Amaçlı Hayat ve Önceliklendirme
“Kul der ki; ‘İşlerimi halledip, Rabbime yöneleyim.’ Rabbimiz der ki; ‘Bana yönelin, işlerinizi halledeyim.’ ”
Tüm hayatta yapmamız gereken, hayatımızın anlamına uygun bir tarzda yaşamaktır. Kararlar alırken bunu dikkate almak, zamanı planlarken önceliklerimizi doğru belirlemek en önemli görevimizdir.
Hayatta anlam sıkıntısı çekenler veya yanlış anlam peşinde olanlar, önceliklendirmeyi de yanlış yaparlar.
Hayatın anlamı ve amacı ise son derece açık ve nettir. Bu anlam, hem insanın fabrika ayarlarında mevcut hem de insana bahşedilen akıl vasıtasıyla, kainat kitabını ve Rabbimizden inen kutsal kitabımızı okuyarak bulunabilmekte. Yüce Yaratıcımız(cc); “Ben cinler ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zâriyat 56) ve “Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk 2) ayetlerinde ve diğer bir çok ayette bunu ifade etmiştir.
Bu ayetler mucibince, inançla birlikte yaşam tarzımızı da O’nun (cc) istediği şekilde düzenlememiz gerekiyor. Kulluk, ibadet ve iyi davranışlar. Bunun için de her kulun yapması gereken hayatındaki öncelikleri belirlemektir. “Hayatınızı siz önceliklendirmezseniz, bunu başkası yapar.” der Greg McKeown. Başkasının yapacağı önceliklendirme ise bizi sorumluktan kurtarmadığı gibi büyük ihtimalle kamil insan olma hedefinden de saptırır.
Deepak Chopra, “Hayatın amacı, amaçlı bir hayattır.” der. Amaçsızlık insanın sadece ahirette değil, dünya hayatında da depresyon ve intiharlarla sonunu hazırlar. Steve Jobs’ın son anlarında söylediği sözler hepimiz için ibret olmalıdır: “İş aleminde başarının zirvesine ulaştım. Şu anda hayatımı gözden geçirirken, tüm zenginlik ve şöhretin ölümün karşısında solduğunu ve anlamsızlaştığını anlıyorum. Servetimi birlikte götüremiyorum…”
“Sorun, zaman eksikliği değil, yön eksikliğidir. Hepimiz yirmi dört saatten ibaret günlere sahibiz.” diyen Zig Ziglar da hayatın asıl amacının bilinmesi ve tüm günümüzün ona göre planlanması gerektiğine işaret eder. Tüm yapmamız gereken, verilen zamanla ne yapacağımızı iyi belirlemek… Zaman planlamasını yaparken her bir etkinliğin O’nun rızasına uygunluğunun onayını kalben verdikten sonra onu takvime yerleştirmek her şeyin başlangıcı olmalıdır.
Unutmayalım ki;
- Allah, en önceliklidir.
- Tüm yapmamız gereken Rabbimizi önceliklerimizin ilk sırasına almak. O’nun (cc) buna ihtiyacı yok elbette… Ancak bizim var.
- Yaratıcı’yı (cc) tanımayanlar (ateistler) kendileri kaybederler. O — Azimüşşan — hiç bir şey kaybetmez. O’nun buna ihtiyacı yoktur.
- Yaratıcı var ama… diyerek O’nun dinini kabul etmeyenler (deistler). Sorumluluk altına girmemek için nefislerine uymayı tercih edenler. Aslında bu en büyük sorumsuzluğunuzdur.
- Yaratıcı var olabilir de, olmayabilir de… diyen agnostikler. Dünyayı sadece oyun ve eğlence yeri görüp, düşünüp akletmeyenler… Bir gün ömür bitecek, gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak. Ancak o zamanki pişmanlıklar fayda vermeyecek.
- “Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu denemek için…” (Mülk 2) ayetiyle karşılaştığımız imtihanın amacını bize açıklayan Rabbimiz, bunun için mühlet tanıdığını bir çok ayet-i kerimede bildirmektedir. Bunlardan bazıları:
“İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz fırsatın sakın onlar için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Onlara verdiğimiz fırsat ancak günahlarını arttırmaya yarıyor. Onlar için alçaltıcı azap vardır.” (Âl-i İmran 178)
“Bırak onları; yesinler, yararlansınlar, boş ümit oyalasın onları; yakında bilecekler!” (Hicr 3)
“Eğer Allah insanları haksızlıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onlara belirlenmiş bir sürenin sonuna kadar mühlet tanıyor. Ama süreleri dolduğunda onu bir an bile ne erteleyebilirler ne de öne alabilirler.” (Nahl 61)
“Geleceği kendilerine söylenen günlerine ulaşıncaya kadar bırak onları dünyaya dalıp eğlensinler!” (Zuhruf 83)
“Bırak onları, kendilerine geleceği hususunda uyarıldıkları güne ulaşıncaya kadar boş şeylere dalıp oyalanadursunlar!” (Meâric 42)
“Sen o inkârcılara süre ver, onlara biraz zaman tanı.” (Târık 17)
Önemli olan bu uyarı ve mesajları iyi okumak ve anlamak. Önceliklendirme yaparken şu sözü de mutlaka dikkate almak: “Kul der ki; ‘İşlerimi halledip, Rabbime yöneleyim.’ Rabbimiz der ki; ‘Bana yönelin, işlerinizi halledeyim.’ ”
(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.Bizi dosdoğru yola ilet… (Fatiha 5–6)
Not: Bu yazıdaki Ayet-i Kerimelerin mealleri Diyanet İşleri Başkanlığı sitelerinden alınmıştır.
Aykut GÜL
