“Başarınızın sırrı günlük rutininizde gizli…” Darren Hardy — “Başarılı insanların, başarısızların hoşlanmadığı şeyleri yapmak gibi bir alışkanlıkları vardır” der Stephen R. Covey. Aslında başarılı olmanın sırrı; verimlilikle ilgili kuralları deneme/yanılma yoluyla bulmak yerine başarılı insanların paylaştığı kuralları bilmek ve bunları alışkanlıklar haline getirmekte. Çünkü insan ömrü tecrübeyle öğrenecek kadar uzun değil…

Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetindeki topraklarda, birçoğunun sınırları cetvelle çizilmiş 45 civarında irili ufaklı devlet mevcut. Devrinin küresel gücü olan bir imparatorluktan, bölünmüş, zayıf, asla bir araya gelemeyen bir siyasal yapıya… Ne acı!!! — “Kaz kafalı” derken bir kez daha düşünelim… Anlama güçlüğü çeken insanlara kaz kafalı deriz. Oysaki, “V” şeklinde uçarak hava akımı oluşturup, daha az enerji harcayan ve böylelikle %70 daha uzun mesafe yol alabilen, liderleri yoruldukça en arkadakinin öne geçmesiyle birlikte hareket eden, aerodinamiğin sırrını keşfetmiş zeki varlıklar kazlar…

Son yazımda Gazze’nin sadece sayılardan ibaret olmadığını, her bir canın çok değerli olduğunu ifade etmiştim. Geldiğimiz noktada, verilen ölüm rakamları bizi etkilemiyor artık. İstatistik verileri kanıksadık. Deprem sonrası da öyle olmadı mı? Depremzedenin çilesi bitti mi? Yaraları kapandı mı? Ama gösterisini tamamlayanlar bölgeden çekildi, sadece Allah rızası için çırpınan bir…

“…kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur…” (Maide 32) — BM’in en iyi yaptığı şey, her gün Gazze ile ilgili istatistikler yayınlamak. BM artık bir istatistik kurumu… Başka hiç bir yaptırım gücü yok… Aslında hep öyle değil miydi? Bu konuda basit bir Google sorgulamasının ilk arama sonuçları: BM: Gazze’de yerlerinden edilen kişi sayısı 1,5 milyonu aştı (VOA Türkçe)

Altın tasla da sunulsa, zehir zehirdir… — Yapay et üretildiğini duymuşsunuzdur. ABD ve İsrail başta olmak üzere dünyada üretimi artmaya ve onunla ilgili algı çalışmalarına başlandı. Bize de gelmesi uzun sürmez derken fabrikasının kurulduğu haberi geldi. Sonraki aşama elbetteki kamuoyuna tanıtılması ve iyi bir imaj oluşturulmasıydı. “Hiçbir hayvanı öldürmeden”, “gerçek etten daha sağlıklı”, “temiz et” sloganları ile…

“Bizim uğrumuzda gayret gösterip mücahede edenlere elbette muvaffakiyet yollarımızı gösteririz…” (Ankebut 69) — Tam 44 gün geçti… Ama nasıl geçti? Bir kısım dünya için, ölü ve yaralı istatistikleri ile aksiyon karelerinden ibaretti… İslam dünyası içinse acılarla dolu çaresizlik günleri… Siyonist rejimin işgali tüm şiddetiyle devam ediyor. Hastane, okul, ibadet yerleri ve sosyal alanlar… Hasta, çocuk, kadın, yaşlı ayırt etmeden…Hiçbir savaşta yapılmaması gereken ne…

Medium’da dördüncü yılımı tamamlarken, yazılarıma hiç bu kadar uzun süre ara vermediğimi düşündüm. 444 makale yayınladıktan sonra bazı özel nedenlerden dolayı yazamadım. Elbetteki akademik çalışmalarım devam etti. Dünya Gazetesi’ndeki köşemde, tarım ekonomisi alanında yazılarım düzenli olarak yer aldı. … Tecrübelerim, bazen hayatın akışını izlemenin, sabretmenin, tefekkür etmenin ve olanda hayır…

Hz. Ömer (ra)’a göre insanları tanımanın ölçüsü, onlarla alışveriş, yolculuk ve komşuluk-arkadaşlık yapmış olmak… Modern hayat tarzı, tüm bunları zorlaştırdı. Bireyselleşen, yalnızlaşan insanın, sosyal etkileşimin azalmasıyla, tanıyabildiği bir kişi neredeyse kalmadı… Aslında insan kendisini bile tanıyamıyor çoğu zaman. Rahat ve daha az sıkıntılı dönemlerde gerçek kendimizle yüzleşemiyoruz. Ancak bazı dertler…

“İnsanlığın tüm sorunları, insanın bir odada tek başına sessizce oturamamasından kaynaklanır” der Blaise Pascal. Tam da günümüz modernist insanını anlatır gibi değil mi? Sessizce oturabilmek, iç sesini dinleyebilmek, kendinle baş başa kalabilmektir. Eğer gün boyu değerlerine uygun olmayan, vicdanını rahatsız eden işlerle meşgul olmuşsan bu elbette ki seni huzursuz edecektir. …