Az Olsun Sürekli Olsun

Ülkenin en acil ve hayati meselesi, pandemide çöküş yaşayan gençlerimizin psikolojik sorunlarına eğilmek, onları yeniden harekete geçirmek ve ümit vermektir.

Aykut Gül
4 min readMay 20, 2021

--

“Eğer her sabah yatağınızı yaparsanız, günün ilk görevini başarmış olursunuz. Bu size küçük bir gurur hissi verecek ve diğer görevleri de birer birer yapmanız için sizi cesaretlendirecektir.

Günün sonuna kadar, tamamlanan bu tek görev, bir çok diğer görevin de bitmesinde yol açacaktır. Yatağınızı yapmanız, hayattaki küçük şeylerin de önemli olduğunu ortaya koyacak.

Eğer küçük şeyleri doğru yapamazsanız, büyük şeyleri asla doğru yapamazsınız.” — William H. McRaven

Kontrollü normalleşme ile birlikte, üniversitedeki çalışma odama, bazılarını pandemiden dolayı ilk defa görme fırsatı bulduğum öğrencilerim gelmeye başladı. Hepsinde ortak olan bir şey var: Karamsarlık, yılgınlık, kaygı, rehavet, ümitsizlik, ne yapacağını bilememe… Bir çoğu, evde hareketsiz kalmaktan kilo almış, günün çoğunu ekranlar karşısında geçirmekten algılama güçlüğü çeken ve ifade gücü bile çok azalmış kişilerdi.

Bugünlerde onlara çokça zaman ayırmaya çalışıyorum. Çünkü onlar şu an, bilgiden çok ilgiye muhtaçlar. En büyük sıkıntımız ise akademik camianın genel olarak giderek bencilleşmesi, öncelikle kendi çıkarını düşünmesi ve asıl görevi olan gençlere yol gösterme ve eğitim konusuna yeterince zaman ayırmamayı tercih etmeleri.

Kapitalizmin vahşi rekabeti ve bencilliği körüklemesinin etkileri maalesef sadece ekonomik alanda değil akademik sahada da görülüyor.

Sadece gençler değil, biz akademisyenler de tabii ki olumsuz etkilendik bu pandemi sürecinde. Ancak şunu belirtmeliyim ki gençlerle yaptığımız sohbetlerden en az onlar kadar kendim de istifade ediyorum. Söylediklerim aynı zamanda kendime de terapi oluyor.

Bunun yanı sıra birilerine yardımcı olabilmenin hazzı sizi rahatlatıyor, havanız yerine geliyor, hayat yeniden anlam kazanıyor ve sonuçta daha verimli çalışıyorsunuz.

Gençlerle sohbetlerimizde çok fazla nasihat eden sıkıcı hoca durumuna düşmemek için onlara sadece somut bir kaç öneri vermekle yetinmeyi tercih ediyorum.

Nathan Dumlao / Unsplash

Bu önerilerden bir kaçını, görüşme imkanı bulamadığımız genç arkadaşlar için burada vermek istiyorum:

Esas olan eylemdir. Çok okumaya, motivasyon konuşmalarını saatlerce dinlemeye gerek yok.

Önemli olan çok şey bilmek değil, az ama öz bir kaç prensibi mutlaka hayata geçirmeye çalışmak. Bunu yaparken de sürekliliği sağlamak.

Günün yapılacak işleri konusunda uzunca bir liste oluşturabiliriz. Ancak esas olan, akşamdan karar vereceğimiz üç önemli maddeyi hayata geçirebilmek.

Bunun için yatmadan önce kendimizi motive etmek, sabah gün doğmadan kalkmak ve ilk iş olarak yatağımızı yapmak.

“Bazıları başarıyı sadece hayal eder. Bazıları ise her sabah erkenden kalkar ve hayallerini gerçekleştirir.” — Wayne Huizenga

“Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden daha iyidir.” — Nathaniel Emmons

Askerlik görevini yapanlar bilirler. Sabah ilk iş olarak yatağınızı yaparsınız ve kontrolde yatağınız o kadar düzenli olmalıdır ki üzerinde madeni para atıldığında zıplayabilmelidir. Aksi halde gece 01–03 nöbet cezası yeme riskiniz olabillir. Peki neden bu yatağı yapma konusu bu kadar önemli?

William H. McRaven’ın, New York Times’ın en çok satanlar listesinde yer alan “Make Your Bed” — Yatağını Yap — isimli kitabının adı, konusu ve başarısı, sanırım bunun nedenini açıklayacaktır.

Kitabın kapağındaki “Küçük şeyler hayatınızı değiştirebilir… belki de dünyayı.” sloganı aslında her şeyi izah eder mahiyette…

Bu yazının başında yer alan McRaven’in sözü, çok sıradan görünen bir yatak yapma konusunun önemini ve hayatımıza etkilerini çok güzel ifade etmekte.

Yatağınızı yaptıktan sonra bol ılık su, dua ve kahve ile güne başlamak, iyiye ve güzele niyet etmek önemli… Sonrasında bahsettiğimiz üç önemli yapılacak işten ilkini, ekranlara takılmadan, bir oturuşta (seansta) tamamlamak. Bunu yaptığınız an, o günü kazandınız demektir. Artık biraz gevşeyin… Belki kısa bir yürüyüş yapın dışarıda. Sonra bir duş ve sakin bir kahvaltı.

Artık işinize gitmek için evden çıkabilir ve verimli bir gün geçirebilirsiniz. Listenizde yer alan diğer iki maddeyi öğleye kadar tamamlayın. Her birinin arasına kısa bir mola koyun. Açık alanda kısa yürüyüşlere çıkın, yapmanız gereken telefon görüşmelerini bu yürüyüşler esnasında yapın. Seçtiğiniz önemli güncel sesli makaleleri veya podcastleri de yürürken, araç kullanırken dinleyebilirsiniz. Bu hem hareket, hem dinlenme ve hem de sosyalleşme sağlayacaktır.

“Allah katında amellerin en makbulü az da olsa sürekli yapılanıdır.” — Hadis-i Şerif

Yaklaşık olarak bir yıl kadar önce yazdığım aşağıdaki iki makalem, daha fazla detay içerdiğinden okumanızı öneririm:

Pandeminin bir an önce sona ererek, bizler de gereken dersleri almış olarak daha hayırlı yeni bir döneme başalayabilmek umuduyla…

Not: Değerli bir hocamın katkısı: “Ney hocam, yıllar önce, ilk derste, her gün olmak kaydıyla bir saat üflediğinizde çok mesafe katedersiniz, her atladığınız bir günü telafi için daha fazla çalışmanız gerekecek demişti. Az ama sürekli..”

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim