Gabriele Stravinskaite / Unsplash

Ömür Kısa — Hızlıca Toparlanmalı İnsan

Aykut Gül
2 min readFeb 25, 2022

--

Güven bunalımı, samimiyet testi ve dostluk üzerine son günlerde yaşananlar bunaltıcı olabiliyor. Verimliliğiniz düşüyor, sorgulamalarınız artıyor…

“Hiddet ve kin, hakikati gören gözleri kör eder.

Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.”

— Hacı Bayram Veli Hazretleri

Ahmet Cemal Ayvacı üstadımdan gelen yukarıdaki söz, hızlı bir toparlanmanın gerekliliği konusunda uyarıcı oldu.

İnsanoğlunun doğasında var olan hiddet, kin ve öfke… Hayatta olduğumuz sürece yaşayacağız bu duyguları. Özellikle bu duygu durumlarında çok önemli kararlar almaktan kaçınmak, ileride doğabilecek pişmanlıkları önlemek açısından gerekli.

Önemli olan kontrolümüzü kaybetmeden bu duygulardan arınmanın yollarını bulabilmek. Kendi çözümlerimi altı maddede paylaşmak istiyorum:

  • İltica: Elbette ki Allah’a iltica etmek kastettiğimiz. O’na (cc) secde ve rüku ile yakınlaşmak. Tek sığınılacak gücün O olduğu bilmek. Ve okumak… O’nun kitabını… El açıp acziyetini sunmak, imtihanını kabullenip sadece O’ndan yardım dilemek. Hazreti Yusuf (as)’ın “Allah’a sığınırım.” (Yusuf, 23) münacaatıyla…
  • Meşguliyet: Sanırım en etkili araç. Razi’nin dediği gibi “İnsan için meşguliyetten daha iyi bir tedavi yoktur.” Yoğunlaştığınız anda zihninizin boşaldığını, zihninizdeki ruminasyondan kurtulduğunuzu görebiliyorsunuz. Abdülkadir Geylani Hazretlerinin (ks) “Allah’ım, bizi kendinle meşgul et!” duası ise meşguliyetin nasıl olması gerektiği konusunda bizi uyarıyor.
  • Yazmak: Bir bakıma meşgul olmayı da gerektirdiğinden çifte etkili kuvvetli bir araç. O yüzden, bugünlerde her gün yazıyorum. Aslında bazı günler 2–3 yazıyı tamamladığım oluyor. Ancak okuyucularımı bunaltmamak için yayınlamadan bekletiyorum. Yazmak, gerçekten iyi geliyor. “Anlaşılmak için olduğu kadar, anlamak için de yazıyorum.” derken Elie Wiesel, yazmadaki maksadı ve beklenen faydayı çok güzel ortaya koyuyor.
  • Paylaşmak: Her türlü paylaşımı buna dahil edebilirsiniz. Gençlerle son “Adana Buluşmaları” toplantımız son derece samimi ve verimli geçti. Sosyalleşmek, fikir üretmek, tartışmak, notlar çıkarmak ve tüm zihinsel ürünlerinizi paylaşmak. Birlikte yemek, mentörlük yapmak, sivil toplum faaliyetlerinde bulunmak. Paylaşmak vermek olsa da nihayetinde kendinize döneceğinden size kazandırır. “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir” diyen Hz. Mevlana’nın tespiti ne kadar da yerinde.
  • Ter atmak: Basitçe yürümek, spor yapmak veya bir fiziksel aktivite ile terlemek çok rahatlatıyor. Atılan toksinlerle birlikte öfkenizden eser kalmıyor. “Yürümek, uzaklaşmak istemenin bir şekliydi” sözü, öfke başta olmak üzere istenmeyen tüm duygulardan uzaklaşmak olarak da anlaşılabilir.
  • Kahve: Dostla içilen bir fincan Türk kahvesi havanızı değiştirmeye yetiyor. “Gönül ne kahve ister ne kahvehane / Gönül muhabbet ister kahve bahane” sözü de bundan maksadın ne olduğunu ortaya koyuyor.

“Her güne, güzelliğe niyet ederek başlayın… ‘Bugün güzel şeyler olacak’ diye düşünün. Çünkü dilekler dualaşır. Dualar gerçekleşir…” — Anonim

Aykut GÜL

--

--

Aykut Gül

productivity | informatics | learning | agricultural economics | tarım ekonomisi | strateji | eğitim | verimlilik | bilişim | kariyer | kişisel gelişim