“Dijital Miras” mı Dediniz?

Aykut Gül
2 min readJul 15, 2024

--

Az önce, telefon rehberimde kaydı olan bir dostumun paylaşımını gördüm. Daha doğrusu oğullarının, onun telefonundan, onun vefatını duyurmak için yaptıkları paylaşımı…

İnsan bir tuhaf oluyor. Son nefesinizle birlikte ilk bıraktığınız şey “dijital mirasınız” oluyor.

Bir süre sonra kayıtlı o numarayı silmeniz gerektiğini düşünüyorsunuz. Ancak eliniz varmıyor bir türlü…

Sonuçta, en yakınınız da olsa üzerine toprak atıp son görevinizi yapıyorsanız dijital olarak da onun izini siliyor, rehberinizden çıkartıyorsunuz.

Bir süre önce vefat eden bir hocamızın şifreli bilgisayarına nasıl girileceği, internet bankacılığı ile ilgili konular, cenazenin defninden hemen sonra aile içinde gündem olmuştu.

Evet, dijital dünyadaki varlığımız arttıkça dijital miras konusu da hayatımızda yer ediyor. Yetkilendirdiğiniz varisiniz, vefatınızdan sonra, sizin sağlığınızda iken sahip olduğunuz tüm yetkilere sahip oluyor ve tüm kayıtlarınıza erişebiliyor.

Dijital tereke

Artık hukukta “dijital tereke” — mirasçının dijital bilgilerinin varislere geçişi — kavramı oturmaya başladı. Tabii burada manevi değeri olan bilgilerin yanı sıra maddi değeri de olan kripto varlıklar ve dijital içerikler de önem kazanıyor mirasçılar açısından...

Sosyal medya kullanıcı yetkilerinden bulut ortamındaki dijital varlıklara kadar geniş bir yelpaze söz konusu.

Tüm bunları gözden geçirirken de yenilenen acılar da olacak elbette.

Dijital varlıkların varislere devredilmesi ve yönetilmesi hususunda giderek daha fazla vaka karşımıza çıkıyor.

Artık hayatta olmayan ancak takipçileri olanlar var!

Peki dijital ayak izlerimiz?

Bu dünyada, bazen mahkeme kararı ile sildirdiğimiz internet kayıtlarımız, ölüm sonrasında, gerçek hayatta karşımıza çıkacak mı? Hiç şüphesiz, değil mi?

“Hikayelerimiz zaten yazılmıştır, biz yazar da değiliz. Neyin geldiğini ve hatta son bölümümüzün nasıl biteceğini bilmemizin hiçbir yolu yok. Hikayelerimizi, kendilerini nasıl sunduklarını bildiğimiz en iyi şekilde ele alıyoruz. Yapabileceğimiz tek şey bu yolda izlerimizi, mirasımızı bırakmaya çalışmak” derken Nyki Mack aslında hayat-kader çizgisine güzel bir temsil getiriyor.

Sanal alemde ölümsüzlük arayışı

Ölümünüzden sonra avatarınızın yaşamaya devam edeceği, bir anlamda ölümsüzlük kazanacağınıza yönelik beyhude çabalara fazla girmeyeceğim. Biyolojik boyuttan metaverse, yapay zeka ve hümanoid boyutları ile insanoğlu ölümsüzlüğü arıyor (Herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor!).

Oysaki insan zaten ölümsüz… Sadece ölümle bir kapıdan diğer aleme süzülüyoruz.

Konu yeni. Bu nedenle fazla bilgi, belge ve makale yok.

Yeliz Özçetin’in “Dijital Miras- Facebook Kararı”, Barış Okyay’ın “Dijital Varlık Mirası: Ölüm Sonrası Veri ve İnternet Hukuku” ve Esra Zirekoğlu’nun “Dijital Malvarlıkları Miras Yolu ile İntikal Eder mi?” başlıklı makaleleri okunmaya değer…

Sanal kayıtların manevi temizliği için pişmanlık, tevbe ve bir daha asla tekrarlamama azim ve kararlılığı gerekiyor. Mahkeme kararına da gerek yok… Aslında hem çok kolay hem çok zor.

“Neylersin ölüm herkesin başında. /Uyudun uyanamadın olacak. /Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? /Bir namazlık saltanatın olacak, /Taht misali o musalla taşında.” — Cahit Sıtkı Tarancı

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim