin sıfır hayal kırıklığı doğuracağını, olumlu gelişen her şeyin kendisi açısından ek bir kazanç olacağını tespit etmektedir.

Bu yazıda ise “fedakar olmak” kısmına odaklanacağız. Fedakar olmak “iyi insan” olmaktır. Fedakarlık, kendinizden bir şeyler vermektir. Peki vermek ne demektir? Neyi, ne zaman ve nasıl vermeli insan?

Fedakarlık, hayatımızdaki önemsiz ve değersiz şeyleri vermek değil, gerçekten en çok ihtiyacımız olanı feda edebilmektir.

Vermek, genellikle maddi olarak algılanır. Oysa ki maddi olmayanları verebilmek daha önemli ve değerlidir.

Daima veren olmalı insan. Sıfır beklenti ile… İyi bir insan, iyi bir kul olmak adına.

Asla “Neden hep ben?” dememeli fedakalık yaparken. Bilin ki o zamanlarda, nefis ve şeytanın oyunları devreye girmiş demektir.

Sıkıntıda veya darda olana yaptığımız maddi yardım, belki de vermenin en çok bilineni… ve aslında en alt seviyesi belki de…

Asıl fedakarlık ve vermek, zamanınızı ayırabilmek. Zaman en değerli hazine… Üstelik bu devirde çok daha değerli. Para, yeniden kazanılabilirken, zamanı geri getirmek, biriktirmek veya bir yerden satın almak mümkün değil.

Zaman ayırmanın üzerinde ise dikkatini verebilmek var. Birinin dikkatini veya ilgisini çekebilmek, bugün, çoğu insanın en fazla ihtiyaç duyduğu şey. Sorununu çözemeseniz de, dinlemeniz, ilgilendiğini hissettirmeniz yeterli. O nedenle dikkat yönetimi önemli bir konu.

Giderek azalan saygı, verebileceğiniz bir başka önemli değer. İnsan, saygı duyulmak ve değer verilmek ister. Kendini değerli hissetmek ister.

Bir kişiye kendinizi sevdirmenin en kısa yolu, ona kendini değerli hissettirebilmenizdir.

Eğer bunu bir de sevgi ile yaparsanız… Her canlı, sevgiyi ve sevildiğini hemen fark eder. Kişi, sevdiği ile beraberdir. Bazen seversiniz ancak karşılık alamayabilirsiniz. O zaman da bunun adı platonik aşk olabilir.

Bazen susmaktır fedakarlık. Çoğu zaman alttan almaktır en güzel “vermek”. Beklentiye girmeden sabırla beklemektir.

Günümüzde evliliklerin, dostlukların, ortaklıkların bozulmasının başta gelen nedenidir fedakar olmamak. Bugün maalesef insanımıza dayatılan şey, fedakarlığın ezilmek, kaybetmek ve zayıflık olduğu anlayışıdır. Bu anlayış, ilişkilerin temeline konan bir mayın gibidir.

Fedakarlığın ihtiyaç duyulan zamanda yapılması, değerini bir kaç kat artırır. Bazen de zamanını kaçırdığınızda anlamınız yitirmesi.

Fedakarlığı nasıl yaptığınız da çok önemli. Neyi yaptığınızdan çok nasıl yaptığınızdır önemli olan. Karşıdakini incitmeden, ezmeden, borçlu hissettirmeden hatta mümkünse hiç fark ettirmeden.

“Feda” etmek ile kendiliğinden gelen “kâr” da olabilir. İşyerindeki feda, performans primi olarak kara dönüşebilir. Beşeri ilişkilerde bir teşekkür, kâr hanesine yazılabilir. Bir kedi veya köpeğe verdiğiniz bir parça etin karşılığı bir sürtünme veya kuyruk sallaması olabilir. Ama feda etme, bir kâr beklentisi ile yapılırsa o fedakarlık değildir. Kendiliğinden gelirse o zaman da mutluluktur.

Bencilliğin giderek yükseldiği bir zamanda veren el olabilmek, en büyük fedakarlık. Her sabah uyanınca buna niyet etmek ve azmetmek. Sonrası kendiliğinden gelecektir. Çünkü insan neyi ararsa onu bulur.

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim