“Anı” Biriktirmek mi, “An”ı Yaşamak mı?

“Dünle beraber gitti düne ait ne varsa. Bugün yeni şeyler söylemek gerek. “— Hz.Mevlana

Aykut Gül
2 min readDec 15, 2020

“Anı biriktirmek”… Son zamanlarda ne kadar da çok duyar olduk. “Anı biriktirmek lazım” diyenleri... Her dem bunun önemini vurgulayanları... Hayatın amacını anı biriktirmek olarak görenler…

Anı biriktirmek adına “an”ı yaşayamadık. Her şeyi dijital kayda aldık ama hissetmeyi unuttuk...

İster tatlı, ister acı olsun, hatıra insana ızdırap verir. — Dostoyevski

Evet Dostoyevski çok güzel ifade etmiş. Acı hatıralar, sonradan hatırlandıkça acı verir insana… Hatta bazen travmalar oluşturur. İyi hatıralar ise geçmişe özlem doğurur. Geçmişte yaşatır. Bugünden mutlu olmaz insan bu iyi anıları hatırladıkça…

Biriktirdiğimiz anıların altında kaldık. Onları organize edemedik. Bir çöplüğe dönüştüler. Atamadık da… Çünkü çok emek verdik. Ayrıca çöpe dönüşseler de içinde bizim için hala çok önemli olanlar var. Sürekli yeni harici diskler, flash diskler veya bulut ortamında depolama alanlarında saklananlar... Sadece bu nedenle akıllı telefonun daha kapasiteli hafızalarına fazladan ödenen büyük bedeller… Dijital depolarımız her geçen gün büyüdü, büyüdü…

Oysa ki, bir kaç siyah-beyaz fotoğrafa, bir kış gününde kahvemizi yudumlarken bakmak istisnai anlardandı. Şimdi dev ekran televizyonlar gibi elimizdeki onca imkana rağmen bir gün dönüp bakmıyoruz o dijital arşivimize.

“Anı biriktirmek” hiç bana göre olmadı. Çok az fotoğraf ve video arşivim var. Şimdi ise aslında onların bile gereksiz ve anlamsız olduğunu düşünüyorum. Çünkü hatıraları hissedebilmektir önemli olan…Acısıyla, tatlısıyla delile ihtiyaç duymayan birer anı haline gelirler zaten…

İnternet öncesi zamanlarda elektrik kesintileri de sık olurdu. Böyle anlar mum ışığının etrafında en lezzetli sohbetlerin ve paylaşımların yapıldığı unutulmaz anlardı. Belgesi kalmadı ama hafızalarımızından silinmedi bu anlar. Şimdilerde ise internet hızı yavaşladığında veya kesildiğinde, dahası elektrik olmadığında herkes öfke patlaması yaşıyor. Kimse anı değerlendirip gerçek paylaşımlar yapmıyor.

“An”da kalamayan insan, bugün daha çok “an”ı konuşmaya başladı. “Mindfullness”(yaşadığın anı fark etmek) kavramı anda kalmayı niteleyen ve sosyal mecralarda çokça konuşulan bir konu oldu.

Mükemmel anı beklemeyin. İçinde bulunduğunuz anı mükemmel yapın. — Chuck Palahniuk

Yine kadim kültürümüzden örnek vereceğim bu konuda. Bizde esas olan geçmişten ders almak, ancak oraya takılıp kalmamak. Gelecek konusunda fazla kaygılanmamak ancak bugünden ona hazırlanmak. Ama bugüne ve hatta şu ana odaklanmak ve en iyi şekilde değerlendirmek. Tüm yapmamız gereken bize verilen zamanı en iyi nasıl kullanabileceğimize yoğunlaşmak. Çünkü boş zaman ve sağlık, hesabını vermekte zorlanacağımız iki büyük nimet.

Önemli olan bugünü hayatımızın son günü bilmek… ya da bize yeni bir yaşam fırsatı verildiğini varsayıp, bugünü geri kalan hayatımızın ilk günü bilmek… ve ona göre yaşamak…

Aykut GÜL

http://aykutgul.medium.com

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim