Foto: mauro mora / Unsplash

Dilin Cinsiyetsizleşmesi

Aykut Gül
2 min readJan 19, 2022

--

Son yıllarda, toplumu cinsiyetsizleştirme gayretlerini her alanda görüyorsunuz. Tekstil ürünleri, çanta, ayakkabı vb başta olmak üzere üniseks — cins farkı gözetmeyen— ürünlere rastlıyorsunuz. Böylelikle hangi cins olduğu anlaşılamayan insanlar sardı etrafımızı.

Yakında ülkemizde de tuvaletlerde cinsiyet ayırımı olmasın talepleri gelebilir. Çünkü dünyada bu yönde gelişmeler var. Euronews’in bir haberini buraya örnek olarak alıyorum: “Kabinlerin, soyunma odalarının ve tuvaletlerin cinsiyetlere göre ayrılmasına karşı çıkan kampanya ABD’den Avusturalya’ya kamuoyunu ikiye böldü.”

Sonunda cinsiyetsizleştirme çabaları dilimize kadar ulaştı. Dil bilimci olmadığım için detaylarına girmeyeceğim ancak Avrupa’da dil konusunda başlayan cinsiyetsizleştirme politikaları bize de sıçramış durumda…

Başta İngilizce olmak üzere bir çok yabancı dilde, kişi zamirlerinde cinsiyetin kaldırılmasına yönelik çalışmalar var. Kişinin cinsiyetini dikkate almayacak üçüncü kişi zamiri belirleme çabaları sürüyor.

Bianet’te yer alan bir haber, Fransa’da bu konuda yapılan bir yasal düzenleme ile ilgili: “Geçtiğimiz hafta Fransa hükümetinden çıkan bir yönergeyle artık ülkede resmi evraklarda ‘mademoiselle’ (matmazel) sözcüğü kullanılmayacak. Fransa başbakanı François Fillon’un yaptığı açıklamaya göre ‘matmazel’ sözcüğüyle birlikte ‘kızlık soyadı’, ‘evlenmeden önceki soyadı’ gibi kullanımlar da kalktı. Resmi evrakta kadının medeni halini ifşa etmeyen ‘madame’ (madam) sözcüğü tercih edilecek.”

Bilim adamı ve iş adamı kelimeleri… Son yıllarda bilim insanı ve iş insanı olarak değiştirildi.

“Adam” kelimesinin cinsiyetçi olduğu, kadınları rencide ettiği görüşüyle, “insan” ile değiştirilmesini önerdiler ve büyük ölçüde de başarılı oldular. Halbuki “iş adamı”na karşılık kadınlar için “iş kadını” kullanılıyordu yakın zamana kadar.

Merak ediyorum, “İş Kadınları” dernekleri ne yapacaklar bu gelişmeler karşısında?!

Cemal Süreyya da hayatımızda “adamlığın” ne anlamda kullanıldığını çok güzel ifade eder: “Ve bugün bir kez daha anladım. Adamlığı, kadınlardan öğrenecek erkek çok.”

Daha önce bu konuya değinmiş olanlar olabilir ancak ben medyada ilk defa, Hıncal Uluç’un Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde bu konuya yer verdiğini gördüm. Usta gazetecinin, altına imzamı atabileceğim yazısının bir bölümü:

Adam lafı, dilimizde “âdem”den gelir.. Arapça “âdem”den.. Ben-i âdem de, kelimesi kelimesine “insanoğlu” demektir. “Havva kızı” diye de bir laf yoktur. Yani “iş adamı”, zaten “iş insanı” demektir.
Sade bizde değil, dünyada böyledir.
“Human”, yani “insan” lafı, Latince “homme”dan gelir.. Yani “adam” yani “insan”dan.

Peki, Türk Dil Kurumu kaynaklarında yer alan ve günlük hayatımızda sıkça kullandığımız; adamdan saymak, adam etmek, adam gibi, adamın adı çıkacağına canı çıksın, adamına göre, adam kullanmak ve adam yerine koymak ifadeleri ne yapacağız? Aynı şekilde, adamakıllı, adam başı, baba adam, balık adam, beyaz adam, istenmeyen adam, kardan adam, tek adam, teknik adam, devlet adamı, din adamı… Bu durumda, hepsini değiştirmek zorunda değil misiniz?

TÜSİAD, açık ismini “Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği” olarak değiştirdi. “İş Adamları” oldu “İş İnsanları”.

“Müdür Bey” ile “Müdire Hanım” ne olacak?!

“Yarın halı saha maçı için iki insan eksik” diyeceksiniz artık. Sakın yanılıp “iki adam” demeyin!

Aslında, Necip Fazıl ne kadar da güzel söylemiş:

“Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir.”

Sizce de öyle değil mi?

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim