100 Medium Makalesi Yazmak Hayatımı Nasıl Değiştirdi?

Yazmak; özgürleşmek, üretmek, paylaşmak, verirken kazanmak, kendini iyi hissetmek, kendini tanımak, sınırlarını bilmek, iyi iletişim kurmak, disiplinli olmak ve sadeleşmektir.

Aykut Gül
4 min readApr 3, 2021

Bir yıla yaklaşan ve toplamda yüz makale yayınladığım Medium.com platformundaki yazma tecrübelerimi, elde ettiğim kazanımları ve yazmak arzusunda olanlara önerilerimi bu yazıda paylaşıyorum.

“72 kitabım var, çoğunu 80 yaşından sonra yazdım. Bir şeye aşık oldunuz mu her şeyi unutursunuz…” — Halil İnalcık

Tecrübeler & Kazanımlar

  • Yazmak, gündemdeki olayları daha iyi analiz edebilme yeteneği kazandırdı.
  • Yazmak, daha iyi iletişim kurabilmemi sağladı.
  • Yazmak, daha kısa ve daha açık seçik yazmayı öğretti.
  • Yazmak, kelime hazinemi ve ifade gücümü geliştirdi.
  • Yazmak, tecrübelerimi aktarabilmeyi öğretti. Aldığım geri dönüşlerden, bunun başkalarında değişim sağlamada önemli bir araç olduğunu anladım.
  • Yazmak, daha disiplinli ve kararlı olmama katkı sağladı.
  • Yazmak, kendimi tanımamı sağladı. Güçlü ve zayıf yönlerimi daha iyi biliyor, önümdeki fırsat ve tehditleri daha iyi fark edebiliyorum. Bu sayede daha etkili kişisel eylem planı yapabiliyorum.
  • Yazarken de diğergam olmayı öğrendim.
  • Anladım ki yazmak, zor zamanları kolaylaştıran, kızgınlık ve üzüntüleri azaltan önemli bir etkinliktir.
  • Anladım ki yazmak, üretmektir. Üretmek ise çarkların dönmesi, paslarınızın silinmesi ve işe yaradığınızı hissetmenizdir.
  • Yazmak, sadelik ve düzen anlayışıma katkı sağladı.
  • Yazmanın, hayatımı değiştirmenin ve geliştirmenin en etkili yollarından biri olduğunu anladım.
  • Yazmak, pandemi gibi dönemlerde, insanlara ulaşabilmenin ve paylaşabilmenin en etkili yolu imiş.
  • “Mahalleli” ne düşünür demeden, sadece inandığın ve hissettiğin doğruları yazabilmek çok güzel.
  • Yazmak, anladım ki, en büyük özgürlükmüş.
  • Medium, geleneksel kitap veya makale yazımının dışında, internetin hızlı, etkin ve paylaşımcı yazma konusunda sağladığı imkanlarla, yazma yeteneğimin gelişmesine çok büyük katkılar sağladı.
  • Medium’dan önce, akademik çalışmaların dışında, gençlik ve kariyer konularını içeren “Yarın Diyenler Kaybetti” adında bir kitabım oldu. O kitabı yazarken harcadığım zaman ve enerji ile Medium deneyimlerimi karşılaştırmaya değer sanırım. Medium’da daha etkili, hızlı ve interaktif bir yazma ortamı elde ettim.
  • Yazmak, hızlı yazabilme becerisi kazandırdı (klavye ve unuttuğum el yazısı ile).
  • Sürekli olarak yazmaya odaklanma, yazma konusu bulmayı ve fikir üretebilmeyi problem olmaktan çıkardı.
  • Yazma deneyimi, sürekli araştırmaya yönlendirdi ve bu yönde birikimimi artırdı.
  • Yorum, eposta veya çeşitli yollarla aldığım geri beslemeler, entellektüel açıdan ve daha iyi yazma noktasında büyük katkılar sağladı.
  • Gün içinde gelen fikirleri, farklı ortamlarda (not defteri, sesli kayıt, Evernote vb) not alma becerisini geliştirdim.
  • “Arayanlar her zaman bulamazlar ancak bulanlar arayanlardır”. Yazdığınız sürece, her fırsatta, her olayda sürekli yeni yazı fikirleri doğuyor.
  • Yazma deneyiminin ilk günlerinde, stoktaki yazılar ve fikirler biterse endişesi oluşmuştu. Şimdi ise her gün bir yazı yayınlamamak için kendimi frenlemek zorunda kalıyorum. En az 10–15 yazı ve fikir, işlenmeyi bekliyor.
  • Bazen bir makaleyi yarım saatte bitirirken, bazı yazılar, araştırma ve yoğunlaşma gerektirdiği için on günü bulabiliyordu. Bazı yazılar ise tamamlanmasına rağmen sürekli küçük dokunuşlar yaparak uygun yayınlanma zamanını bekliyordu.
  • Bir yılın sonunda artık her gün en az 2–3 yeni yazı fikri oluşuyor. Bazen yürüyüş yaparken bir yazıyı zihnimde oluşturuyorum ve unutmamak için sesli kayıt alıyorum.
  • Artık yatağımın baş ucunda kağıt ve kalem bulunduruyorum. Çünkü uykuda, uyku öncesi ve/veya sonrasında yeni fikirler gelebiliyor. Ve o anda onu yazmasanız kaybedebiliyorsunuz.
  • Haftada bir yazı yayınlama hedefiyle başladığım süreçte bunun iki katı hedefi gerçekleştirmiş olmak mutluluk verici.
  • Akademik çalışmalarımın tamamen dışında yaptığım bu yazma süreci sonunda, akademik yazma hızımın ve verimliliğimin de arttığını farkettim.
  • Yazarak, pandeminin getirdiği psikolojik sorunları daha hafif hissettim.
  • Yazılarımda akademik konulara girmemeye çalıştım. Akademik unvan kullanmamayı tercih ettim.
  • Tüm toplum kesimlerine hitap etmekle birlikte daha çok gençleri hedef aldım ve kariyer, verimlilik ve hayatın anlamı konularını işlemeye gayret ettim.
  • Yazmanın yeri, zamanı, sıklığı, kapsamı, uzunluğu ve yaşı gibi sınırlamalarının olmadığını öğrendim.
  • Yazmanın karşılığında maddi bir beklentim ve kazancım hiç olmadı. Amacım, tek bir kişi bile olsa fayda sağlayabilmek oldu.

Öneriler

  • Disiplinli ve kararlı olmak önemli. Bununla birlikte sürekli gelişim için yeni tekniklere açık olmalı, yeni denemeler yapmalı ve iyi olanları alışkanlık haline getirmelisiniz.
  • Yazmak için okumak, araştırmak, not almak, düşünmek ve paylaşmak gerekiyor. Not alma teknikleri ve kullanılabilecek uygulamalar -yazılımlar- konusuna zaman ayırmalısınız.
  • İlk taslağı yazarken gramer, yazım hataları, ifade hataları vb konulara aldırmayın. Önemli olan zihninizde hızla akıp giden fikirleri yakalamak ve yazıya dökebilmektir.
  • Bunun için zaman zaman ekranı kapatıp yazmaya çalışın. Böylelikle hataları görmez, sembollere takılmaz ve sadece yazdığınız konuya odaklanırsınız.
  • Bir kaç defa edit işlemi yapmanız gerekebilir. Farklı cihazlardan yazdıklarınızı okumanız ve/veya yazı büyüklüğünü artırmanız, edit işleminin etkinliğini artırabilir, göremediklerinizi fark edebilirsiniz.
  • Son edit işlemini sizin dışınızda bir editör yapmalı. Yazının fikri yönü hakkında ise zaman zaman güvendiğiniz dostlarınıza yayın öncesi okutabilirsiniz.
  • Medium gibi online platformalarda her zaman güncelleme yapabilirsiniz. O nedenle hata yapmaktan korkmayın.
  • Mükemmeliyetçi olmayın. Asla “mükemmel” olamazsınız. Sadece “çok iyi”yi hedefleyin ve her yazıda biraz daha gelişme göstermeye gayret edin.
  • Bazı yazıların taslak olarak uzunca bir süre bekletilmesi iyi olabilir. Ama genel ilke olarak bir taslağı bitirip yayınlamadan diğerine geçmemelisiniz.
  • İlk taslaktan sonra bir kaç saat ara vermek, başka işlerle meşgul olmak ve mümkünse uyumak; yeniden o taslağı çalışmaya başladığınızda farklı bakış açıları getirebilmenizi sağlayacaktır.
  • İlhamın geldiği, enerji ve motivasyonunuzun yüksek olduğu anlar değerlidir. O zamanları iyi değerlendirin. Sabah gün doğarken en iyi performans anlarıdır.
  • Bazen motive olamazsınız ve yazmayı sürekli ertelersiniz. Böyle zamanlarda bilin ki, oturup yazmaya koyulduğunuzda çok hızlı havaya girersiniz.
  • Yazının uzunluğuna, kelime sayısına, okunabilme süresine çok takılmayın. Ancak gereksiz uzatmalardan ve detaylardan kaçının. Öz yazabilmek önemli. Blaise Pascal’ın “Daha kısa yazabilirdim ancak zamanım yoktu” sözü kısa yazmanın zorluğunu ortaya koyar.
  • Karşılıklı konuşur gibi yazmak yazıya akıcılık sağlar. Kendi düşünceleriniz ve kendi ifadeleriniz ile birlikte okurları da karşınıza alarak, onların açısından bakarak, onları da dahil ederek yazabilmelisiniz.
  • Asla yazmayı bırakmayın! Biraz mola verebilirsiniz mutlaka. Okuma ve araştırmaya daha fazla ağırlık verebilirsiniz bir süre. Ancak uzun süre yazmazsanız alışkanlığınız kaybolmaya başlar.
  • Yazmayı profesyonelce yapma imkanınız da var. İçerik yazarları, bugün ülkemizde de iyi bir ek gelir sağlıyorlar.
  • Son olarak, yazarak rahatlayın, kendinizi tanıyın ve özgürleşin!

“Yazarken her şeyi silkeleyebilirim; üzüntülerim kaybolur, cesaretim yeniden doğar.” — Anne Frank

Konuyla ilgili daha önce yazdığım Yazmak Üretmektir ve Yazmak Artık Daha Zor başlıklı yazılarımı da okumanızı tavsiye ederim.

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim