KONFOR ÇÜRÜTÜR
Bazen olağanüstü bir yoğunluk olur hayatında. Bir işten diğerine koşarsın yorgunluk hissetmeden. Sadece akışa kaptırıp kendini hep bir sonraki işe odaklanırsın. Akşam yorgunluk çayını içerken bir sonraki günün planına son şeklini verirsin. Zaman yönetimin, dikkat yönetimin ve ilişki yönetimin birbiriyle gayet uyumludur.
Ancak bir hatan vardır genellikle içine düştüğün: Tüm bunların sonunda bir aşama yukarı çıkmak… Bir üst seviyeye yükselmek… Belki de bir ödül, büyük bir takdir beklersin içten içe…
İşte yanıldığın nokta tam da burası. Beklenti oluşmasına asla izin verme. Sadece akışa bırak kendini…
Allah’ın senden razı olması için zamanını en iyi şekilde değerlendir ve sağlığına dikkat et. Çünkü bu ikisi insanoğlunun en çok aldandıklarıdır. En büyük hesap ve en büyük pişmanlık bunlardan olacak.
Bazen gayret etmene rağmen her işin ters gider. Aksilikler birbirini izler. Yaptığın planlar işlemez. Enerjin düşer, ümidin azalır. Bunalırsın. Bezginlik, gerginlik, belirsizlik… Seni depresyona sokacak her şey hazırdır.
Sızlandıkça, şikayet ettikçe daha çok battığını hissedersin. “Musibet birdir ama kişi sızlandı mı iki olur” der İbni Semmak.
Ancak tüm bunların sonunda bir alt seviyeye inmeyi aklından geçirmezsin. Bir ceza veya bir yergi de beklemezsin…
“Biz hep imtihan olacağız. Cevher ‘har’da, insan ‘dar’da işlenir.” kelam-ı kibarını mutlaka duymuşsundur. Bu dünyada rahatlık yoktur. En iyi konfor halini yaşayanlar aslında çürüyorlardır da farkında değildirler.
Hayatta her şey yolunda da gidebilir, tam tersi de olabilir… Bunların hiç biri kalıcı olmaz. Her şeyin yolunda gitmesi, senin bir felaketin olabilir. Bunları kendinden bilmen, kendini yeterli görmen, kimseye muhtaç olmadığını düşünmen kibir bataklığına düşme riskini taşır.
Unutma; “İnsan muhakkak ki kendini yeterli gördüğü için azar…” ayeti tam da bu durumlar içindir.
Aynı şekilde her şey ters gittiğinde de ümitsizlik tuzağına düşme tehlikesi vardır.
“Kişi, neyine güvenir, neyle kibirlenirse, o çok güvendiği şey onun cehennemi olur, onunla cezalandırılır. Şeytan, ateşine güvenip kibirlendiği için, o güvendiği ateşle cezalandırılacağı belirtiliyor Kur’anı Kerim’de.” — İbrahim Paşalı
Güçsüz hissettiğinde, bunaldığında, tüm acziyetinde Rabbine sığın, O’na ellerini aç. Karşılığını mutlaka kalbinin derinliklerinde hissedeceksin. Bir de sana elini uzatan dostuna elini çevirme. Her şeye rağmen dostlarına güven.
Yapman gereken, her günü yeni bir başlangıç, yeni bir fırsat olan ömründe cüzi iradenle ne yapabileceğine odaklanmak, külli irade konusunda irade beyan etmeden sadece hayretle ve hayranlıkla külli iradeyi izlemek…
“…Ve sonra ölüm gelir, dünyadaki bütün sıkıntıları unutursun!” — Hz. Mevlana
Unutma ki durmak ölmek demektir. Razi’nin dediği gibi, meşguliyet en iyi tedavidir. Tüm yapman gereken bir işi bitirince diğerine koyulmaktır.
“Hareketsiz olanlar endişe ve korku duyarlar; hareketli olanlarsa cesaret ve özgüven” der Dale Carnegie ve devam eder, “Eğer korkuyu yenmek istiyorsanız evde oturup düşüncelere dalmayın. Dışarı çıkın ve meşgul olun.”
Aykut GÜL
