Javier Grixo / Unsplash

Başka Bir Seçenek Var mıydı?

Mesele 1915 olayları değil, hala anlaşılamadı mı?

ABD Başkanının, 1915 olaylarının yıldönümünde “Soykırım” ifadesini kullanması, yurt içinde ve dışında farklı tepkilere yol açtı. Tartışma programlarının ana gündemi “Biden Neden ‘Soykırım’ Dedi?” oldu. Bir yandan “yok hükmünde” olduğunu açıklarken, öte yandan hukuki ve siyasi sonuçlarını tartıştık uzun Ramazan gecelerinde… Bazı uzman (!) konukların, ABD sözcüsü gibi konuşmaları, belki daha çok yaraladı bizi millet olarak…

Konu elbette çok önemli ancak başlıkta yer alan soru şekliyle bu kadar gündemi meşgul etmesini şahsen abartılı buldum. Çünkü bu açıklamanın esas nedeni, zaten bir çok tarihçinin mesnetsiz bulduğu “sözde Ermeni soykırımı” değil ki! Bu sadece görüntüdeki sebep. Bu açıklama ve bundan sonra olması muhtemel benzeri girişimlerin asıl nedenleri, Türkiye’nin;

• Kuzey Suriye’de ve Kuzey Irak’ta bir terör devleti oluşumuna izin vermemesi.
• İsrail ile yaşanan “one minute” hadisesi.
• Birleşmiş Milletler’de alınan bazı kararlarda Türkiye’nin etkisi ve “Dünya Beşten Büyüktür” yaklaşımı.
• Turan Birliği, Turan Ordusu vb girişimleri.
• Bölgesel bir güç olarak Doğu Akdeniz’de ve Karadeniz’de, enerji konusunda söz sahibi olması.
• Suriye, Irak, Libya, Somali ve Katar’daki askeri varlığı.
• Sosyal ve ekonomik yönden Afrika’da etkisini artırması.
• Savunma sanayinin giderek daha fazla yerli ve milli hale gelmesi.
• Azerbaycan-Ermenistan Savaşı’nda sağlanan iha ve siha desteği ile Karabağ Zaferi’nin kazanılması.
• Yerli üretim helikopterleri kullanmaya başlaması ve yerli uçak projelerinde ilerleme kaydetmesi.
• Daha bağımsız bir dış politika izlemesi.
• Tarihi ve kültürel bağları kullanarak bölgesinde etki alanını genişletmesi.
• Yeni küresel sistem arayışlarında daha kilit bir role sahip olması.
• İstanbul Havalimanı’nın hizmete girmesi, Kanal İstanbul vb mega projelerin hayata geçirilmesi noktasında gösterdiği kararlılık.
• Pandemiye rağmen yüksek büyümeyi sağlayabilen ülkelerden birisi olması.
• Eksiklere rağmen tarımsal yeterlilik açısından dünyadaki az sayıda ülkeden birisi olması.

Bu maddeleri elbette ki artırmak mümkün. Ancak bu kadarı bile sanırım Batı dünyasına hak vermek (!) ve bundan sonra saldırılarını artırarak devam ettireceklerini beklemek için yeterli olacaktır. Ama asıl tehlike dışardan çok içeriden gelebilir. Uyanık olma, fitne ateşini büyümeden söndürme, detaylara boğulmadan büyük resmi görme ve ülkeye sahip çıkma zamanı…

Aykut GÜL